Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda soruları yanıtlıyor, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kurtulmuş, Türkiye'nin Başika'daki askeri varlığına ilişkin soru üzerine, "Türkiye'nin Başika'daki varlığı meşru bir varlıktır. Orada bize ihtiyaç bulunduğu sürece orada varlığımıza devam
edeceğiz." dedi.
Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle;
İbadi'nin açıklamaları
- Uluslararası camia ve Irak Merkezi Hükümeti gerçekten DEAŞ ile bir savaş veriyorsa, en acil gündem maddelerinden birisi, senelerdir Musul'un kurtarılması olmalıydı. Türkiye zaten bu amaçla
oradadır, Musul'un halkına destek vermek için oradadır. Ama sanki bunlar hiç yokmuş gibi şimdi bunun gündeme getirilmesi 'söyleyene değil, söyletene bak' sözünü gündeme getiriyor.
Herhalde başka tesirler altında, başkalarının tesiri altında, siyaseten başka bir şey söyleyemediği için Irak Başbakan'ı bunu söylüyor.
- Musul'u DEAŞ'tan kurtaracağız' diye siz oraya PYD'yi, YPG'yi çağırırsanız, başka bir terör grubunu, başka bir silahlı grubu oraya çağırırsanız ve o şehrin asli unsurlarından olmayan unsurları
getirip o şehre yeni bir, tabiri caizse, 'ur' gibi sokmaya çalışırsanız bu Irak'ta barışı sağlamaz, Musul sorununu da çözmez.
Emperyal Hedefleri Olan Ülkeler
- Bölgede ortaya çıkacak bir mezhep savaşının ne Sünnilere ne Şiilere zerre miktarı faydası olmayacak. Mezhep savaşları üzerinden bu bölgeyi bölüp parçalamaya çalışanlarsa Ortadoğu üzerinde
emperyal hedefleri olan ülkelerdir. Bir kere bu olgunun farkına varmamız lazım.
- Örgütü desteklemeyen ama örgüte yakın olan partiye geçmişte oy vermiş bir kitle var. Bir kere örgüt bunu görüyor. Dolayısıyla örgütün AK Parti'li kardeşlerimize saldırması, aslında sivil
siyaseti ortadan kaldırmak için yaptığı bir plandır.
- Hala Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da en etkin toplumsal gerçeklerden birisi aşiretlerin varlığıdır. Aşiretlerin çok büyük bir kısmı da geçtiğimiz günlerde Van'da bir araya gelerek terörün, PKK'nın
karşısında olduklarını ortaya koymuşlardır. Milletin birliği, dirliğinden yana olduklarını, Türkiye'de devletten yana olduklarını ortaya koyan bir anlayışı ortaya koydular. Bu, yüz binlerce Kürdün
tarafını seçmesi demektir. Bu da terör örgütünü son derece rahatsız ediyor, ürkütüyor.
ABD'nin Ortadoğu politikası
- Eski müttefiklerinin bir kısmını değiştirdiler, eski düşmanlarının ya da rakiplerinin bir kısmını düşman olarak ittihaz ettiler. Bu dış politikada olabilir bir şey ama niçin bunu yaptığınızı
bilirseniz size faydası olur. Amerikalıların herhangi bir uzun eylemin, planlamanın sonucu olarak bunu yaptıklarını düşünmüyorum. Bir çaresizlik içinde oradan buraya sallanıyorlar."
- Amerika'da toplumsal birtakım sıkıntılar var. Mesela, İslamofobiya maalesef tekrar 11 Eylül olayları sonrasında canlı bir şekilde ortaya konulduğu gibi karanlık bir odak tarafından ciddi şekilde
yeniden pişirildi ve Amerikan toplumunun önüne konuldu.