6 Şubat depreminin ardından düzenlenen, bütün televizyon kanallarının canlı olarak yayınladığı “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına katılan “bazı kişi ve kuruluşlar” taahhüt ettikleri bağışları hala vermedi.
10 ay geçmesine rağmen sözlerini yerine getirmeyen bu “bazı kişi ve kuruluşların” kimler olduğunu bilmiyoruz ama bağışladıkları toplam rakamı biliyoruz: 30 milyar lira.
Bizler bu bağış şovcularının kimler bilmiyoruz ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD ve -muhtemelen güçlü bir ihtimal- iktidar medyası da tek tek isimleri biliyor.
Ama nedense bir şekilde koruyup kolladıkları için de ifşa etmiyorlar.
Biliyorsunuz 15 Şubat gecesi düzenlenen bağış gecesinden sonra 86 milyarı kamu kesiminden, 29 milyarı şirket ve kişilerden olmak üzere toplam 115 milyar lira toplandığı açıklanmıştı.
Merkez Bankası 30 milyar, Ziraat Bankası 20 milyar, Vakıfbank 12 milyar, Halkbank 7 milyar lira kampanyaya bağış yapacağını söylemişlerdi.
İktidar medyası ertesi günü tam sayfa duyurdu “tek yürek olan ve rekor bağışta bulunan yerli ve milli şirketlerin” isimlerini ve bağış miktarlarını.
Kimler yoktu ki..
Cengiz Holding 3 milyar, Türk Telekom 2 milyar, Borsa İstanbul 2 milyar, Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik 2 milyar, THY 2 milyar, Ahlatçı Holding 100 Milyon, Alagöz Holding 30 milyon, Akmercan Holding 30 milyon, ASTAŞ Holding 10 Milyon, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü 5 Milyon yatıracaktı.
Bir de kişiler vardı. Tansu Çiller 1 milyon, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici 500 bin, Neşet Koçkar 50 milyon, Nihat Zeybekçi 3 milyon, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi 1 milyon, Göksel Gümüşdağ 2 milyon, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin 200 bin lira bağış yapacağını açıklamıştı.
Toplamda 115 milyar lira… Az para değildi!
AFAD, 9 ay önce yaptığı açıklamada 115 milyar liranın, 74 milyar 200 milyon lirasının yatırıldığını, taahhüt edilen 41 milyar liranın yatırılmadığını, o gece canlı yayına bağlanıp bağış sözü bazı kişi ve kuruluşların söz verdikleri bağışları yatırmadıklarını ifade etmişti.
AFAD bu kişi ve kurumların tek tek tespit edildiğini, kendileriyle iletişime geçildiğini, verdiği sözü yerine getirmeyenlerin önümüzdeki günlerde “tek tek ifşa” edileceğini söylemişti.
İktidar medyası AFAD’ın bu açıklamasını (büyük ihtimalle bağış şovcularının üzerinde baskı unsuru oluştursun diye) 18 Mart 2023 günü büyük puntolarla manşetlerine taşıdılar.
TGRT Haber “Bağış yapıp parayı ödemeyenler tek tek ifşa edilecek.”
Sabah Gazetesi “Türkiye Tek Yürek kampanyasında taahhüt ettikleri parayı vermeyenler ifşa edilecek.”
CNN Türk “Türkiye tek yürek olmuştu: Bağış şovu yapıp parayı ödemediler, ifşa edilecekler!”
Hürriyet “Canlı yayında bağış şovu yapıp parayı ödemeyenler ifşa edilecek!”
Yeni Şafak “Türkiye tek yürek olmuştu. Bağış şovu yapıp parayı ödemeyenler ifşa edilecekler”
Takvim “Depremzedeler için bağış şovu yapıp parayı ödemeyenler yandı! Tek tek ifşa edilecekler”
Dokuz ay önce ödenmeyen miktar 41 milyar liraydı, şimdi 30 milyar lira.
AFAD “o gece yayına bağlanıp kendisinin ve şirketinin reklamıyla şov yapan” bu isimlere tek tek ulaştığını, “neden sözünüzü yerine getirmiyorsunuz” sorduğunu, bu kişilerin ise “yanlışlıkla eski parayı telaffuz etmişiz” “ani ödememiz çıktı, ödeyemiyoruz” gibi bahaneler öne sürdüklerini söylemişti. (17 Mart 2023)
CHP’nin Temmuz ayında “toplanan bağışların toplam miktarının ve nerede kullanıldığının” araştırılması için TBMM’ye verdiği önerge AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmişti.
Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu muhalefet partilerinin “toplanan 115 milyar nerede” sorusunu nezaket gösterip ağız ucuyla bile yanıtlamadı, gerek duymadı.
CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBBM bütçe görüşmelerinde bir kez daha bağış paralarının akıbetini gündeme getirdi ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya 115 milyar lirayı sordu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya efsane bir cevap verdi.
30 milyar liranın eksik olduğunu, “bazı kişi ve kuruluşların” taahhütlerini yerine getirmediğini söyleyen Bakan Yerlikaya “bu kişi ve kuruluşlarla iletişim sürecinin” devam ettiğini açıkladı.
Vallahi billahi cevap böyle. İçişleri Bakanı Yerlikaya aynen böyle söyledi, dedi ki “iletişim süreci” sürüyor!
Yani iktidar yetkilileri, baya baya -kimlerse artık bu isimlerini açıklamadıkları bağış yüzsüzleri- onlarla hala insani ölçüde, nezaketli bir biçimde “söz önemlidir, sözden geriye dönüş olmaz, bütün kamuoyunun önünde taahhütte bulundunuz, lütfen verdiğiniz sözü yerine getirin” diyerek bir süreç yürütüyormuş.
Hadi bakalım inşallah. Bakan Yerlikaya bu yüzsüzleri ikna edecek, inşallah onlara taahhüt etmenin önemini anlatacak. O gece yayına bağlanıp reklamlarını yapıp sonra da verdikleri sözü yerine getirmemenin ahlaki olmadığını söyleyecek, ikna edecek.
Onlar da inşallah ikna olacak ve sözlerini yerine getirecekler. Bir 10 ay daha beklerlerse sözünü verdikleri para pula dönecek zaten. Ödeme zorluğu çekmeyecekler.
Şaka gibi ama değil.
Bu isimler neden ifşa edilmiyor, iktidar bu isimleri neden koruyor, kolluyor?
İktidar için çok önemli isimler olmalılar, bu kadar korunduklarına göre. Kaç kişidir bunlar, 3 kişi mi, 5 kişi mi, 10 kişi mi?
O gece verdiği taahhüdü yerine getirenlere büyük haksızlık değil mi, bu bağış şovcularının ifşa edilmemesi.
İktidar yetkileri neyi bekliyor gerçekten?