Almanya 'dan Türkiye'ye AB yaptırımı uyarısı
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de provokasyonlara devam etmesi halinde" yaptırım konusunun Aralık ayındaki AB zirvesinde tekrar ele alınabileceğini açıkladı.
Doğu Akdeniz geriliminde tansiyon düşmek bilmiyor. Son olarak Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, AB'li mevkidaşları ile bugün bir araya geleceği zirve öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye'yi uyararak, "Aralık'taki AB zirvesinde ne karar alınacağı Türkiye'ye bağlı" ifadelerini kullandı.
Açıklamasının devamında Maas, "Eğer Aralık'a kadar Türkiye'den herhangi bir olumlu sinyal geldiğini görmezsek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs'a ziyareti gibi yalnızca daha fazla provokasyon görürsek, o zaman zorlu bir tartışmaya doğru ilerliyor olabiliriz" dedi.
Maas böyle bir durumda Türkiye'ye yaptırım kararı alma konusunun "kesinlikle tekrar gündeme gelebileceğini" belirtti.
ABD’DEN AB’YE DESTEK
Öte yandan ABD’nin de bu hafta devreye girerek Fransa ile birlikte hareket edeceklerini, Erdoğan yönetimine gösterilecek tavır konusunda AB ile eşgüdüm içinde olacakları mesajını vermesi dikkat çekici.
Amerikan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emanuelle Macron ile görüşmesinin ardından Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamada, Fransa ile Türkiye’nin hamlelerinin "agresif" olduğu konusunda mutabık olduklarını söyledi, “Avrupa ve ABD, Erdoğan’ı bu eylemlerinin halkının çıkarına olmadığı hususunda ikna etmek için birlikte çalışmak zorunda” ifadelerini kullandı.
‘KIRILMA NOKTASINA YAKLAŞTIK’
AB-Türkiye ilişkileri konusunda en yetkin uzmanlardan olan Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası, Türkiye’nin başta Fransa ile olmak üzere Batıyla ilişkilerindeki gerilimin, her iki taraf için de artık riskli bir aşamaya geldiğini belirterek, "Tıkanıklık ilişkilerde kırılmaya yol açacak noktaya geldi, daha uzarsa ilişkiler buna dayanamaz çatlar" uyarısında bulundu.
Kaleağası şu ifadeleri kullandı:
Doğu Akdeniz’de, enerji alanında ve savunma sanayi gibi konularda farklılıklar var, bunlardan dolayı taktiksel sertleşmeler var. Ayrıca her iki tarafta da iç siyaset dış politikaya yansıyor. Ama bunun bir sınırı var ve artık bu sınıra gelindi. Taktiksel manevra ve sertleşmeler her iki tarafın ekonomisine, toplumlarının refahına, güvenliğine, stratejik çıkarlarına ve ait oldukları Batı’ya zarar veriyor.
KUZEY KIBRIS ZİYARETİ TEPKİ ÇEKTİ
Avrupa Birliği'nin (AB) Ekim ayında yaptığı zirveden Türkiye'ye Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama çalışmaları ve Kuzey Kıbrıs'ta kısmi olarak yaya girişlerine açılan Kapalı Maraş bölgesiyle ilgili uyarı çıkmıştı.
Ankara’dan Doğu Akdeniz’de gerilimi artıran adımlardan vazgeçmesini isteyen AB, olumlu adımlar atılması halinde, AB’nin pozitif bir gündem çerçevesinde diyalog ve işbirliği kapısını aralamaya hazır olduğunu duyurmuştu. Hatta ilişkileri daha da geliştirmeye dönük üst düzey siyasi görüşmeler, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, vize serbestisi gibi görüşmelere başlamaya hazır olduğu mesajını da vermişti.
AB liderler zirvesinde Türkiye'ye yaptırım uygulanması şeklindeki çağrılara rağmen bu karar Aralık ayındaki zirveye bırakılmış, Ankara'dan gerilimi azaltan adımlar atması talep edilmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Kasım'da Kuzey Kıbrıs'ı ve Ekim ayında kısmen açılan Kapalı Maraş'ı ziyareti bu nedenle tepkilere neden oldu. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Erdoğan’ın ziyaretini "şimdiye kadar görülmemiş bir provokasyon" sözleriyle eleştirmişti.