İşte 'Terörle mücadele küresel terörist ile birlikte yapılmaz. Çıkın bu ‘kanlı koalisyon’dan… Kapatın İncirlik’i' diye sözlerine başlayan Açıkay'ın yazısı:…
İNCİRLİK’TEN KALKMA- MIŞ!
Türkiye’nin de dahil olduğu “Koalisyon” önceki gece sivilleri hedef aldı. ABD uçaklarının Suriye’nin İdlib kentine bağlı Atme ilçesine yaptığı hava saldırısında çocuklar öldü. “Stratejik ortak”, “müttefik” ve en son da “yakın çalışma arkadaşı” ilan edildiğimiz ABD, yine İslam coğrafyasında Müslüman kanı, dökerken, “terörle savaşıyorum” deyip el kadar bebekleri, çocukları vururken, biz yine “Koalisyon’da” yer aldık, yine İncirlik’i açtık. Yetmezmiş ve sanki bizi sorumluluktan kurtarırmış gibi, Atme’deki sivilleri vuran uçakların İncirlik’ten kalkmadığını göğsümüzü gererek söyledik. Müslümanlar ölürken stratejik ortağımızla ne kadar da uyum içinde çalıştığımızdan olsa gerek, sesimizi bile çıkaramadık, saldırıyı kınayamadık bile! Sözün özü, bu gidilen yol çıkmazdır. Ve bu ölen masumların kanı bizim yakamızı bırakmayacaktır. Nokta!
MANŞETİMİZ ATILDIĞI GECE YAPILAN KATLİAM
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Koalisyon hava kuvvetleri tarafından yapıldığı bildirilen hava harekâtına İncirlik Üssü’nden kalkan veya Türk hava sahasını kullanan herhangi bir insanlı-insansız hava aracının katılmadığı kaydedildi. Bu açıklama Türkiye’nin hatalarını ve işlediği günahların ortadan kaldırmıyor. İncirlik’in ABD’ye peşkeş çekilmesi başlı başına bir hataydı. Dün “Uzaktan Kumandalı Katliam” haberiyle dikkat çektiğimiz husus ne yazık ki saatler sonra gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren uçağın Türkiye’den kalkmamış olması diğer uçakların Türkiye’den kalkmayacağı anlamına gelmiyor, gelmeyecek de. 480.Filo, predatörler İncirlik’e süs için gelmedi herhalde. Sınırımıza 800 metre uzaklıkta bulunan köyü vuran uçaklar nereden kalkmış olabilir acaba?
YİNE OYUNA GELDİK
İncirlik Mutabakatı adı altında ABD ile anlaşmaya varan Türkiye çok geçmeden oyuna getirildi. IŞİD bahane edilerek Türkiye’ye kabul ettirilen İncirlik Üssü’nün koalisyona açılmasından sonra mutabakatın ikinci ayağı olan ‘Güvenli Bölge’ konusunda Türkiye’nin stratejik müttefiki tarafından bir kez daha kandırıldı. Mutabakat sonrası Suriye’nin kuzeyinde ‘Güvenli Bölge’ konusunda ABD ile varıldığı deklare edilen anlaşma Dışişleri Müsteşarı’nın hatalı yaptığı öne sürülen açıklamasıyla ortaya çıktı. Türk Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sinirlioğlu, ‘Anlaşmaya vardık’ dedi, Bakanlık, müsteşarın açıklamasına geri çekti. ABD ise, ‘Yok öyle bir anlaşma’ dedi. Kısaca Türkiye’nin var dediği ‘Güvenli Bölge’nin ABD tarafından kabul edilmediği anlaşıldı…
İncirlik Mutabakatı adı altında ABD ile anlaşmaya varan Türkiye çok geçmeden oyuna getirildi. IŞİD bahane edilerek Türkiye’ye kabul ettirilen İncirlik Üssü’nün koalisyona açılmasından sonra mutabakatın ikinci ayağı olan ‘Güvenli Bölge’ konusunda Türkiye’nin stratejik müttefiki tarafından bir kez daha kandırıldı. Türk Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sinirlioğlu, ‘Anlaşmaya vardık’ dedi, Bakanlık müsteşarın açıklamasına geri çekti. ABD ise ‘Yok öyle bir anlaşma’ dedi. Kısaca Türkiye’nin var dediği ‘Güvenli Bölge’nin ABD tarafından kabul edilmediği anlaşıldı…
Suruç’ta IŞİD militanlarının yaptığı katliam bahane edilerek Türkiye’nin dahil edildiği IŞİD koalisyonu sonrası başlayan stratejik süreçte Türkiye bir kez daha stratejik müttefiki olan ABD tarafından oyuna getirildi. IŞİD bahanesiyle başlayan görüşmeler sonucunda varılan İncirlik Mutabakatı’nın üzerinden bir ay dahi geçmemesine rağmen yaşananlar, Türkiye’nin dış politikada yanlış yönlendirildiğini ortaya koydu.
ABD İSTEDİĞİNİ ALDI, YA TÜRKİYE…
Başta Afganistan olmak üzere Irak ve İslam beldelerini adeta kan gölüne çeviren emperyalistlerin hamisi konumundaki ABD’nin son oyunu Türkiye üzerinden oldu. Özellikle Suriye’de yaklaşık 4 yıldır süren iç çatışmalarda, politikasını adeta Suriye’nin bölünmesi ve parçalanması üzerine inşa ederek, Türkiye gibi birkaç körfez ülkesini tarafında tutan ABD’nin son oyunu ise kısa sürede ortaya çıktı. ABD’li yetkililerin adeta Ankara’yı mesken tuttuğu Temmuz ayının son günlerinde Türkiye ile ABD arasında varılın İncirlik Mutabakatı’na göre Türkiye, İncirlik ve birkaç askeri üssü koalisyon uçaklarına açacak, ABD ise Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde istediği ‘Güvenli Bölge’ye izin verecekti. Türkiye, ABD’nin isteğini hemen yerine getirirken, ABD’nin ise ‘Güvenli Bölge’ konusundaki tavrı hem kafaları karıştırdı, hem de Türkiye’nin bir oyuna getirilmeye çalışıldığını da belgeledi.
ABD SÖZCÜSÜ ‘ANLAŞMA YOK’ DEDİ
İncirlik Mutabakatı’nın en önemli maddelerinden biri olan Suriye’nin kuzeyinde bir ‘Güvenli Bölge’ meselesi önceki gün yapılan açıklamalarla gerçekliği de gözler önüne serdi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun ‘ABD’nin Güvenli Bölge’ye onay verdiği şeklindeki iddiaları üzerinden daha saatler geçmemesine rağmen ABD Dışişleri Sözcüsü, Türkiye’yi yalanladı. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e devlet şeref madalyası verildiği sırada gazetecilerin soruların yanıtlayan Sinirlioğlu’nun ‘Türkiye ve ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması için anlaşmaya vardığı’ şeklindeki sözleri sarf ettiği öne sürüldü. Ancak birkaç saat sonra Türk Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Sinirlioğlu’nun açıklamasını adeta yalanladı. ABD Dışişleri Sözcüsü Mark Toner ise günlük basını bilgilendirme toplantısında “Güvenli bölge, güvenli alan gibi tanımlamalardan uzak duruyoruz. Konuştuğumuz şey, IŞİD’i oradan çıkarma çabalarıdır. Bunu etiketlememe konusunda dikkatliyiz” dedi. ABD’li sözcü “Herhangi bir türden bölge üzerinde anlaşma yok. Sadece Türkiye’deki tesislerin kullanımı, IŞİD’i bölgeden temizleme, yerel bir yönetim kurma ve sığınmacıların geri dönüşü ile ilgili olarak anlaşma var” sözleriyle de gerçek amaçlarını ortaya koyarak, güvenli bölge konusunda ‘anlaşmaya varıldı’ şeklindeki Türkiye’nin iddiasını da yalanlamış oldu.
DIŞİŞLERİ DE HEMEN ÇARK ETTİ
Müsteşar Feridun Sinirlioğlu saat 19:00 sularında yaptığı öne sürülen ‘Güvenli Bölge’ açıklaması saat 22:00 sularında Dışişleri Bakanlığı tarafından basın kuruluşlarına geçilen bilgi notuyla geri çekildi. Bilgi notunda Sinirlioğlu’nun ‘anlaşmaya vardık’ şeklinde bir açıklaması olmadığı belirtilerek,“Bugün bazı basın yayın organlarında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’na atfen Suriye’deki güvenli bölgeye ilişkin bazı ifadeler yayımlanmıştır. Müsteşar Sinirlioğlu bugün bir grup gazeteciye ‘ABD ile Türkiye arasındaki mutabakat çerçevesinde DEAŞ’tan arındırılacak bölgenin fiilen bir güvenli bölge haline geleceğine dair Amerikan basınında da haberler yer aldığını, DEAŞ’dan arındırılacak bu bölgenin kontrolünün ve korunmasının Suriye muhalefeti kuvvetleri tarafından yapılacağını, Suriye muhalefeti unsurlarının oluşturacağı ‘bölge muhafaza gücü’ne gereken hava korumasını ve desteği ABD ve Türkiye’nin sağlayacağını ifade etmiştir. Yukarıda kayıtlı ifadeler dışında Sayın Müsteşar’a atfen yayımlanan hususlara itibar edilmemesi rica olunur” dedi.
TÜRKİYE’YE GÖRE İNCİRLİK MUTABAKATI’NDA ‘GÜVENLİ BÖLGE’ VAR
Türkiye’nin önce anlaşmaya vardık, sonra yok öyle bir şey dediği, ABD sözcüsünün de yalanladığı ‘Güvenli Bölge’ konusunda hala bir adım atılamamış olması tepki çekiyor. Türkiye’nin mutabakattan hemen sonra İncirlik olmak üzere askeri üsleri koalisyon uçaklarına açmasının üzerinden iki hafta geçmesine rağmen ‘Güvenli Bölge’ konusunda kafaları karıştıran açıklamaların yapılması da Türkiye’nin oyuna getirildiğini gözler önüne seriyor. Peki sözü edilen İncirlik Mutabakatı’nda ‘Güvenli Bölge’ nasıl yer almıştı. Mutabakattın iki maddesi şu şekildeydi: Türkiye-Suriye sınırının Mare-Cerablus arasındaki 90 km’lik alan uçuşa yasak güvenli bölge ilan edilecek. Halihazırda ÖSO ve kısmen IŞİD’in bulunduğu bölgede yasaklı alanın derinliği 40-50 km olarak düşünülüyor.
Ahmet AÇIKAY / Ankara / Milli Gazete