Hükümet kaynakları, planın açıklanmaya hazır ancak nihai şeklinin henüz tamamlanmamış olduğunu belirtiyor.
Muhalefetin yanı sıra ülkedeki insan hakları ve mültecilerle ilgili faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları, muhafazakar hükümetin uygulamak istediği planı 'ırkçı', 'zalimce', 'barbarca' ve 'insanlık dışı' olarak tanımlıyor.
İçiçleri Bakanlığı, konuyla ilgili basında çıkan haberleri reddetmiyor.
Sky News'e konuşan bir İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Yeni Göçmenlik Planımızda da yer aldığı gibi, sorunlu sığınma sistemimizi düzeltmeye devam ediyoruz. Bu sırada bazı uluslararası ortakla da yakın bir şekilde çalışmaya kararlıyız." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Priti Patel'in mimarı olduğu 'Vatandaşlık ve Sınırlar Yasası'nın İngiltere'ye milyonlarca sterline mal olması bekleniyor.
Yeni plan kapsamında ülkeye gelen göçmen ve mültecilerin, iltica başvuruları ve kabul süreci tamamlanıncaya kadar binlerce kilometre ötede, ülke dışında tutulmaları öngörülüyor.
Daha önce de meclis gündemine gelen tasarı, değişiklik talebiyle Lordlar Kamarası'ndan geri dönmüştü.
Tasarıya iktidardaki Muhafazakar Partili bazı milletvekilleri de sert tepki gösteriyor.
Vekiller, söz konusu tasarıyı, İngiltere'nin kendi "İngiliz Guantanamo Körfezi"ni yaratması diye tanımlıyor.
Göçmenleri denizaşırı bir noktada tutma uygulaması Avustralya tarafından da yapılıyor.
Avustralya'daki aşırı sağcı, göçmen karşıtı hükümet, gelen göçmen ve mültecileri, iltica başvuruları tamamlanana kadar ülke dışındaki bazı adalarda tutuyor.
Mülteciler, işlemleri tamamlanıncaya kadar Papua Yeni Gine ya da Güney Pasifik'teki Nauru Adası’nda kurulan kamplarda tutuluyor. Ancak muhalefet ve insan hakları aktivistleri, hükümeti inceleme sürecini yıllara yayarak kasten uzun tutmakla eleştiriyor.
Bazı kişilerin dosyalarının kabulü yıllar sürdüğünden Avustralya hükümeti, yoğun eleştiri alıyor.
Bunalıma giren bazı göçmenlerin bu kamplarda intihar girişiminde bulunduğu zaman zaman ülke basınında yer alıyor.