İngiliz parlamentosu, Temmuz 2021'de iltica etmek maksadıyla ülkeye yasa dışı yollardan girmenin suç sayılmasını öngören tartışmalı "Uyruk ve Sınırlar Yasa Tasarısı"nı gündemine taşımıştı. Yasa tasarısı, düzensiz yollarla İngiltere'ye ulaşan herkese hapis cezası verilmesini öngörüyor.
Mültecileri taşıyan küçük teknelere müdahale eden yetkilileri olası cezai işlemlerden muaf tutan bir maddeye de yer verilen düzenlemenin, geri itmeler sırasında ölümlere yol açabileceği belirtiliyor.
Tasarıya sonradan eklenen bir madde ise sonradan vatandaş olan veya başka ülkelerle aile bağı bulunan İngiliz vatandaşlarının kendilerine haber verilmeden vatandaşlıklarının iptal edilmesinin önünü açıyor. Hükümet ise tüm tepkilere rağmen ayrımcı ve ırkçı bulunan madde konusunda geri adım atmadı.
Londra merkezli Uluslararası Af Örgütünün İngiltere Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Steve Valdez-Symonds, yasa tasarısının Lordlar Kamarasında onaylanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Çatışma ve zulümden kaçan mülteciler için gerçekten kasvetli bir gün." değerlendirmesinde bulundu.
İngiliz hükümetinin, uzun süredir devam eden uluslararası anlaşma Mülteci Sözleşmesi'ni yırttığını ve mültecilere borçlu olduğu sorumluluğu utanç verici şekilde terk ettiğini dile getiren Valdez-Symonds, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yasa tasarısının altında yabancı düşmanlığının yattığı çok açık. Baskı, işkence ve sömürü mağdurlarına karşı acımasız olduğu kadar, karşılaştıkları ırkçılık ve önyargıyı da sömürüyor. Bu yasa tasarısındaki iltica önlemleri uygulanırsa, sığınma hakkı olanlar, insan kaçakçılarına ve tacizcilere karşı daha savunmasız hale gelirken, İngiltere'nin itibarına leke sürülür."
Grandi, yaptığı yazılı açıklamada, İngiltere'de "mülteci karşıtı yasa tasarısı" olarak nitelendirilen tartışmalı "Uyruk ve Sınırlar Yasa Tasarısı"nın parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarasında kabul edilmesine tepki gösterdi.
İngiliz hükümetinin, yerleşik uluslararası mülteci koruma yasası ve uygulamalarını baltalayan tasarıyı onaylamasından üzüntü duyduklarını vurgulayan Grandi, "(İngiltere'nin) Mültecilerin çoğunu, yeni, daha düşük bir statü, az hak ve sürekli olarak sınır dışı edilme tehdidiyle sığınma talebinde bulunmaktan caydırmayı amaçlayan bir hareket tarzı seçmesi hayal kırıklığı yaratıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Grandi, yasanın İngiltere'de sığınma talep etme haklarını reddetme potansiyeline sahip olduğunu ve Mülteci Sözleşmesi ile çeliştiğini belirtti.
İngiltere'nin mültecileri ve sığınmacıları koruma yükümlülüklerini diğer ülkelere yıkmaya çalışmasından da endişe duyduğunu bildiren Grandi, İngiltere'nin düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderme planına atıfta bulundu.
Grandi, "Birleşik Krallık hükümetinin bu son kararı, on yıllardır çaresiz durumdaki pek çok insana koruma ve yeni bir yaşam şansı sağlayan bir sistemi önemli ölçüde zayıflatma riski taşıyor." uyarısı yaptı.