Tel Aviv Üniversitesi'nden araştırmacıların geliştirdiği yeni teknoloji, standart kameraların insan gözünün algılayamadığı renkleri yakalamasını sağlayacak.
Söz konusu teknoloji, her biri kızılötesi spektrumda benzersiz bir renge sahip olan hidrojen, karbon ve sodyum gibi gazların yanında doğada var olan ama çıplak gözle görünmeyen bileşiklerin görüntülenmesine olanak tanıyacak.
Phys.org'un aktardığına göre bu gelişme güvenlik, tıp ve astronomi disiplinleriyle birlikte bilgisayar oyunlarından fotoğrafçılığa uzanan çeşitli faaliyet alanlarında sayısız fırsatlar doğurabilir.
Laser & Photonics Reviews isimli akademik derginin Ekim 2020 sayısında yayımlanan araştırmanın yazarlarından Dr. Michael Mrejen, "İnsan gözü, 400 ila 700 nanometredeki (mavi ve kırmızı dalga boyları arasındaki) dalga boylarında yer alan fotonları algılar" dedi:
Ancak bu, elektromanyetik spektrumun yalnızca küçük bir kısmıdır. Spektrum, radyo dalgalarını, mikrodalgaları, X ışınlarını ve daha fazlasını içerir.
Elektromanyetik spektrumun insan gözünün algılamadığı bölümlerinde şimdiye kadar görülmemiş ve 'renklerle' kodlanmış maddelere dair çok fazla bilgi var.
Araştırmacılara göre pek çok maddenin renk şeklinde ifade edilen benzersiz bir imzası bulunuyor ve bu nedenle spektrumun bu bölümlerindeki renkler büyük önem taşıyor. Örneğin renkli imzalar sayesinde, belirli bir tipteki molekül yoğunluğunun fazla olduğu kanser hücreleri kolaylıkla tespit edilebilir.
Halihazırda kullanılan veya üzerinde çalışılan kızılötesi algılama teknolojileriyse çok karmaşık ve pahalı kameralar gerektiriyor. Ama bu araştırmada standart bir kameraya monte edilebilen ve buna rağmen kızılötesi ışık fotonlarını görünür kılan bir teknoloji söz konusu.
Çalışmanın bir diğer yazarı Prof. Dr. Haim Suchowski, "Biz insanlar sadece kırmızı ve maviyi görebiliriz. Kızılötesi alemde görebilseydik, hidrojen, karbon ve sodyum gibi elementlerin benzersiz bir renge sahip olduğunu fark ederdik" diye konuştu:
Bu sayede bir çevre gözetim uydusu, herhangi bir tesisten yayılan kirleticiyi 'görebilir' veya bir casus uydu, patlayıcıların veya uranyumun saklandığı yeri tespit edebilirdi. Ayrıca her nesne kızılötesinde ısı yaydığı için tüm bu bilgiler gece bile elde edilebilirdi.