İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 71 yıl önce bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edildi. Türkiye ise 1949 yılında imzacı oldu. Bildirge, tarihteki en ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, her bireyin özgürce, eşitçe ve onurlu bir şekilde yaşamasının ancak devletlerin uluslararası bir belge etrafında bir araya gelmesiyle mümkün olacağı fikrine dayanıyor.
İnsan hakları konusunda uluslararası alanda en temel belge olan bu bildirge; ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler sebebiyle ayrımı gözetmeksizin herkesin doğal insan haklarına sahip olduğunu vurgular. Yaşama hakkı başta olmak üzere tüm haklara insan onuruna yaraşır bir şekilde erişilmesini hedefler.
71 yıldır hem uluslararası alanda hem de ülkelerin benimsediği kanunlara rağmen hala milyonlarca insan savaş ve çatışmalarda yaşamını yitiriyor, sömürü, taciz, istismar ve şiddete uğruyor. 2019 itibariyle dünyada 70 milyondan fazla insan zorla yerinden edildi, bunun 31 milyonu çocuk. 25 milyondan fazla insan ülkesini terk edip başka bir ülkenin korumasına sığınmak zorunda kaldı. 262 milyon çocuğun okula erişimi yok, en temel haklarından biri olan eğitim hakkına erişemiyorlar. 650 milyon kadın ve kız çocuğu 18 yaş altı evliliğe zorlanmış. Her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Dünyada 152 milyon çocuk işçi var ve bunların 10 da 7’si ağır ve tehlikeli işlerde çalışıyor.