SARAYBOSNA - Emperyalist ülkelerin taşıdığı sorunların içsavaşa dönüşmesi nedeniyle binlerce kişi ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Türkiye sadece Suriye’den gelen 3 milyona yakın sığınmacıya kucak açarken, Avrupa ülkelerine ‘koridor’ olan Balkan ülkelerinde sığınmacı krizi yaşanıyor. Kapılarına dayanan 200 bine yakın sığınmacıyı neredeyse geri göndermek isteyen Batılı ülkeler, göçmenlerin kendilerine ulaşmaması için çareyi tel örgülerde arıyor.
SINIRA TEL ÖRGÜ ÇEKİLİYOR
Makedonya ve Sırbistan'daki göçmen sayısında son günlerde önemli artış gözlenirken, Macaristan'ın Sırbistan sınırına göçmenlere karşı tel örgü çekmeye başlaması ise Makedonya ve Sırbistan'ı göçmen krizi içine itti. Göçmen sorunuyla yaklaşık bir yıldır mücadele eden Makedonya, özellikle geçen kasım ayında rayları takip ederek Sırbistan sınırına ulaşmaya çalışan bazı göçmenlerin trenlerce ezilmesiyle dünya kamuoyunun dikkatini çekmişti. Göçmen yoğunluğu, koridordaki ülkelerden Makedonya'yı mevcut iltica kanununda değişiklik yapmaya itti. 18 Haziran'da mecliste onaylanan değişiklik kapsamında ülkeye giren göçmenlere 72 saat boyunca geçici sığınma ve bu süre zarfında başta trenler olmak üzere toplu taşıma araçlarını kullanma hakkı tanındı.Önce Yunanistan'a, oradan da Makedonya'ya gelen göçmenler, kendilerini Sırbistan sınırındaki Tabanovtse'ye götürecek trenlerin hareket ettiği, Gevgeli'deki tren istasyonunda adeta kamp kurdu. Macaristan'ın Sırbistan sınırına ördüğü tel örgü tamamlanmadan AB ülkelerine ulaşmak isteyen göçmenlerin sayısı geçen hafta sonu ise had safhaya ulaştı. Göçmenlerin, gelecek günlerde Bosna Hersek, Hırvatistan ve Romanya üzerinden AB ülkelerine ulaşmayı denemesi bu ülkeleri endişelendiriyor. Bosna Hersek Güvenlik Bakanlığı Yabancılar Şubesi Müdür Yardımcısı İzet Nizam, Macaristan'ın çektiği tel örgünün, göçmenlerin bir kısmının Bosna Hersek, bir kısmının ise Romanya üzerinden AB ülkelerine doğru ilerlemesine neden olabileceğini söyledi.Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanoviç ise göçmen dalgasının Hırvatistan'a yönelmesini beklemediklerini ancak böyle bir şeyin gerçekleşmesi durumunda herkesin "insan gibi" davranması gerektiğini söyledi
