Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Viladimir Putin ve Hasan Ruhani'nin Tahran'daki buluşmasından sadece Suriye değil, üç ülke arasındaki ticaretin geleceğiyle ilgili de önemli sonuçlar çıktı. İran Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti’nin “Türkiye, Rusya ve İran üçlü ticarette doları devre dışı bırakarak yerel para birimleriyle işlem yapacaklarına dair mutabakata vardı” şeklindeki açıklaması iş dünyasında ses getirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türk-İran İş Konseyi Başkanı Ümit Kiler, kararın iki ülke arasındaki ticari ilişkileri olması gereken düzeye çekeceğini ifade etti. Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerin yüz yıllardır sürdüğünü ifade eden Kiler, “Bu ambargo en çok Türkiye’yi etkiledi. İran bizim için her hangi bir ülke değil. Sınır komşumuz. Haksız, hukuksuz bir ambargo söz konusu. Tahran’da alınan karar bizleri mutlu etti” dedi. ORTAK BANKA PLANI Türkiye ve İran arasındaki ticari ilişkilerde yerel para birimi kullanılması planları yeni değil. Daha önce de iki tarafın iş konseyleri bir araya gelmiş ve yerel para birimleriyle ticaret konuşulmuştu. Bu süreçte iki ülkenin desteklediği ortak bir banka kurulması önerisini hatırlatılan Ümit Kiler, şu bilgileri verdi: “Ortak banka ilk etapta zor olabilir ama sonra olay buraya doğru gidebilir diye düşünüyorum. İki ülkenin merkez bankaları ortak bir model geliştirecektir. Bu sağlandığında ticaret çok iyi noktalara gelir. Bu yıl beklenen 10 milyar dolar düzeyinde ama hedef 30 milyarlara gelmesi. Doğru modelle bu sağlanabilir.” Kiler, 5-7 Ekim arasında Türkiye’den DEİK önderliğinde bir ekibin İran’a gideceğini ve burada ticarete ilişkin yeni bir yol haritası belirleneceğini de sözlerine ekledi. "RUBLEYİ ZATEN KULLANIYORDUK, ÖNEMLİ OLAN PİYASA" İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Ünal ise Türkiye’nin zaten bir süredir Rusya’dan ruble ile ihracat yaptığını belirterek, “Bizim sorunumuz para birimi değil, piyasanın iyi olması” dedi. Türk ihracatçısının da bankaların da ruble tecrübesi bulunduğunu ifade eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaş sebze ve meyve, ihracatta çok avantajlı bir sektör. Artık Rusya ile bir sorunumuz yok. Eğer Türk ihracatçısı fiyat rekabetine girmezse 2019 çok kârlı bir yıl olacaktır. Sektörümüzün Rusya’ya 1 milyar dolarlık ihracatı söz konusu. Bu kararla süreç daha da kolaylaşacağından önümüzdeki dönemde ihracatın daha da artacağını düşünüyoruz.”