İran'da en son ekonomik sorunlar nedeniyle Aralık 2017'de başlayan Ocak 2018'de kesilen protestolarda en az 25 kişi ölmüş, 5 bin kişi gözaltına alınmıştı.
Tekrardan sokağa dökülen bir grup, içme suyunun tuzlu olmasını ve sıkça yaşanan su kesintilerini protesto amacıyla eylemler düzenliyor. Protestocuların “Beceriksiz yöneticiler istemiyoruz. Hırsızlar din adına bizi yağmaladı, diktatöre ölüm” şeklinde attıkları sloganlar ise dikkat çekiyor.
Protesto için sokağa dökülenlerden hayatını kaybedenlerin olduğu iddialarına da İran İçişleri Bakanı Rahmani Fazli’den yalanlama geldi. Başkent Tahran'daki İçişleri Bakanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında Fazili, Hürremşehr kentindeki olaylarda hayatını kaybeden kimsenin olmadığını sadece 1 kişinin yaralandığını söyledi.
ABD ve İsrail’den Rejimi Devirin Çağrıları
Geçen hafta içerisinde ABD ve İsrail’den İran halkına yapılan çağrılarda ‘rejimi devirin’ mesajları verilmişti. Bu iki ülkenin ise uzun zamandır hedefinde İran var. 21 Mayıs 2018 de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ nun “Tarihteki en güçlü baskı ve yaptırımla İran'ı ezeceğiz” sözleriyle İran’ı açık tehdidi ise hayli dikkat çekmişti.
Halkın sokağa dökülmesi, ABD ve İsrail, İran’da istediklerine ulaşıyor mu sorusunu akıllara getiriyor?
Provokasyon uyarısı
30 Haziran 2018’de İran dini lideri Ayetullah Hamaney: “Ülkeyi sistemden ayırmak için ekonomik baskılar getiriyorlar ama ondan önce altı ABD başkanı bunu denedi ve vazgeçmek zorunda kaldılar dedi”
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise yaptığı bir konuşmada “ABD devrimin başından bu yana İran rejimine ve halkına düşmandı. Şimdi de düşman, gelecekte de düşman olacaktır. Bu işin Cumhuriyetçileri veya Demokratları yok. Sadece metotları farklı” dedi.