Kayseri’de ırkçı saldırılar sırasında iki kez evi yakılan ve bu konuda ifade veren Suriyeli bir aile, kimlikleri olmasına rağmen sınır dışı edilmek üzere gönderme merkezine alındı. Aile yakınları, yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
göçmen karşıtı ırkçı saldırılarından zarar gören ve polise şikayette bulunan Suriyelilerin hukuksuzca sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine alınması skandalına bir yenisi daha eklendi.
Evi taşlanan göçmenlere bir darbe daha: Saldırıya uğradığı için şikayetçi olan Suriyeliler sınır dışı ediliyor
30 Haziran 2024’te Kayseri’de yabancı uyruklu bir kişinin bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiası kentte büyük gerginlik yarattı. Danişmentgazi Mahallesi’nde öfkeli kalabalık, ırkçı sloganlarla Suriyelilerin ev ve işyerlerine saldırdı. Şiddet olayları Kayseri’den diğer şehirlere de yayıldı; Antalya’da 17 yaşındaki Suriyeli Ahmet Handan El Naif, bir ırkçı saldırıda bıçaklanarak öldürüldü.
Taha Elgazi Anlatıyor: Kayseri’de ne oldu? Suriyeliler neden hedefte? Taha Elgazi Anlatıyor: Kayseri’de ne oldu? Suriyeliler neden hedefte?
Saldırıya uğrayan Suriyelilerin sayısı henüz bilinmiyor. Ancak yüzlerce ev, işyeri ve arabanın ırkçı saldırılarda zarar gördüğü tahmin ediliyor.
“TÜRK KOMŞULARIMIZ ‘ONLAR EVİNİ KENDİ YAKTI’ DEMİŞ POLİSLERE”
Kayseri’de ateşe verilen ve tamamen yanarak yok olan bir evden sağ kurtulan Suriyeli aile, olaylardan sonra taşındıkları yeni evde de saldırıya uğradı.
Göçmen karşıtı ırkçılar, havalandırmak için açılan camdan içeri molotof kokteyli atarak ikinci kez ailenin canına kastetti.
Her iki saldırı anında da evde 7 ve 2 yaşında çocuklar vardı. Polisler, olay sonrası ailenin ifadesini aldı. Aile, şikayetçi olduklarını belirtti. Ancak bir gün sonra, sınır dışı edilmek üzere Kayseri Geri Gönderme Merkezine götürüldüler. Ailenin 2014 yılından beri Türkiye’de yaşadığı ve kimliklerinin olduğu öğrenildi.
“EVİ YAKANLARIN YÜZÜNÜ GÖRDÜK”
“Olaylar başladığında evden çıkmadık. İlk evimizi ateşe verdiler. Evde 7, 5 ve 2 yaşlarında çocuklarımız vardı.
Yanan evimiz kullanılamaz hale geldi. Yeni bir eve taşındık ancak burada da olaylar büyüdü. Camı açtıkça içeri molotof atıldı ve evimiz yanmaya başladı. Çocuklar çok korktu ve ağlamaya başladı. Evi yakanların yüzünü gördük.
Sonra başka bir yere taşınmak zorunda kaldık. Polisler ifademizi aldıktan bir gün sonra ailemi geri gönderme merkezine götürdü. Türk komşularımız, ‘Onlar evlerini kendi yaktı’ dedi polislere.
Ailemiz, 2014 yılından beri Türkiye’de yaşıyor ve kimliklerimiz var. Bu yapılanlar büyük bir haksızlık. Çaresizce bekliyoruz.”