İzmir'de sendika ve meslek odası temsilcileri, 28 Nisan İş ve Meslek Hastalıklarından Ölen ve Yaralanan İşçileri Uluslararası Anma Günü nedeniyle buluştu.
Açıklamada Uluslararası Çalışma Örgütü'nün verileri paylaşıldı. Dünyada her gün çalışırken ölen insan sayısının, savaşlarda ölen insan sayısından fazla olduğunun vurgulandığı açıklamada, şu rakamlar anımsatıldı:
Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre her sene dünyada;
- 2 milyon 300 binden fazla insan çalışırken ölüyor.
- Çalışanlar senede yaklaşık 337 milyon kazaya maruz kalıyor ve yaklaşık 160 milyon kere çalışma nedenli hastalıklara yakalanıyorlar.
- İşyerinde kullanılan toksik maddelere dayalı meslek hastalıklarında her sene 440 bin işçi ölüyor.
- Sadece asbest kullanımına bağlı olarak bir yıllık sürede hayatını kaybeden işçi sayısı 100 bin.
- Her 15 saniyede bir işçi çalışırken ölüyor.
- Her 15 saniyede bir 160 işçi iş kazası geçiriyor.
- Her gün 6 bin 300 işçi çalışırken ölüyor.
'TÜRKİYE'DE HER İKİ BUÇUK AYDA BİR SOMA KATLİAMI YAŞANIYOR'
28 Nisan'ın 1996'dan beri “İş ve Meslek Hastalıklarından Ölen ve Yaralanan İşçileri Uluslararası Anma Günü” olarak belirlendiğinin anımsatıldığı açıklamadan satır başları şöyle:
- SGK tarafından açıklanan rakamlara bakıldığında 2017 yılında 4A kapsamında çalışanlardan 359 bin 653'ünün, 4B kapsamında çalışanlardan 213 çalışanın iş kazası geçirdiği, bu kazalar sonucunda toplam bin 636 kişinin hayatını kaybettiği görülmektedir. SGK’nin 2016 yılı istatistiklerine göre 286 bin 68 iş kazasında bin 405 işçi hayatını kaybetmiştir. Açıklamaya göre 2017 yılında bir önceki yıla göre iş kazası sayısı yüzde 25 oranında, iş kazaları sonucu ölüm yüzde 16 oranında artmıştır. 2018 verileri ise henüz açıklanmamıştır. Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2017’de 2 bin 6, 2018’de bin 923 ve 2019 yılının ilk üç ayında 400 işçi iş cinayeti sonucu hayatını kaybetmiştir.
- Yaşama ve sağlıklı/güvenli ortamda çalışma hakkı tüm emekçiler için en temel insan haklarındandır. Kazanın bilimsel tanımı, öngörülemez olmasıdır. Öngöremediğiniz, tüm önlemleri almanıza rağmen gerçekleşmesine engel olamadığınız, beklenmedik olan şey kazadır. Öngörülebilir bir ölüm, öngörülebilir bir arıza, öngörülebilir bir kırılma, yaralanma kaza olmaz. Biz neredeyse bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenebileceğini biliyoruz. Bu nedenle, meydana gelen ölümlere, kaza değil cinayet diyoruz.
- Aslında Türkiye'de her iki buçuk ayda bir SOMA KATLİAMI yaşıyoruz. İzmir’de işçinin kanı üzerine gökdelenler dikilirken, Aliağa gibi sanayi havzalarından, tersanelerden her gün iş cinayetleri haberi geliyor. İzmir'de 2019 Ocak Ayından bu yana 19 işçi meydana gelen iş kazasında hayatını kaybetmiştir. Ne kadar acıdır ki, hepimizin gittiği büyük AVM inşaatlarının, İzmir’in dört bir yanını sarmaya başlayan gökdelenlerin ve işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmamış kentsel dönüşüm projelerinin, hepsinin harcında işçinin kanı bulunmaktadır.
- Kapitalizm yaşadığı krizler, kıran kırana yaşadığı rekabet, doymak bilmez artı değer sömürüsü, sonu gelmeyen emek yağmasının doruğa çıktığı bir dönemde bu anmayı yapıyoruz. Her geçen gün işsizliğin arttığı, yoksulluğun yayıldığı, açlığın ve sefaletin girdabında yaşam savaşının içinde çalışırken ölen işçi arkadaşlarımızın çığlıkları arasında gözyaşlarımıza karışan kan deryasında biz sağ kalanlar da boğuluyoruz!
- Biz biliyoruz ki meydana gelen iş cinayetinin nedeni yasal mevzuat, bilinç eksikliği olduğu kadar, kuralsız, güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerinin her gün biraz daha yaygınlaşması, sendikal örgütlülüğün önündeki yasal ve fiili engellemeler, daha az maliyet, daha çok kar anlayışı, denetimlerin yapılmaması, cezaların caydırıcı olmaktan uzak olmasıdır. Oysa, her şeyi yaratan bizleriz. Yarattığımızın altında birer onar, ellişer, yüzer yüzer ölüyoruz! Ama Biz biliyoruz ki hiçbir iş cinayeti / meslek hastalığı kader değildir.
- Bu nedenle, Soma’da, Ermenek’te, Ostim’de, Davutpaşa’da ve her yerde her an ölen her işçimizin, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin, açılan göstermelik davalarda verilen göstermelik cezaların, kuşa çevrilen tazminatların, yıllarca süren davaların tanığı olan ve aşağıda imzası bulunan İzmir’de işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında çalışmalar yapan, bu çalışmaları yayma ve ilerletme amacı ile bir araya gelen bizler, tüm sendikaları öncelikle kayıt dışı güvencesiz çalışan işçinin örgütlenmesi için seferber olmaya; üretim sürecinde işçinin kontrolü ve denetimini artıracak, çalışma koşullarını işçiden yana belirleyebilecek bir örgütlenme ve sınıf bilincinin sağlanmasına; bu anlamda işçilerin ortak talepleri için hep birlikte mücadeleye çağırıyoruz.