İşgalci İsrail ordusunun, askeri operasyonlar ile diplomatik adımlar arasında dengeli bir yol izlemeyi tercih ettiği bildirildi. Ancak ordunun, aşırı sağcı grupların Gazze’de yeniden Yahudi yerleşim birimleri kurma planlarına karşı ciddi endişeleri bulunuyor.
İşgalci İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze’de gerçekleştirdiği son ziyaret sırasında, "Eğer esirlerin serbest bırakılması konusunda ilerleme kaydedilmezse, askeri operasyonların kapsamı artırılacak," mesajı verdi. Öte yandan işgalci İsrail’in aşırı sağ partileri ve yerleşimci hareketleri, Gazze’de eski “Guş Katif” blokunun yeniden inşası için baskı yapıyor.
Dünya basınında da işgalci İsrail’in Gazze politikalarına yönelik eleştiriler yükseliyor. İngiltere merkezli The Guardian gazetesinde yayımlanan bir yazıda, akademisyen Ghada Aqeel, işgalci İsrail saldırılarında ailesinden birçok kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "Filistin onurunun ışığı asla sönmeyecek," dedi.
ABD merkezli Newsweek dergisi ise, ABD’de Filistinli bir aktivist olan Mahmud Halil’i savunmak için bazı Yahudi kökenli öğrencilerin mahkemede tanıklık ettiğini yazdı. Öğrenciler, Halil’in kendilerini koruduğunu ve toplum hizmetinde bulunduğunu belirterek, sınır dışı edilmesine karşı çıktı.
New York Times gazetesi, Yemen’deki gelişmelere dikkat çekerek, ABD’nin Yemen’e yönelik hava saldırılarının Husilerin eylemlerini durdurmak yerine daha da güçlendirdiğini yazdı. Uzmanlara göre bu saldırılar, Husilerin elini güçlendiriyor.
İşgalci İsrail ayrıca İran konusunda da tedirgin. Times of Israel haberine göre, Tel Aviv yönetimi, ABD’nin İran’la nükleer müzakerelerde "kötü bir anlaşmaya" varmasından endişe ediyor. İşgalci İsrail, ABD’nin kendisine sunduğu bilgilerin yetersiz olduğunu düşünüyor.
Öte yandan Ukrayna meselesinde de gelişmeler yaşanıyor. İngiltere merkezli Times gazetesi, Kiev yönetiminin, Rusya’nın Kırım üzerindeki egemenliğini tanımayı reddettiğini ve ABD’nin olası tavizlerine karşı hazırlıklı olduğunu yazdı. Wall Street Journal ise, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, artık barışın önündeki asıl engelin Ukrayna değil, Rusya olduğunu anladığını aktardı.