İsrail güçlerinin aralık ayının ilk yarısında 44 Filistinliyi evsiz bıraktığı açıklandı. İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs’te aralık ayının ilk 15 gününde Filistinlilere ait 900 zeytin ağacına hasar verdi, 57 yapıyı da yıktı.
Yerel kaynaklara göre, İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’nın C Bölgesi’nde 17’si ev 57 yapıyı yıktı, el koydu veya Filistinlileri kendi yerleşim yerlerini yıkmaya zorladı. İsrail’in Filistin bölgesinde Filistinlilerin yapı inşa etme izni bulunmaması gerekçesiyle yıkımlar gerçekleştirdiği biliniyor. Ancak çoğu Filistinlinin söz konusu izin belgelerini alabilmesine müsaade edilmiyor.
İsrail’in yürüttüğü yıkım faaliyetleri sebebiyle 22’si çocuk 44 Filistinlinin evsiz kaldığı bildiriliyor. İsrail’in yıktığı yapılardan 46’sının yıkımı C Bölgesi’nde gerçekleşti. Yıkımlardan ikisinin 1797 sayılı İsrail askeri yıkım emri gereğince gerçekleştirildi. Söz konusu kanuna göre, Filistinlilerin yıkıma itiraz etmek için yalnızca 96 saati bulunuyor. Bu durum da İsrail’in 96 saat içerisinde yıkım yapmasını kolaylaştırıyor.
Öte yandan askeri emre göre, İsrail ordusuna bağlı Sivil İşleri İdaresi ve Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT), evlerinin yıkılmasını planlanan Filistinlileri doğrudan bilgilendirmeme hakkına sahip.
Batı Şeria’da evsiz kalan bazı Filistinlilerin mağaralarda yaşamak durumunda kaldığı biliniyordu.
İsrail’in evlerini yıktığı Filistinli aileler mağalarda yaşıyor İsrail’in evlerini yıktığı Filistinli aileler mağalarda yaşıyor
“C Bölgesi”İsrail’in bilhassa işgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 60’ını oluşturan C Bölgesinde Filistinlilere ait mülkleri, inşaat izni almadığı gerekçesiyle yıktığı biliniyor.
Filistin ile İsrail, 1995 yılında “İkinci Oslo Anlaşması” kapsamında işgal altında bulunan Batı Şeria A, B ve C bölgeleri şeklinde ayrılması için anlaşma imzalamıştı.
Birleşmiş Milletler, İsrail’in “C Bölgesi’nin” yaklaşık %30’unu “askeri eğitim alanı” olarak belirlediğini söylüyor. Bu da bölgede yaşayan Filistinlilerin zorla yerinden edilme riskini oldukça artırıyor.