İsrail mahkemelerinde bu karara itiraz olasılığını araştırdığını ifade eden Ebu Arafe, İsrail Yüksek Mahkemesinin Eylül 2016'da İçişleri Bakanlığına buna izin veren bir kanun olmadığı için Kudüs'teki Filistinlilerin ikamet iznini iptal etme yetkisi vermediğini ancak bu yönde bir yasa çıkarılması için bakanlığa 6 ay süre tanıdığını belirtti.
Deri'nin avukatına ulaştırdığı mesajda bu kararın, Mart ayında İsrail parlamentosundan onaylanan karara dayandığının vurgulandığını söyleyen Ebu Arefe, "Bu karara itiraz konusunda araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü bu yasa dışı bir durum ve ayrıca avukatların kabul etmediği gizli maddelere dayanıyor" dedi.
Ebu Arefe, kanunların İçişleri Bakanlığının bir Kudüslünün kametini iptal etmek için söz konusu kişinin başka yerde ikameti bulduğunu teyit etmesi, başka yerde ikameti bulunmuyorsa bunu temin etmesini öngördüğünü aktardı.
İsrail meclisi (Knesset), 7 Mart'ta, İçişleri Bakanına, "terör örgütleri" olarak nitelediği gruplar ile bağlantısı olduğu tespit edilen Kudüslü Filistinlilerin oturum belgelerini iptal etme yetkisi veren yasa tasarısını onaylamıştı. Daha önce ilk oylaması yapılan söz konusu tasarı, mecliste ikinci ve üçüncü kez oylanarak kanunlaşmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler, şehirdeki toplam nüfusun üçte birini oluşturuyor. Her birinin "Kudüs sakini" olarak özel İsrail kimlikleri olsa da İsrail vatandaşı kabul edilmiyorlar.