Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, İslam inancına göre zulme karşı tepki gösterilmesi gerektiğini belirterek "Sergilediğimiz tepki, dilimizin tüm zalimlere yönelmesi yönündedir. Mescid-i Aksa hem tarihi ve sembolik bir değer olması cihetiyle hem de İslam'ın şiarlarından biri olması yönüyle Müslümanlar için bambaşka bir değerdir. Bağdat, Şam, Kudüs, Sarayabosna, Grozni, Mekke ve Medine bizimdir. Bu şehirlerin Diyarbakır, Şanlıurfa ve İstanbul'da bir farkı yoktur." diye konuştu.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Filistin Eski İstinaf Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Ahmed Natour ise İsrail'in 1948 yılında Filistin topraklarını işgal etmesiyle çözülmelerin yaşandığını söyledi.
Natour, "Bu işgal ile Filistin'de meydana gelen çözülmeler kimsenin kabul etmediği bir çözülmeydi. Filistinliler de bu çözülmeyi istemediler. Çünkü çoğunluk orada yaşadıklarını söyledi. Bölünme ve çözülmeye ile Yahudiler 400 binden daha az sayıda olmasına rağmen, nüfusun çoğunluğunu oluşturan Filistinliler bir milyondan yüz bine kadar düştü." dedi.
İşgalin dış ülkeler tarafından desteklediğini belirten Natour, şunları kaydetti:
"Savaşı Britanya (İngiltere) ordusunun verdiği ekipmanlar sayesinde İsrail kazandı ve ellerinden geldikçe Filistinlileri yok etmeye çalıştılar. Böylece Filistin halkı kendi topraklarında mülteci konumuna geldi. Bir çoğu Suriye, Mısır, Lübnan gibi ülkelere taşındı ve mülteci sorunu ortaya çıktı. Biz bu mülteci sorununa yıkım diyoruz. Köylülerin bir çoğu başka yerle taşındı ve kendi ülkelerinde mülteci konumuna geldi. Çünkü insanlar kültürünü geleneğini ve ailesi kaybetti."
Natour, Filistin işgalinin ardından ülkede askeri rejimin ortaya çıktığını ifade ederek, Müslüman vakıflarının hükümet tarafından ele geçirildiğini ve İslam toplumunu oluşturmanın imkansız hale geldiğini anlattı.
Filistin'in Osmanlı Devleti zamanında daha rahat olduğunu vurgulayan Natour, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kendi işimizi yapıyorduk ve ben maslahat güderek bir reform yaptım. Bu sayede İsraillilerin Osmanlı ve Müslümanların mezarlarının korunmasını sağladık. Çünkü mezarları kazıyor ve yeni şehirler inşa ediyorlardı. İslami kuralların değiştiğini söylesek de İsrail'in kötü davranışlarına rağmen ayakta durmaktayız. Yahudiler Filistin halkının yaşamasına engel olarak köylerini ele geçirip fanatik İsraillilere veriyorlar."
