İsrail vahşeti perde ardına gizleniyor

Türkiye’deki İsrail algısı değiştirilmeye çalışılıyor… Son bir yıldır enerji ve ekonomi üzerinden yürütülen operasyonlar ile İsrail’in vahşeti perde ardına gizleniyor.

Eklenme Tarihi: 29 Nis 2017
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
İsrail vahşeti perde ardına gizleniyor
Mavi Marmara’da 10 vatandaşımızı katlederek terör devleti olduğunu tüm dünyaya bir kez daha haykıran ve yıllardır Filistin topraklarında uyguladığı insanlık dışı işgali sürdüren İsrail’in, ülkemizdeki beşinci kol faaliyetleri yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Ülkemizde faaliyet yürüten STK’lar üzerinden İsrail’in kötü olan algısı kamuoyuna olumlu bir şekilde pompalanıyor.

STK’LAR KÜLTÜR SANAT İLE PEKİŞTİRİYORLAR

Daha önce ülkemizde sınırlı sayıda yürütülen ve İsrail’e hizmet eden kültür sanat faaliyetleri, geçen yıl varılan anlaşmadan sonra hız kazanmaya başladı. Özellikle İsrail’in Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu işbirliği halinde yürütülen etkinlikler ile beyaz Türkler olarak tabir edilen kitle hedef alınıyor. İstanbul’daki film festivalleri, konserler ve sergileri kendine alan seçen İsrail, ülkesinden getirdiği sanatçıları bu organizasyonların içine dâhil ederek, faaliyetlerini yürütmeyi sürdürüyor. Kurulduğu günden bu yana Ortadoğu’da terör estiren, her bölgesel sorunun arka planındaki baş aktörü konumundaki şebeke devletinin ülkemize yönelik yürüttüğü faaliyetler yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Geçtiğimiz yıl içerdiği maddeler ile adeta mütekabiliyet esaslarına aykırı bir anlaşma ile Türkiye ile ilişkilerini yumuşatan Siyonist İsrail, son bir yıl içinde ülkemizde oluşturmaya çalıştığı operasyonlarla ‘iyi komşu’ algısını oluşturmanın gayreti peşinde. Özellikle ekonomi ve enerji konuları üzerinden Türkiye ile sözde dostluk peşinde koşan İsrail’in uzantıları sivil toplum örgütleri ise, vatandaşlara yönelik yaptığı kültür-sanat faaliyetleri ile adeta beşinci kol faaliyetleri yürütüyor.

DİPLOMASİ İLE İŞE KOYULDULAR

Öncelikle İsrail ile Türkiye arasında varılan anlaşma sonrası ilk olarak diplomatik ilişkiler için elçiler karşılıklı görevlendirildi. İsrail’in Ankara’ya Londra’dan görevlendirerek gönderdiği yeni elçisi EitanNeah, bu konuda hızlı bir şekilde çalışmalara başladı. Diplomatik ilişkiler sadece bununla da sınırlı kalmadı. Elçilerin başkentlerde göreve başlamasından sonra ilk üst düzey ziyaret İsrail’den geldi. İsrail Enerji Bakanı YuvalSteinitz 2016 yılının Ekim ayında Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirerek, enerji işbirliği için zemin aradı. Bu ziyaretten dört ay sonra ise Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı Tel-Aviv’e, hem de İsrail’in Gazze saldırı gerçekleştirdiği bir zaman diliminde iade-i ziyarette bulundu.

STK’LAR KÜLTÜR SANAT İLE PEKİŞTİRİYORLAR

Yürütülen faaliyetler sadece bunlarla da sınırla değil. Daha önce sınırlı sayıda ülkemizde yürütülen kültür sanat faaliyetleri ise, geçen yıl varılan anlaşmadan sonra hız kazanmaya başladı. Özellikle İsrail’in Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu işbirliği halinde yürütülen kültür sanat etkinlikleri ile öncelikle beyaz Türkler olarak tabir edilen kitle hedef alınıyor. İstanbul’daki film festivalleri, konserler ve sergileri kendine alan bilen İsrail, kendi ülkesinden getirdiği sanatçıları bu organizasyonların içine dâhil ederek, faaliyetlerini yürütmeyi sürdürüyor. Bunlar yapılırken ayrıca kıta Avrupa’sının sponsor olduğu sivil toplum örgütleri de Türkiye’de beşinci kol faaliyetleri ile toplumdaki algısal zihni değiştirmeyi amaçlıyor. Özellikle Holokost konusu bilinçli olarak abartılarak, İsraillilerin mazlum olduğu imajı zihinlere zerk edilmeye çalışılıyor.

MUHTACIZ ALGISI İLE DEVAM EDİYORLAR

Diplomatik ilişkileri normal seviyeye çekilmesinden sonra ise özellikle Doğu Akdeniz’de bulunan doğalgaz rezervleri için daha önce gizli yürütülen çalışmalar bu sefer açıktan yapılmaya başlandı. Enerji üzerinden başlatılan iki ülke ilişkilerinin normalleşme seyri giderek büyük bir işbirliğine doğru gidiyor. Özellikle gazın pazarlanması noktasında Türkiye’nin coğrafi konumunu dikkate alan İsrail, ekonomik temeller üzerinden iki ülke ilişkilerini kamuoyuna olumlu bir şekilde pazarlamaya başladı bile. Bu konuda dün ise sıcak bir gelişme yaşandı. İsrail Enerji Bakanlığı Müsteşarı ShaulMeridor, Türkiye ile İsrail arasında enerji anlaşmasının birkaç ay içinde imzalanabileceğini ifade etmesi, iki ülke ilişkilerinin bir yılda ekonomik temelli bir işbirliğine hazır hale getirildiğini açıkça ortaya koymuş oldu.

TÜRKİYE ISRARLA MASAYA OTURMAK İSTİYOR

İsrail Enerji Bakanlığı Müsteşarı ShaulMeridor’un, Türkiye ve İsrail arasında kurulacak boru hattına ilişkin müzakerelerde sona yaklaşıldığını bildirmesi üzerine gazetemize açıklamalarda bulunan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sıtkı Bilgin, “İsrail ve Türkiye arasında Mavi Marmara sonrasın da birtakım düzelmeler meydana geldi. Aslında Türkiye’nin isteklerinin hiçbirinde karşılanmadığı halde hükümet ısrarla anlaşma masasına oturmak istiyor. Asıl dikkat çekilmesi gereken konu Kıbrıs ve Gazze’de bulunan Gaz yataklarıdır. İsrail Akdeniz’de yaşanan sorunları fırsat bilip Türkiye üzerinden Yunanistan oradan da İtalya olmak üzere bu gazı pazarlamanın peşinde” dedi.

TÜRKİYE AVRUPA VE İSRAİL’E BAĞIMLI HALE GELİYOR

Konu hakkında konuşan Araştırmacı Yazar Doğan Bekin, “Avrupa Birliği gaz hususunda yüzde otuz Rusya’ya bağımlıdır. Avrupa bu bağımlılıktan sıyrılmak istiyor. Bunu karşılığında İsrail’in elinde bulunan ve daha sonra Doğu Akdeniz de büyük bir doğalgaz yatağını eline geçirmesiyle Rusya’nın hâkim olduğu yüzde otuzluk payı kırmaya çalışıyor. Rusya’nın bu durum karşısında oldukça rahatsız olması ve Suriye politikasında Esad’ın yanında yer almasını bu sebebe bağlamak tam yerindedir. Öte yandan, burada Türkiye’yle yapılan anlaşma Kıbrıs soruna işaret ediyor. Kıbrıs’ı tamamıyla birleştirmek isteyen Avrupa Türkiye’yi bu anlaşmalarla hem Avrupa’ya hem de İsrail’e bağımlı hale getirmeye çalışılıyor ” ifadelerini kulandı.

TÜRKİYE ISRARLA MASAYA OTURMAK İSTİYOR

Prof. Dr. Sıtkı Bilgin, “İsrail ve Türkiye arasında Mavi Marmara sonrasında birtakım düzelmeler meydana geldi. Aslında Türkiye’nin isteklerinin hiçbirisinde karşılanmadığı halde hükümet ısrarla anlaşma masasına oturmak istiyor. Asıl dikkat çekilmesi gereken konu Kıbrıs ve Gazze’de bulunan gaz yataklarıdır. İsrail, Akdeniz’de yaşanan sorunları fırsat bilip Türkiye üzerinden Yunanistan, oradan da İtalya olmak üzere bu gazı pazarlamanın peşinde” dedi.

İSRAİL’E BAĞIMLI HALE GELİYORUZ

Araştırmacı yazar Doğan Bekin, “Avrupa Birliği gaz hususunda yüzde otuz Rusya’ya bağımlıdır. Avrupa bu bağımlılıktan sıyrılmak istiyor. Bunun karşılığında İsrail’in elinde bulunan ve daha sonra Doğu Akdeniz’de büyük bir doğalgaz yatağını eline geçirmesiyle Rusya’nın hâkim olduğu yüzde otuzluk payı kırmaya çalışıyor. Kıbrıs’ı tamamıyla birleştirmek isteyen Avrupa, Türkiye’yi bu anlaşmalarla hem Avrupa’ya hem de İsrail’e bağımlı hale getirmeye çalışıyor” ifadelerini kulandı.