Kurulduğu 1948'den bu yana koalisyon hükümetleriyle yönetilen İsrail'de geçen yıl biri 9 Nisan, diğeri de 17 Eylül'de olmak üzere iki ayrı seçim yapıldı.
Her iki seçimde de sağ ve sol blokun hükümeti kurmak için gerekli sandalyeye ulaşamaması nedeniyle ülkedeki koalisyon krizi çözülemedi.
İsrail'de 6 milyon 394 binden fazla seçmen 1 yılı aşkın süredir devam eden koalisyon krizine çözüm bulmak ve 120 sandalyeli meclise girecek milletvekillerini belirlemek için sandık başına gidiyor.
Yerel saatle sabah 07.00'de başlayan oy verme işlemi 22.00'e kadar devam edecek.
Son yıllardaki en çekişmeli seçimlerden biri olacağı belirtilen seçimde 30 parti yarışacak.
Seçim barajının yüzde 3,25 olduğu ülkede, 30 partiden yalnızca 8'inin meclise gireceği dile getiriliyor.
Seçimin kaderini İsrail vatandaşı Filistinli seçmenlerin sandığa gitme oranının belirleyeceği tahmin ediliyor.
İsrail basınına yansıyan kamuoyu yoklamalarına, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun partisi Likud'un az farkla da olsa önde olduğu, onu ise eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz'ın liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı'nın takip ettiği görüşü hakim.
Kamuoyu araştırmalarında, hiçbir partinin tek başına iktidara gelmek için gerekli 61 sandalyeye ulaşamayacağı dolayısıyla da İsrail'i yeni bir koalisyon hükümetinin beklediği ifade ediliyor.
Likud'un 120 sandalyeli meclise 35, Mavi Beyaz'ın ise 33 milletvekili göndereceği belirtiliyor.
Filistinlilerin ittifakı üçüncü sırada
Yaklaşık 2 milyon Filistinliyi temsil eden partiler, Ortak Arap Listesi Bloku adı altında seçime tek listeyle giriyor.
Kamuoyu araştırmalarına göre, Ortak Arap Listesi Bloku'nun 17 Eylül'deki seçime oranla oylarını artırarak 14 milletvekili çıkarması bekleniyor.
Bu sonuçla Ortak Arap Listesi Bloku eylüldeki seçimin ardından olduğu gibi İsrail Meclisi’ndeki üçüncü en büyük grup olmaya devam edeceği ifade ediliyor.Ortak Arap Listesi Bloku'nu sırayla İşçi Partisi-Meretz İttifakı (9), Şas (8), Birleşik Tevrat Partisi (8), Yamina (Sağ) İttifakı (7) takip ediyor.
Sağ ve sol blokun koalisyon hükümetini kurmak için gerekli 61 milletvekili sayısına ulaşamayacağı belirtiliyor.
Likud'un başını çektiği sağ partilerin 58, Mavi-Beyaz önderliğindeki sol blokun ise 42 milletvekilinde kalacağı öngörülüyor.
Eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman'ın liderliğindeki İsrail Evimiz Partisi’nin ise eylüldeki seçime oranla oy kaybederek 6 milletvekiline düşeceği ve meclise giren partiler arasında sonuncu olacağı tahmin ediliyor.
Her ne kadar Liberman'ın partisi oy kaybetse de sağ ve sol blokun 61 sandalye sayısına ulaşamaması nedeniyle koalisyon görüşmelerinde kilit role sahip olması bekleniyor.
Hem Netanyahu hem de Filistin için kritik seçim
Seçimin favorilerinden gösterilen Netanyahu için bu seçim oldukça önem arz ediyor. Zira Netanyahu, seçimi kazanarak 17 Mart'ta hakkındaki 3 ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle başlayacak davada elini güçlendirmek istiyor.
Bu seçim, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın yanı sıra abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinliler için de oldukça önemli.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 28 Ocak'ta açıkladığı sözde Ortadoğu barış planının ardından Netanyahu Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi'ni İsrail'e "ilhak" etme vaadinde bulunmuştu.
Netanyahu'nun başını çektiği sağ blok koalisyonu kuracak yeterli çoğunluğa ulaşırsa, söz konusu hükümetin Filistin davasını ortadan kaldırmayı amaçlayan Trump'ın sözde barış planını tek taraflı olarak uygulamaya başlayacağı ifade ediliyor.Gantz da Netanyahu gibi başbakan olması halinde Trump'ın planını uygulayacağı vaadinde bulunuyor.
Bu nedenle Filistinliler için en iyi seçenek hem sağ hem de sol blokun koalisyonu kuracak yeterli sayıya ulaşamaması ve İsrail'deki koalisyon krizinin devam etmesi.