İsrail’de çıkan krizin gerekçesi yargı reformu ama işin aslı başka.
Kavganın sebebi, ülkenin kuruluş aşamasında bir renk olan ultra Ortodoks Yahudi grupların, sahip oldukları 10-15 çocukla birlikte, zaman içerisinde güçlü bir seçmen sayısı ve koalisyon pazarlıklarında kilit sayıda vekile sahip hale gelmeleri. Sayıları ve etkileri giderek azalan sol-laik kesim için İsrail Yüksek Mahkemesi, sistemi koruma ve aşırılıkları durdurma gücünün toplandığı yer.
Kavganın bu kez sokağa yansımasının nedeni, 2017 yılında Yüksek Mahkeme’nin, ultra Ortodoks gruplara askerlikten sınırlı muafiyet getiren yasayı iptal etmesine dayanıyor. O günden beri ultra Ortodoks gruplar için Yüksek Mahkeme fazla laik, fazla yetkili bir yapı.
Şimdilik kriz buzdolabına kondu ama o güç mücadelesi bitmeyecek.
Tel Aviv’de yüz binlerin katıldığı, LGBT bayraklarının da açıldığı gösteriye karşı, kıdemli dindar Siyonist 17 haham, “azınlığın kendi görüşünü şiddet kullanarak ve sokaklarda anarşi yaratarak zorlamasını kabul edilemez bulduğunu” açıkladı.
Ülkenin önemli sağ grupları, Regavim, Im Tirtzu, Ad Kan, Bezalmo ve Torat Lehima da taraftarlarını sokağa çağırdı. Kudüs’te düzenlenen ve 80 bin kişinin katıldığı yürüyüşte, Tel Aviv’deki göstericilere tecavüz edeceklerini söyleyen pankartlar taşıdı ultra Ortodoks gruplar. İki tarafın da uzlaşmayı mağlubiyet saydıkları bir iklim hüküm sürüyor İsrail’de.
O yüzden kavga yeni başladı diye bir başlık seçtim yazıya, şu an için başka türlüsü mümkün görünmüyor.
Beyaz Saray Netanyahu’yu çağıracak
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun oğlu sosyal medyaya meraklı. Tel Aviv’de 600 bin kişinin sokağa döküldüğü eylemlerin ABD tarafından finanse edildiğini yazdı en sıcak saatlerde.
Sandığımızın aksine, ABD’nin Demokrat Partili yönetimleri Netanyahu’dan hiç hoşlanmıyor, bunu da gizlemiyorlar. Netanyahu, tekrar Başbakan olduktan sonra Beyaz Saray’a davet edilmedi.
İsrail Başbakanı da Likud Partisi yöneticilerine yurt dışı gezileri sırasında ABD hükümet yetkileriyle görüşmeyi yasakladı.
Bu durum dün biraz tersine döndü.
New York Times gazetesi, Beyaz Saray’ın Netanyahu’nun görevde kalacağına emin olduktan sonra Beyaz Saray’a davet edilebileceğinin işaretlerini veren bir yorum kaleme aldı. ABD’nin İsrail Büyükelçisi de Netanyahu’nun programları koordine edilir edilmez Beyaz Saray’a davet edileceğini söyledi.
Resmen şarta bağlanmamış olsa bile, Washington, görevden alınan Savunma Bakanı Gallant’ın tekrar koltuğa oturmasını istiyor.
ABD Büyükelçisi, Gallant’a büyük saygı duyduğunu söylerken, İsrail devlet medyası da adı açıklanmayan üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin “ABD’nin, Washington ile Kudüs arasındaki askeri ortaklığa ve İsrail, ABD ve Ortadoğu’yu en iyi nasıl savunacağına odaklanmak isteğini” duyurdu.
Netanyahu, nerede ve nasıl bir geri adım atacak, Gallant tekrar koltuğa oturacak mı, göreceğiz.
Türkiye ve İsrail’in uyanıkları aynı
6 Şubat’ta ikiz depremlerin olduğu gün, Türkiye’de birileri, borsada çimento kâğıtlarına yatırım yapabilmeyi akıl etmişti. İsrail’de olayların büyüyüp, pazartesi günü genel greve döndüğü saatlerde, İsrail şekeli ABD doları karşısında yüzde 1’den fazla değer kazandı, hisse senedi fiyatları yükseldi. Piyasaların beklentileri satın alması normaldir ama bir ülkenin iç savaşın eşiğine geldiği ya da binlerce kişinin enkaz altında olduğu saatlerde değil.