İsrail'in İmdadına Yetişeceğiz

İsrail'in kazanması demek Filistin'in, ümmetin kaybetmesi demek iken İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya pazarlanmasının her iki ülke için de “kazan-kazan” durumu oluşturacağı algısı pompalanıyor. Bu algı oluşturulmaya çalışılırken her ne hikmetse Filistin davası akıllarına bile gelmiyor.

Eklenme Tarihi: 15 Haz 2016
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
İsrail'in İmdadına Yetişeceğiz

İsrail’in sahiplenmeye çalıştığı Akdeniz doğalgazının Türkiye üzerinden pazarlanması projesi yüzü suyu hürmetine sürekli ısıtılan iki ülke arasındaki “normalleşme” haberlerine bir yenisi daha eklendi. “İsrail’le ticarette kazan-kazan beklentisi” başlığıyla Anadolu Ajansı tarafından sunulan haberde, İsrail’le ticaretin Türkiye’nin lehine olduğu vurgulanırken, ticari ilişkilerin gelişmesinin iki tarafın “kazanmasına” vesile olacağı belirtildi. İsrail’le yakınlaşmanın, İsrail’i “dost” edinmenin, İslam coğrafyası ve mazlumlara “kaybettirecekleri” ise konu edilmedi.

SİYONİSTLERİN İMDADINA YETİŞECEĞİZ

“İsrail’le ticarette kazan-kazan beklentisi” olarak lanse edilen bu yakınlaşma “net olarak” İsrail’e yarayacak. Kendisine dost ve nefes alacak bir alan arayan İsrail, bu ilişkinin kazananı olacak! Türkiye ise ihracat geliri uğruna Siyonist devletin imdadına yetişecek!

'1 milyon İsrailli turist gelebilir'

2010’DAKİ Mavi Marmara katliamının ardından “kamuoyu önünde” görülen Türkiye-İsrail gerilimi, her nedense ikili ticarete yansımadı. Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacmi sürekli artarken, 2014 yılında 5.8 milyar doları aşarak yeni bir rekor kırdı. 2015’te, dış ticaretteki genel daralmadan etkilenen İsrail’le ticaret hacminin, “yakınlaşma” sonrası yeni rekorlara yelken açacağı öngörüsü yapılıyor. Hatta, geçen sene Türkiye’ye gelen 225 bin İsrailli turist sayısı için, “Her yıl en az 1 milyon İsrailli turist gelebilir” öngörüleri bile konuşuluyor.

Kazananı Belli Bir Oyun

İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya pazarlanmasının her iki ülke için de “kazan-kazan” durumu oluşturacağı algısı pompalanıyor bugünlerde. Aynı, Türkiye’nin bölgedeki kaotik durumdan dolayı “İsrail’e mecbur” olduğu algısı gibi. Ortadoğu coğrafyasındaki kaosun ve kargaşanın nedeni olan Siyonist İsrail, birtakım ekonomik gerekçeler bahane edilerek Türkiye’ye dost edilmek istenirken; bu ticaretten tek kazançlı çıkacak olanın İsrail olacağı net olarak görünüyor. Böylelikle İsrail, hem kendi malı gibi sahiplendiği Doğu Akdeniz doğalgazını uygun bir maliyetle Avrupa’ya pazarlayacak, hem de kendi güvenliğini sağlama adına Türkiye’yi kendine paravan yapacak.

İSRAİL ile ilişkilerin normalleşme(!) sürecine girmesinin, iki ülke arasındaki ticarete ivme kazandırması beklenirken; Türkiye, son 5 yılda bu ülkeye karşı dış ticaret fazlası verdi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, son 5 yılda İsrail’e karşı sürekli dış ticaret fazlası verilirken, bu dönemde ihracat yüzde 13 artarak 2.4 milyar dolardan 2.7 milyar dolara yükseldi. İthalat ise yüzde 19 azalarak 2.1 milyar dolar seviyelerinden 1.7 milyar dolara geriledi.

Otomobil satıyoruz, enerji alıyoruz

Türkiye'nin geçen yıl itibarıyla İsrail'e sattığı ürünlerin başında motorlu kara taşıtları (464,8 milyon dolar), demir-çelik (324,7 milyon dolar) ve elektrikli makine ve cihazlar (181,7 milyon dolar) geldi. Buna karşılık aynı yıl İsrail'den en fazla enerji (898,3 milyon dolar), plastik ve mamulleri (150,4 milyon dolar), kazan ve makine (80,7 milyon dolar) ithal edildi.

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere konu olan sektörlerden turizme bakıldığında, İsrail'den gelen turist sayısı 2011-2015 döneminde 2,8 katına çıkarak 79 bin 140'dan 224 bin 568'e yükseldi.

“İLİŞKİLERİN DÜZELMESİ TİCARET HACMİMİZİ ARTIRACAKTIR”

DEİK Türkiye-İsrail İş Konseyi Başkanı Hasan Akçakayalıoğlu, iki ülke arasındaki ilişkilerin diplomatik ilişkilerden bağımsız bir gelişme kapasitesi olduğunu ve diplomatik ilişkilerin zayıf olduğu dönemlerde bile taraflar arasında dış ticaretin arttığını dile getirdi.

İsrail’den gelen turist sayısının 700 bine yaklaştığı yıllar olduğunu belirten Akçakayalıoğlu, “İlişkiler bozulduktan sonra bu rakam 100-150 bin bandına düştü. Aslında her yıl en az 1 milyon turist gelme potansiyeli var” ifadelerini kullandı.

İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi'nin etkisiyle finans başta olmak üzere birçok sektörde İsrailli yatırımcının Türkiye'ye gelme potansiyeli olduğunu anlatan Akçakayalıoğlu, "En stratejik ve güncel konu doğalgaz. İlişkilerin normalleşmesi İsrail gazının, Türkiye üzerinden Avrupa piyasalarına ulaşma imkanını yaratabilir. Bu da kazan-kazan durumunu oluşturacaktır. Bu durum ticaret hacmimizi birkaç katına çıkaracaktır." diye konuştu.