İstanbul ve Marmara Kıyılarındaki Tsunami Risk Alanları Belirlendi

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi CBS-UZAL tarafından geliştirilen tsunami risk haritası, olası bir Marmara depremi sonrası İstanbul ve çevresindeki kıyı bölgelerinde yaşanabilecek deniz taşkınlarına karşı önemli veriler sunuyor. Harita, 5, 10 ve 20 metrelik olası taşkın senaryolarına göre şekillendirildi.

Eklenme Tarihi: 25 Nis 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 25 Nis 2025
İstanbul ve Marmara Kıyılarındaki Tsunami Risk Alanları Belirlendi

Marmara için tsunami senaryoları ortaya kondu

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi (CBS-UZAL), İstanbul ve Marmara kıyılarını kapsayan detaylı bir tsunami risk haritası hazırladı. Çalışmanın öncülüğünü yürüten CBS-UZAL Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, özellikle Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından böyle bir analiz yapma ihtiyacının ortaya çıktığını belirtti.

En savunmasız bölgeler: Düşük eğimli kıyılar

Doç. Dr. Özçelik, haritanın, olası bir Marmara depremi sonrası meydana gelebilecek tsunami dalgalarının etkileyebileceği taşkın alanlarını gösterdiğini söyledi. En büyük tehlikenin düşük eğimli kıyı bölgelerinde olduğunu vurgulayan Özçelik, Marmara'nın iç koyları, Haliç ve Boğaz çevresi gibi alanlarda ise etkilerin daha sınırlı olacağını ifade etti.

5, 10 ve 20 metrelik taşkınlara göre risk zonları oluşturuldu

Hazırlanan haritalar, yalnızca dalga yüksekliğine değil; heyelan, gelgit ve karasal taşkınlar gibi birçok etkene dayanıyor. Harita üzerindeki risk zonları, kıyı alanlarında 5, 10 ve 20 metrelik deniz taşkınlarının etkileyebileceği bölgeleri kapsıyor. Bu sayede hem önleyici tedbirlerin alınması hem de kriz anında müdahalenin planlanması mümkün hale geliyor.

Uzay verileriyle şehir bazlı tahminler

Haritaların oluşturulmasında Japonya Uzay ve Havacılık Dairesi tarafından geliştirilen ALOS (İleri Yer Gözlem Uydusu) verilerinden yararlanıldı. Bu sayısal yüzey modeli sayesinde, klasik topoğrafik haritaların aksine şehir yapıları da dikkate alınarak daha gerçekçi sonuçlara ulaşıldı. Özçelik, özellikle şehir alanlarında bu modelin çok daha hassas tahminler sunduğunu belirtti.

Harita yalnızca kurumlar için değil, bireyler için de yol gösterici

Doç. Dr. Özçelik, bu çalışmanın sadece kurumlar değil, bireyler için de önemli bir rehber olduğunu ifade etti. “Her vatandaş, kendi bulunduğu alanın risk durumunu görebilecek ve buna göre bireysel önlemlerini alabilecek. Bu tür bilimsel haritalar, afetlere karşı hazırlıklı olmanın en etkili yollarından biri” dedi.