İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Niyazi Erdinç Orhan, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden etkilenen 11 kentin de tarım bölgesi olduğunu anımsattı ve “Bölgedeki şartların zorluğu nedeniyle üreticilerin elden çıkarmayı planladığı hayvanlar kamu eliyle güvence altına alınmalıdır. Bu süreçte; üreticinin kriz fırsatçılarının eline düşmesini engelleyecek yasal düzenleme ve destekler yapılmalıdır” dedi.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Niyazi Erdinç Orhan, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden en çok tarım ve hayvancılık sektörünün etkilendiğini belirterek, önerilerini açıkladı.
Orhan, yaptığı yazılı açıklamada, “Enkaz altında kalarak yaşamını yitiren binlerce insanımızın yanında hayvan varlığımızın önemli bir bölümü de kaybedildi. TÜİK verilerine göre Türkiye’deki toplam hayvan varlığının yüzde 15’i, 3.7 milyon hektar tarım arazisi ile 270 bin kayıtlı çiftçi bölgede yer alıyor. Özellikle Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman’da son yıllarda keçi ve inek sütü üretimi yapan çok sayıda hayvan çiftliği bulunmaktadır. Deprem öncesi bölgede 2 milyondan fazla büyükbaş ve 9 milyondan fazla küçükbaş hayvan olduğu kayıtlarda belirtilmektedir” dedi.
“En büyük sıkıntı su ve yem temininde”
Hayatta kalan üreticileri önemli problemlerin beklediğini ifade eden Orhan, bölgedeki sorunları şöyle aktardı:
“Ağır hasar gören, yıkılan evlerin yakınlarındaki makine ve ekipmanlar kullanılamaz durumdadır. Bölgedeki yem fabrikası ve işyerlerinin hasar görmesi üretimin durmasına neden olmuştur. Yetiştiriciler açısından en büyük sıkıntı su ve yem temininde yaşanmaktadır. Ayrıca ahırların yıkılmasından dolayı hayvanlar soğuk havada açıkta kaldığı için çadır desteği acil bir ihtiyaçtır. Birçok yerde elektrik olmaması nedeniyle hayvanlar sağılamamakta, sağılan sütler depolanıp değerlendirilemediği için de hayvanların sütten kesilme tehlikesi bulunmaktadır. Yetiştiricilerin önemli bir bölümü bu şartlar altında üretime devam etmektense hayvanlarını çok düşük fiyatlarla satarak bölgeden göç etmeyi tercih etmektedir.”
Gıda krizi kapıda
Depremden sonra tarımsal üretimin azalmasının beklendiğini, bunun da bir gıda krizini gündeme getirdiğini kaydeden Orhan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın depremden etkilenen çiftçilere yönelik destek paketinin yetersiz olduğunu ifade etti.
Orhan, “Acil olarak yem, su ve barınma/çadır ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. Bölgedeki şartların zorluğu nedeniyle üreticilerin elden çıkarmayı planladığı hayvanlar kamu eliyle güvence altına alınmalıdır. Bu süreçte; üreticinin kriz fırsatçılarının eline düşmesini engelleyecek yasal düzenleme ve destekler yapılmalıdır. Dişi hayvan varlığının ürün ve popülasyon devamlılığı açısından taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Süt sağımı, toplanması ve soğuk zincir yoluyla bölge dışına nakli acilen sağlanmalıdır. Ortaya çıkabilecek gıda krizinde bu ürünlerin değerlendirilmesi toplum sağlığı ve beslenmesi için hayati önem taşımaktadır.”