19 kişinin 1990’lı yıllarda zorla kaybedilmesi veya keyfi infaz edilmesine ilişkin 19 kişinin yargılandığı dava sanıklar hakkındaki beraat kararı bozuldu.
Kararda sanık Ayhan Çarkın aşamalardaki beyanlarının dosya kapsamındaki diğer bildirim ve deliller ile teyit edilip edilmediğinin, bu beyanların maddi olay-olaylar ile uyuşup uyuşmadığının karar yerinde tartışılmamasına dikkat çekildi.
Karar şu ifadeler yer verildi:
"Olaylarda ele geçen kovan ve mermi çekirdeklerinin menşei, kullanımlarına ilişkin aidiyetleri, bunların ve diğer maddi olguların birbirleri ile ilişkisi, itham edilen failler, hedef alınan maktuller, organizasyon, oluş ve netice itibariyle olaylar arasında bir irtibat bulunup bulunmadığının değerlendirilmemesi,
Sadece sanık Ayhan Çarkın'ın beyanları arasında var olduğu bildirilen bir kısım farklılıklara işaret edilmek; ancak maddi olaylarla uyuşan bildirimlerinin ise irdelenmemek suretiyle, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması, Sanıklar hakkında beraat kararları verildiği sırada uygulama maddesinin gösterilmemesisuretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
İddianamede ve gerekçeli karar başlığında adı yazılı olan maktul Hikmet Babataş'ın 28.04.1996 tarihinde öldürülmesi olayı ile ilgili idianamede bir olay anlatılmadığı, dava açılmadığı ve maktulün öldürülmesi olayına ilişkin bir hüküm verilmediği anlaşıldığından, adı geçen maktul ile mirasçıları katılan/müştekiler Ersin, Fatma, Yaşar ve Anıl Babataş'ın isimlerinin gerekçeli karar başlığında yazılarak karışıklığa sebebiyet verilmesi,
İddianamede ve gerekçeli karar başlığında adları yazılı katılan/müştekilerSemih Tufan Gülaltay, Ümit Bahçacı ve Ruşen Örs'ün bildirdikleri olayların yargılama konusu olaylarla ilgisinin ve maktuller ile yakınlıklarının da olmadığı gözetilmeden katılan/ müştekilerin isimlerinin gerekçeli karar başlığında yazılarak karışıklığa sebebiyet verilmesi