İsveç ve Hollanda’ya boykot çağrısı

Cezayir Müslüman Alimler Birliği Başkanı Abdurrezzak Kassum, İsveç’te ve Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlıklara tepki göstererek “Şu anda Müslüman yönetici ve halklardan beklenen, bu saldırıların yapıldığı ülkelerle ilişkileri koparmak, anlaşmaları iptal etmek, mallarını boykot etmektir.” ifadelerini kullandı. Cezayir‘in en büyük dini kuruluşu sayılan Cezayir Müslüman Alimler Birliği Başkanı Kassum, Hollanda ve İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar ve … İsveç ve Hollanda’ya boykot çağrısı Devamı »

Eklenme Tarihi: 28 Oca 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 28 Oca 2023
İsveç ve Hollanda’ya boykot çağrısı

Cezayir Müslüman Alimler Birliği Başkanı Abdurrezzak Kassum, İsveç’te ve Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlıklara tepki göstererek “Şu anda Müslüman yönetici ve halklardan beklenen, bu saldırıların yapıldığı ülkelerle ilişkileri koparmak, anlaşmaları iptal etmek, mallarını boykot etmektir.” ifadelerini kullandı.

Cezayir‘in en büyük dini kuruluşu sayılan Cezayir Müslüman Alimler Birliği Başkanı Kassum, Hollanda ve İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar ve verilen tepkilere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

İslam’ın kutsallarına yapılan saldırıları ve yükselen İslamofobiyi kınama ve karşı çıkma durumunu “zayıfların silahı” olarak nitelendiren Kassum, bu çirkin saldırıları koruyan ülkelerin siyasi, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla boykot edilmesi gerektiğini vurguladı.

Küstah ve provokatif eylemler

Kassum, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar karşısında yaşadıklarını, “Danimarka asıllı bir İsveçlinin meydanın ortasında Müslümanların kitabını yaktığı bu acı olay karşısında, tüm İslam alemi gibi biz de şok olduk.” ifadeleriyle dile getirdi.

Böylesi eylemlerin her tür kanun ve değerler bütünü tarafından kınandığını vurgulayan Kassum, bu saldırının iki milyar Müslümanı provoke eden bir küstahlık olduğunu söyledi.

“İslam aleminin tepkisi zayıf ve cılızdı”

Kassum, İslam dünyasının bu olaya yönelik tepkisinin yeterli olmadığına dikkati çekerek şöyle konuştu:

“İslam aleminin tepkisi zayıf ve cılızdı. Bu tepki beklenen seviyeye ulaşmadı. Kınama ve karşı çıkmaları ise zayıfların silahı olarak değerlendiriyorum.”

Genel boykot çağrısı

Kassum, mukaddesata yönelik bu saldırılara uygun yanıtı vermek için yapılması gerekenlere ilişkin ise şunları kaydetti:

“Şu anda Müslüman yönetici ve halklardan beklenen, bu saldırıların yapıldığı ülkelerle ilişkileri koparmak, anlaşmaları iptal etmek, mallarını boykot etmektir. Bu, Müslümanların dinleri, inançları, değerleri ve birliklerini savunmak için yapacakları bir şeydir.”

Müslümanların bu saldırılar karşısında dinlerine daha güçlü sarıldıklarına dikkati çeken Kassum, Kur’an-ı Kerim’e saldıranların aslında İslam’dan korktuğunu vurguladı.

“Bizler, İncil’in veya herhangi bir kutsal kitabın yakılmasından yana değiliz”

Kassum, Müslümanlara, her ne kadar bu saldırılar kabul edilemez olsa da saldırganların değerlerinin aynı şekilde hedef alınmaması çağrısında bulunarak, bu yöndeki Kur’an-ı Kerim ayetlerinden örnekler verdi.

Kötülüğün kötülükle defedilmemesi gerektiğinin altını çizen Kassum, “Bizler, İncil’in veya herhangi bir kutsal kitabın yakılmasından yana değiliz. Ancak ekonomik, siyasi ve kültürel boykot silahının yanındayız, bu bizim hakkımız ve yapmamız gereken de budur.” dedi.

Cezayir’in tepkisi yerinde ama yeterli değil

Kassum, ülkesinin söz konusu saldırılara ilişkin verdiği tepkinin yerinde olduğunu ancak bununla yetinilmemesi gerektiğini söyledi.

Hollanda ve İsveç ile ilişkilerin kesilmesinin ideal olan tepki olduğunu kaydeden Kassum, en azından yapılanlardan dolayı özür dileyene kadar geleceğe dönük anlaşmaların dondurulması ve işbirliklerinin sınırlandırılması gerektiğini belirtti.

Cezayir Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Cezayir, İsveç Krallığı kamu makamlarının temsilcilerinin gözleri önünde Malmö ve Linköping şehirlerinde Kur’an-ı Kerim nüshalarının İsveçli aşırılık yanlıları tarafından yakılmasını şiddetle kınıyor.” ifadelerine yer verilmişti.

Açıklamada, “bu menfur eylemin, Müslümanların duygularını kışkırttığına” vurgu yapılarak, kin ve nefret uyandırdığı kaydedilmişti.

Bu eylemin, insan haklarına aykırı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu tür çirkin eylemlerin toplumlar arasında hoşgörü değerlerinin yayılması ve birlikte yaşamaya dair olumlu çabaları baltaladığı vurgulanmıştı.

Dışişleri Bakanlığından yapılan bir başka yazılı açıklamada da, “Cezayir, Hollanda’nın Lahey kentinde Kur’an-ı Kerim’in bir nüshasının yırtılması olayı bağlamında İslami kutsal değerlere zarar verme girişimini şiddetle kınıyor.” ifadelerine yer verilmişti.

Açıklamada, bu tür provokatif eylemlerin tekrarlanmasının toplumsal barışı tehdit ettiği, toplumlar arasında kin ve nefreti tetiklediği belirtilmişti.

Cezayir’in bu tür eylemlerin düzenlendiği ülkelerin hükümetlerine dini kutsallara yönelik saldırıların önlenmesi için çağrı yaptığına işaret edilen açıklamada, birlikte yaşama değerlerinin yükseltilerek aşırıcılık ve nefret söylemiyle mücadelenin önemi vurgulanmıştı.

Ne olmuştu?

İsveç’in başkenti Stockholm’de 21 Ocak’ta Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmış, geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan’ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti.

Hollanda’da ise, ırkçı Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensveld 23 Ocak’ta Lahey kentinde Kur’an-ı Kerim yırtmıştı.