İzzettin el Kassam şehadet yıl dönümünde yâd ediliyor

İngiliz ve Siyonist işgalcilere karşı gösterdiği direnişle, Filistin mücadelesinin önemli isimlerinden olan Şeyh İzzettin Kassam şehadet yıl dönümünde yâd ediliyor.

Eklenme Tarihi: 19 Kas 2017
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
İzzettin el Kassam şehadet yıl dönümünde yâd ediliyor

İŞGALCİ İSRAİL İLE MÜCADELESİ

İzzettin Kassam Filistin'in Hayfa şehrinde burada hem öğrenci yetiştirmekle, hem de halkı İslâmi yönden şuurlandırmak için vaaz ve irşad çalışmaları yapmakla ile meşguldü. Vaazlarında genellikle siyonist tehlike üzerinde duruyor, halkı bu tehlikeye karşı uyanık olmaya çağırıyor ve cihada teşvik ediyordu.

O dönemde Filistin topraklarını işgal altında tutan İngilizlerin yoğun bir şekilde yahudileri getirip bu topraklara yerleştirdiklerini görünce halkı etkin bir şekilde cihada hazırlama çalışmalarını başlattı. Halkın gönlünü mertlik, kahramanlık, yücelik ve fazilet duygularıyla yoğurdu. Talebeleri cennete kavuşmak için can atıyordu.

Sadece vaaz ve irşad yoluyla insanları cihada hazırlamakla yetinmeyerek kendisi de bilfiil hazırlıkları başlattı. Bu hazırlık döneminde bir yandan samimi bir şekilde cihada katılacak eleman yetiştiriyor bir yandan da teçhizat ve maddiyat temin etmeye çalışıyordu. İzzettin Kassam, talebelerinden ve halkın içinde kendisine bağlı Müslümanlardan "askeri bir birlik" kurdu. Bu birliğe Şeyh Kassam'ın ismine nispetle "Kassamiler" denilmekteydi.

Kassamiler Hayfa'da ve Filistin'in kuzeyinde çok başarılı mücadeleler verdiler. Bundan dolayı da Müslümanların nazarında büyük bir şerefleri ve değerleri vardı. İngilizlerin gözlerini korkutmuş ve siyonist yahudilerin kalplerini titretmişlerdi. İzzettin Kassam'ın mücahitleri, çalışmalarını öyle gizli yürütüyorlardı ki İngilizler ne kadar uğraşsalar da bir türlü izlerini bulamıyorlardı.

1931'e gelindiğinde cihadın fiilen başlatılması için hazırlıklar son merhalesine gelmişti. Bu arada İzzettin Kassam'la, Kudüs'deki Kurtuluş Hareketi arasında irtibat da tamamlanarak güç birliği yapılmış ve hareket birliği sağlanmıştı. Halk bir şeyler sezmeye başlıyor, havada gerginliklerin olduğunu anlayarak içten içe olabilecek kıyam için kendilerini hazırlıyorlardı.

5 Nisan 1931'de fiilen cihad başlatıldı ve bu tarihte İzzettin Kassam'ın mücâhidleri el-Yecur'a düzenledikleri bir saldırıda bazı işgalci İngilizlerle onlarla işbirliği içindeki üç siyonisti öldürdüler. Bu olayın arkasından gerek İngiliz işgalcilere ve gerekse onların getirip Filistin topraklarına yerleştirdikleri siyonist teröristlere karşı çeşitli eylemler gerçekleştirildi.

Şeyh İzzettin Kassam'ın başlattığı bu kıyam, Filistinlilerin İngilizlere karşı başlattığı altıncı kıyam olarak yerini alıyordu.

Şehid Edilmesi

İngiliz işgalciler İzzettin Kassam'ın verdiği cihaddan ciddi şekilde rahatsız oluyor; onu ortadan kaldırmak ve birliğini dağıtmak için yoğun bir çaba harcıyorlardı.

İzzettin Kassam, 1935'te beraberindeki bazı mücahitlerle birlikte silah eğitimi için Cenin yakınlarındaki Ya'bed dağına çıktığı sırada İngiliz işgalcilere casusluk yapan biri tarafından yeri ihbar edildi. İngiliz işgalciler 500 kişilik bir mücehhez birlikle onu karadan ve havadan muhasaraya aldılar. Kendisine teslim olması çağrısında bulundular. Ancak Kassam ve beraberindekiler işgalcilere teslim olmayı değil karşı koymayı tercih ettiler. Bu kuşatma esnasında Şeyh Kassam'ın beraberinde sadece 14 mücahit bulunuyordu.

Çatışma şafağın sökmesinden önce başlayıp sabahın onuna kadar sürdü. 19 Kasım 1935 tarihinde meydana gelen bu çatışmada Şeyh İzzettin Kassam, Şeyh Yusuf Abdullah, Şeyh Ömer Hasan Sa'di ve Hanefi ismiyle tanınan Mısırlı bir mücahid şehit edilirken diğer mücahitler İngilizlere esir düştüler.

Şeyh İzzeddin el-Kassam kimdir?

İzzeddin el Kasam (d. 1882, Lazkiye, Suriye – ö. 19 Kasım 1935), (Tam adı: İzzeddin bin Abdülkadir bin Mustafa bin Yusuf bin Muhammed el-Kassam), Britanya mandasındaki Filistin’in bağımsız ve İslâmî bir ülke olması için ilk harekete geçen din alimi ve vaizdir.

1880’de Suriye’nin Lazkiye şehrine bağlı bir sahil ilçesi olan Cebele’de dünyaya geldi. İlk öğrenimini doğduğu yerde yaptıktan sonra 1896 yılında Mısır’daki el-Ezher Üniversitesi’nde tahsil görmeye başladı. el-Ezher’de öğrenim gördüğü süre içinde Mısır’daki İslâmi hareketin ileri gelenleriyle ilişkide bulundu. 1906’da buradaki ilmi tahsilini tamamladıktan sonra çeşitli yerlerde davet ve eğitim faaliyetleri yürütmeye başladı.

Kısa bir müddet Cebele’de ikamet etti. Daha sonra Türkiye’ye geldi. Bir sene kadar vaaz ve irşadda bulunup tekrar Cebele’ye döndü. Bu dönemde kısa bir süre Cebele’de Kur’an, tefsir, fıkıh gibi ilimleri okuttu.

OSMANLI BİRLİKLERİYLE İTALYANLARA KARŞI SAVAŞTI

1911’de İtalya’nın Trablus’u işgal etmesi üzerine bölgeye giderek Osmanlı birlikleriyle İtalyanlara karşı savaştı. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusuna yazıldı. Savaşın ardından Şam’ın Fransız işgalinden kurtarılması için mücadele etmeye ve halkı örgütlemeye başlayan El Kassam, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. 1922’de Suriye’yi terk etmek zorunda kaldı ve o zaman Filistin topraklarında olan Hayfa kenti yakınlarında bir köye yerleşti. Filistin topraklarının Yahudi göçmenlerce satın alınmasına ya da işgal edilmesine şiddetle karşı çıktı. Hayfa’daki İslâmî bir okulda öğretmenlik yapmaya başladı ve Genç Müslümanlar Birliği’ne katıldı.

Şeyh İzzeddin El Kassam, Fransız işgaline karşı direnmek amacıyla küçük askeri hücreler kurdu. Lübnan-Filistin sınırında gerilla savaşı başlattı.

El Kassam’ın silahlı mücadelesi Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını destekleyen İngiltere’yi rahatsız ediyordu.

1935 yılında emniyet görevlisi olarak çalisan ve İngilizlere casusluk yaptiğı bilinen bir kişi Kassam’ın ve arkadaslarının bulunduğu yeri ihbar etti. İngilizler bunu öörenince çok büyük bir kuvveti Şeyh Kassam üzerine göndererek onu ortadan kaldırmayı planladılar. İngiliz kuvvetleri mücahidlerin bulunduklari yere geldiklerinde, kahraman Şeyh İzzeddin ve arkadaşları onları karşılamak için silahlarıyla dışarıya çıktılar.Mücahidler sayıları çok az olmasına ve isteseler kaçabilecekleri halde savaşmayı tercih etmişlerdi. Çok şiddetli çatışmalardan sonra Şeyh İzzeddin şerefiyle ve yiğitliğiyle şehid olurken, diğer arkadasları da yaralanarak esir düşmüşlerdi. Daha sonra esirler askeri mahkemede yargılanarak iki ile onbes sene hapis cezasina çarptırıldılar. Şehid İzzeddin ve arkadaşlarının şehadeti Müslümanlar arasında infiale sebep olmuştu. Bir taraftan gösteriler yapılırken diğer taraftan da Şehid İzzeddin ve arkadaşlarının cenazelerinin onların cihadına layık bir şekilde kaldırılması için tüm Müslümanlarin cenaze namazina katılmaları isteniyordu.

Cenaze namazı onbinlerce Müslüman tarafından kılınarak “Bacur” şehitliğine defnedildi ve kendisi için bir türbe yapıldı. Şehid İzzeddin’in cenazesini çok kalabalik bir topluluk takip ediyordu. Öyleki İngilizler böyle bir kalabalığı o güne kadar hiç görmediklerinden korkarak topluluğu dagıtmak isteyince İngiliz askerleriyle Müslümanlar arasında çatışma çıktı. Bu, çatışmada hem İngiliz askerlerinden hem de Müslümanlardan yaralananlar oldu. Şeyh İzzeddin ve arkadaslarının yerini ihbar eden casus ise daha sonra mücahidler tarafından öldürüldü.