Astronomi uzmanları, K2-18b olarak adlandırılan bir gezegenin atmosferinde ilk kez suya rastladı. Böylece gezegen, dünya dışında bir yaşam arayışı için makul adaylar arasına girdi.
Yeni uzay teleskoplarının önümüzdeki 10 yıl içinde K2-18b'nin atmosferinde canlı organizmalar tarafından üretilen gazların da olup olmadığını araştırması bekleniyor.
Detaylarını, Nature Astronomy (Doğa Astronomisi) isimli bilim dergisi yayımladı. University College London'dan (UCL) araştırmaya öncülük eden Profesör Giovanna Tinetti, gezegende su bulunmasını "akıllara durgunluk veriyor" diye nitelendirdi:
"İlk kez, hava sıcaklığının yaşamın devamı için uygun olduğu bir yıldızın çevresindeki yaşanabilir bölgede bir gezegende su bulduk." Yaşanabilir bölge ifadesi, bir yıldızın çevresindeki bir gezegende, sıcaklıkların suyun sıvı halde kalması için yeterince yumuşak olduğu bölgeler için kullanılıyor. K2-18b, dünyadan 111 ışık yılı yani 1 milyar 46 milyon 73 bin 600 kilometre uzakta. Bu mesafe, ölçüm yapmayı neredeyse imkansız kılıyor.
2020'DEKİ TELESKOPLAR BEKLENİYOR
2020'de kullanılmaya başlaması planlanan yeni nesil uzay teleskoplarının bu mesafede de ölçüm yapabileceği öngörülüyor. Şimdilik tek yol, bu teleskopları beklemek.
UCL'den Dr. Ingo Waldmann, yeni nesil teleskopların, bu uzaklıktaki gezegenlerin atmosferlerinde canlı organizmalar tarafından üretilen gazların var oluğ olmadığını ölçebileceğini söylüyor:
"Bu, bilimdeki en büyük sorulardan biri. Her zaman uzayda yalnız olup olmadığımızı merak ettik. Önümüzdeki 10 yıl içinde, başka atmosferlerde yaşam belirtisi olabilecek kimyasalların varlığına dair bilgimiz olacak."
2016-2017 arasında Hubble Uzay Teleskopu'nu kullanarak gezegenleri inceleyen bilim insanları, bu gezegenler kendi 'güneşleri' etrafında döndükçe oluşan değişimleri gözlemleyerek yaşamın olduğunu kanıtlayabilecek bazı kimyasalların var olduğu bilgisine ulaştı.
ÖRNEKLER İNCELENECEK
Sadece K2-18b'de suyun içindeki kimyasallara rastlandı. Verilerle bilgisayar modellemesi yapıldığında, gezegenin atmosferinin yüzde 50'sinin su olabileceği sonucuna varıldı. Gezegen, dünyanın iki katından biraz daha büyük. Sıcaklık ise 0 ile 40 Celcius dereceleri arasında değişiyor. Araştırma ekibinin üyelerinden Dr. Angelos Tsiaras da "Bu inanılmaz derecede heyecan verici haber, bizi temel bir soruya yanıt vermeye daha da yakınlaştırıyor: Dünya tek bir tane mi?" Ancak hangi gazların yaşamın varlığının kanıtı olduğu konusunda bilim insanları arasında görüş birliği yok. Profesör Tinetti'ye göre yüzlerce farklı gezegenden alınacak örnekler incelenecek ve nasıl ortaya çıktıkları incelenecek:
"Dünya, Güneş Sistemi içinde dikkat çeken bir gezegen. Oksijen, su ve ozon var. Ancak bunların tümünü uzaklardaki bir yıldızın yörüngesinde dolanan bir gezegende bulsak bile, bunun orada yaşamın varlığını kanıtladığını söyleme konusunda dikkatli olmalıyız.
"Bu yüzden, galaksideki sadece birkaç gezegeni değil yüzlerce gezegeni anlamamız gerekiyor. Bu yüzden de farklı gezegenler arasında, yaşanabilir olanlar ve olmayanların arasındaki farkların görünür olmasını umut ediyoruz."
"İNSANLIK İÇİM KÖKLÜ BİR DEĞİŞİKLİK OLACAK"
BBC'ye konuşan Edinburgh Üniversitesi'nden Dr. Beth Biller de, uzaktaki bir gezegende yaşam olup olmadığına dair kanıtlara bir süre sonra ulaşılabileceğini söylüyor: "Bu tüm insanlık için köklü bir değişiklik olacak. Eve telefon eden ET'ler olmayabilir, muhtemelen bazı mikroplara ve başka basit canlılara ulaşacağız. Sadece bu kadar bile olsa, bu çok büyük bir şey."
NASA'nın bugüne kadar birçok kez ertelediği James Webb Uzay Teleskobu'nun 2021'de kullanılmaya başlaması ve 7 yıl sonrasında da Avrupa Uzay Ajansı'nın Ariel Mission isimli teleskobunun gelişiyle, bugüne kadar bulunan gezegenlerde daha detaylı arama yapılabilecek. Bugüne kadar su bulunan başka gezegenler de oldu ancak ya çok büyüklerdi ya da yaşam olmasını engelleyecek kadar sıcaklardı. Daha serin ve küçük gezegenleri tespit etmek çok daha zor. UCL'deki ekip, yaşanabilir gezegenlerin atmosferlerindeki kimyasal kompozisyonları detaylarıyla inceleyebilen algoritmalar geliştirerek bunu başardı.
K2-18b 2015'te, NASA'nın Kepler uzay araştırma aracı tarafından keşfedildi. Tess isimli uzay araştırma aracının önmüzdeki yıllarda yüzlerce gezegen daha bulması bekleniyor. Araştırma Avrupa Araştırma Konseyi ve Birleşik Krallık Bilim ve Teknoloji Hizmetleri Konseyi tarafından finanse ediliyor.