Trudeau, resmi sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, 7 Kasım 1939'da 907 Yahudi mültecinin MS St.Louis gemisi ile Nazi rejiminden kaçarak Kanada’ya geldiğini ancak ülkeye alınmayarak geri çevrildiğini anımsattı. Söz konusu 907 Yahudi mülteci için özür dileyen Trudeau, paylaşımında, "St. Louis, Kanada'da sığınmak isteyen Alman Yahudileri taşıyordu fakat zamanın politikaları nedeniyle geri çevrildiler. 907 kişiden 254’ü öldü. Bu, mutlak bir ahlaki başarısızlıktı ve elbette bu özür kurbanları geri getiremiyor. Ancak bu yanlışı düzeltmede yapabileceğimiz şeyi yapmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı. 1939 yılında MS St. Louis isimli gemi, Nazi rejiminin zulmünden kaçan 907 Yahudi yolcu ile Almanya'yı terk etti. Hedefleri Kanada’ya yerleşmek olan Yahudi göçmenler, o dönem ülkede hakim olan Yahudi karşıtlığı ve bunu savunan grupların etkisi ile ülkeye alınmadı. Dönemin Başbakanı Mackenzie King’in ikna edilmesine kadar da gemi, beklediği ABD açıklarından ayrıldı. Avrupa'ya dönen geminin yolcularının yaklaşık yarısı İngiltere, Hollanda, Fransa ve Belçika tarafından alınırken, kalanlar Almanya'ya iade edildi ve bunlardan 254'ü toplama kamplarında öldü. Öte yandan iktidara geldiğinden bu yana Başbakan Justin Trudeau, ülke tarihinde alınan ve artık yanlış olarak nitelendirilen birçok konu için ilgili gruplardan özür diledi. Trudeau, cinsel tercihleri için hedef haline getirilen eşcinsel erkek ve kadınlardan şahsen özür dilerken, Kanada'nın 1914 yılında çoğu Sih olmak üzere 376 göçmeni taşıyan Komagata Maru gemisini geri çevirme kararından dolayı da resmen özür diledi. Bu arada eski Kanada Başbakanı Stephen Joseph Harper da ailelerinden koparılarak, asimilasyon amacıyla zorla yatılı kilise okullarına gönderilen ve buralarda tecavüz ve istismara maruz kalan yerli Kanadalılardan 2008 yılında resmen özür dilemişti. Kanada daha önce de Ukraynalı, İtalyan ve Japon asıllı Kanadalılardan, I.Dünya Savaşı yıllarındaki uygulamalar nedeniyle özür dilemişti.