Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kabotaj Kanunu'nun kabul edilişinin 94'üncü yılı nedeniyle yayımladığı kutlama mesajında, söz konusu kanunun ülkenin kara suları ve limanları arasında deniz taşımacılığı haklarını yabancıların kontrolünden kurtararak, bu hakları yalnızca Türk gemi ve vatandaşlarına tanıdığına dikkati çekti.
Son 18 yılda Türkiye'nin, denizci kimliğini hatırlayacak adımların atıldığını belirten Karaismailoğlu, "Ülkemiz tersanelerinde farklı cinslerde ürettiğimiz yeni gemilerin 2020 yılı itibariyle millilik oranı yüzde 40-60 arasında değişiyor. Hedefimiz yeni inşa gemilerde yerlilik oranını yüzde 60-80 bandına yükseltmek." değerlendirmesinde bulundu.
Kabotaj hakkının, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra elde edilen en önemli başarılardan olduğunu kaydeden Karaismailoğlu, 1926'da çıkarılan Kabotaj Kanunu'yla Türkiye'nin, kendi kara sularında egemenlik ve bağımsızlığını ilan ettiğini belirtti.
Denizcilik sektörünün, anılan kanunla güçlenerek, Türkiye’nin ekonomik alandaki kalkınmasına çok önemli katkılarda bulunduğunu ve uluslararası platformda değerli atılımlar gerçekleştirdiğine işaret eden Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Denizciliğe gereken önceliği vermek, deniz kaynaklarından en verimli şekilde yararlanabilmek, bu alandaki rekabet gücümüzün ve etkinliğimizin artırılması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Bu şuurla, denizciliğimizi milli ülkü haline getirdik ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 18 yıllık süreçte bu alanda önemli başarılar elde ettik."
"Dış ticaretin yüzde 90'ı deniz yoluyla yapılıyor"
Karaismailoğlu, dış ticarete konu taşımacılığın yaklaşık yüzde 90'ının deniz yoluyla yapıldığını ve bu oranın gayri safi milli hasıladaki payının 18,4 milyar dolar seviyesine ulaştığını bildirerek, şunları kaydetti:
"Ekonomide yakalanan istikrar, denizcilik sektöründe de kendini göstermiş ve denizciliğin birçok alanında önemli atılımlar gerçekleştirildi. Son dönemlerde, denizciliğimizin her alanında kayda değer bir artış meydana gelmiştir."
Limanlarda elleçlenen yük miktarının 2003 yılında 190 milyon ton iken, 2019'da bu miktarın 484 milyon tona çıktığının altını çizen Karaismailoğlu, aynı dönemde, konteyner elleçleme sayısının 4,5 kat artarak 11,5 milyona ulaştığını belirtti.
Karaismailoğlu, kabotaj hattındaki yük taşımacılığının da 56 milyon tona yükseldiğini ifade ederek, yolcu taşımacılığının ise 150 milyonu aştığını ve kabotajda, 13,5 milyon aracın taşındığı bilgisini paylaştı.
"Denizcilikte dijitalleşme çalışmalarına hız kazandırmaktayız"
Özellikle deniz trafiği takip sistemleri başta olmak üzere birçok başarılı faaliyet yürütüldüğünü ifade eden Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Liman Yönetim Bilgi Sistemi ile seyir, çevre ve deniz ticareti operasyonları yakından takip edilmektedir. Ticaret Bakanlığımız ile koordineli çalışarak 'Tek Pencere' gibi birçok çalışmanın içerisinde yer almaktayız. Bunları yeterli görmüyoruz. Özellikle vatandaşlarımız ve denizcilik sektörümüzün işlerini daha da kolaylaştırmak amacıyla denizcilikte dijitalleşme çalışmalarına hız kazandırmaktayız. Bu kapsamda, belge başvurularının kabulü ve belge ücretlerinin tahsili dahil tüm hizmetlerde giderek artan bir şekilde e-devlete geçmeyi amaçlıyoruz."
Tersanelerde farklı cinslerde üretilen yeni gemilerin bu yıl itibarıyla millilik oranının yüzde 40-60 arasında değiştiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, "Yerlilik oranını artırmaya yönelik olarak gemi sacını yüzde 100 yerli kaynaklardan imal etmeye yönelik faaliyetlerimiz devam etmektedir. Hedefimiz yeni inşa gemilerde yerlilik oranını yüzde 60-80 bandına yükseltmek." ifadesini kullandı.
"Marmara Denizi'nin tamamı Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi kapsamına alınacak"
Karaismailoğlu, dünyada konteyner taşımacılığının diğer taşımacılık türlerinin önüne geçtiğini ve bu eğilimin sürmesinin beklendiğini belirterek, Türkiye'deki mevcut liman yatırımlarının kapasitesinin bu talebe cevap verse bile kombine taşımacılık anlamında gerekli mesafenin henüz kat edilmediğini bildirdi.
Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi'ni bir adım daha ileriye taşıyarak Marmara Denizi'nin tamamının söz konusu hizmet kapsamına alınması amacıyla çalışmalara başladıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Mevcut sisteme ilave edilecek 5 trafik gözetleme istasyonu vasıtasıyla 2 yeni hizmet sahası daha oluşturulacaktır. Yapılan bu çalışmayla Türk boğazlarının tamamını kapsayan bir gemi trafik hizmetleri sistemine sahip olacağız. Sistemin kontrol ve yönetimi, Tekirdağ Marmara Ereğlisi'nde bulunan Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi'mizde kurulacak bir birim tarafından sağlanacaktır."
"Türkiye denizciliğe verilecek önem ölçüsünde büyüyecektir”
Karaismailoğlu, 2023 vizyonu çerçevesinde, liman yatırımlarını bütüncül bir bakış̧ açısıyla koordine ederek, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir liman uygulamalarının yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Bakanlık tarafından liman alt yapılarının verimi ve hizmet kalitesinin belli bir seviyenin üzerinde tutulması amacıyla ve ilgili kurumların koordine edilmesi suretiyle gerekli tedbirlerin alındığını kaydeden
Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Ülkemizin denizlerde sahip olduğu bu zengin potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, dünya denizciliğinde hak ettiğimiz yeri almamız hepimizin ortak dileğidir. Unutmayalım ki Türkiye Cumhuriyeti, denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde büyüyecek ve güçlenecektir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sektöre olan yakın ilgisi, desteği ve geleceğe yön verecek öngörüleri sayesinde denizcilikte hatırı sayılır bir ilerleme sağlandığını kaydeden Karaismailoğlu, Türkiye'nin sektöre yön veren bir değer konumuna gelebilmesi ve daha güçlü Türkiye hedefine ulaşılabilmesi için var güçleriyle çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
Karaismailoğlu, "Türkiye'nin her alanda olduğu gibi denizcilik sektöründe de rotası tam yol ileri. Ülkemizin sektöre gönül ve emek veren arkadaşlarımızla hedeflerine çok daha süratle ilerleyeceğine inanıyorum." ifadesini kullandı.