Esenyurt Karakolu'nda polisler tarafından darp edilmesinin ardından hayatını kaybeden Birol Yıldırım'ın ölümüne ilişkin davada 12 polis yargılanırken; görülen son duruşmada tutuklu bulunan tek sanık konumundaki polis İsmail Alperen Salman hakkında oy çokluğuyla tahliye kararı verildi.
Birol Yıldırım'ın İstanbul'da, Esenyurt Karakolu'nda hayatını kaybetmesine ilişkin davanın 4. duruşması Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme başkanı Arzu Al salona herhangi bir gerekçe göstermeden gazetecileri almadı. Gazetecilerin yerine birçok çevik kuvvet polisi salonda hazır tutuldu. Birol Yıldırım’ın ailesi ve avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya 8 aydır tutuklu yargılanan polis İsmail Alperen Salman, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz yargılanan 8 polis ve avukatları da salonda yer aldı.
Mahkeme başkanı, duruşmaya gazetecileri almama sebebini tutanağa "dosyadaki taraf sayısının fazla oluşu, duruşma salonunun küçük ve yetersiz oluşu, Covid-19 pandemisi sebebiyle bulaş riskinin fazla olması, toplum ve mahkeme heyetinin sağlığı" sözleriyle geçirdi.
Gazetecilerin alınma sebebi olarak salgın da gerekçe gösterilirken; salondan çıkarılan iki gazetecinin yerine salona alınan polislerin maskesinin olmadığı görüldü.
POLİSLERİN İFADELERİ ÖĞRENİLEMEDİ
Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre duruşmada 6 polis tanık olarak dinlendi, ancak polislerin ifadeleri sesli olarak sisteme kaydedildiği için söyledikleri öğrenilemedi. Tanıkların ifadelerinin alınmasından sonra mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
TUTUKLU TEK POLİS İÇİN TAHLİYE KARARI
Heyet, tutuklu tek polis İsmail Alperen Salman’ın "üzerine atılı suçun niteliğinin değişme ihtimali, yasada öngörülen ceza süresi, bilirkişi raporları ve adli tıp kurumu raporu, delillerin büyük oranda toplanmış olması, tutuklu kaldığı süre, kaçma şüphesinin bulunmayışı" gerekçeleriyle tahliyesine karar verdi.
Salman’ın yurt dışına çıkışını yasaklayan heyet, bir sonraki duruşmanın 19 Eylül saat 10:30’da görülmesini hükmetti.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Valiliği, 42 yaşındaki Birol Yıldırım’ın 5 Haziran 2021 gecesi Esenyurt Karakolu’daki ölümünün sebebini "kalp krizi" olarak açıklamıştı. Kısa süre sonra ortaya çıkan güvenlik kamera kayıtları Yıldırım’ın karakolda polisler tarafından dövüldüğünü, kötü muameleye maruz bırakıldığını, polislerin ölüm sonrasındaki telaşlarını göstermişti.
Buna karşın görüntülerdeki polisler görevlerine devam etmişti. 19 Ağustos 2021’e gelindiğinde 2 polis gözaltına alınmış, bunlardan komiser yardımcısı İsmail Alperen Salman tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Birkaç gün sonra da Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından 12 polis hakkında iddianame düzenlenmişti.
İddianamede aralarında tutuklu polis Salman’ın da bulunduğu 7 polisin, Yıldırım’a yönelik "bilinçli taksirle ölümüne neden olma" suçlamasıyla 3 yıldan 9 yıla kadar, Yıldırım’ın iş arkadaşı ve iş arkadaşının oğlunu darp ettikleri için de 5 polisin "basit yaralama" suçlamasıyla 16 aydan 4 yıla kadar hapisleri talep edilmişti.
Davanın ilk duruşması 20 Eylül 2021’de Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Bu duruşmada davanın seyri değişmiş, mahkeme, Birol Yıldırım’ın vücudundaki yara sayısı ve yaraların niteliğini göz önünde bulundurarak polislerin eyleminin "işkence suçunu oluşturabileceği" gerekçesiyle dosyayı Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Komiser yardımcısı Salman’ın da tutukluluk halinin devamına hükmedilmişti.
Bu davada duruşma salonunun küçük olması nedeniyle tartışmalar çıkmış, yargılanan polislerle dayanışmak için adliyede bulunan rütbeli bir polis, Kanal D muhabiri İbrahim Konar’ı hakimin huzurunda yaka paça dışarı atmıştı. Duruşma binasının dışında da polislerle birlikte duran ancak sivil kıyafetli kişiler Yıldırım’ın ailesini sözleriyle taciz etmişti. Bu kişiler hakkında gazetecileri sözlü bir şekilde taciz ve tehdit etmeleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuş ancak takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 Ocak’ta görülen ilk duruşmaya hiçbir basın mensubunun girmesine izin verilmemişti.
28 Mart’ta görülen 3. duruşmada savcı tutuklu polis Salman’ın "suçun vasıf değiştirmesi ihtimali" nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemişti.
Mahkeme heyeti de oy çokluğuyla Salman’ın tutukluluğunun devamına hükmetmişti.