Karamollaoğlu: Abdullah Gül elbette adayımız olabilir

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, katıldığı bir toplantıda gazetecilerin "2019'da Abdullah Gül adayınız olacak mı?" sorusuna, "Abdullah Gül bey kıymetli bir kardeşimiz. Elbette aday olma ihtimali olur. Ama şu anda adayımızdır demek doğru olmaz" şeklinde cevap verdi. Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen Fehmi Koru'nun da Karamollaoğlu'yla aynı masada oturması dikkat çekti.

Eklenme Tarihi: 18 Oca 2018
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Karamollaoğlu: Abdullah Gül elbette adayımız olabilir

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ‘Ulusal Basın Buluşması’ adı altında düzenlenen toplantıda gazetecilerle bir araya geldi. Şişli’de bir otelde düzenlenen toplantıda Karamollaoğlu gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“ANAYASA MAHKEMESİNİN VERDİĞİ KARARA İTİRAZ EDİLEMEZ”

Karamollaoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkında vermiş olduğu kararın yerel mahkeme tarafından bozulmasına yönelik olarak, “Şimdi daha da sıkıntılı bir noktaya girdik. Beni en çok tedirgin eden, artık adalet mekanizmasına güvenin kalmaması. Son olarak iki gazetecinin tahliyesi konusunda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı, yerel mahkemenin kabul etmemesi ve yerel mahkemenin kararının şu anda icra edilir durumda olması. Bu hukukun bittiği noktadır. Çünkü Anayasa en üst mercidir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlara itiraz edilemez. Cumhurbaşkanı, hükümet, medya dahil bütün yargı organları Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara uymak mecburiyetindedir. Bu bir Anayasa emridir. Eğer bir yerel mahkeme ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamıyorum. Kararımda ısrar ediyorum’ der hükümet yetkilileri de bunu tevdi eder mahiyette konuşursa, zaten bize göre hukuk artık işlemez noktaya gelmişti de şimdi bütün ümitler bitti. Bu artık sözün bittiği yer. Türkiye’de artık hukuk yok. Bunu herkes bilsin. Eğer bir kişi bütün kararları verecek, kanunları çıkaracak, Anayasayı dinlemeyecekse hatta Anayasa ihlallerini bile meşru görecekse bu iş bitti” şeklinde konuştu.

“FİİLEN BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE YÖNETİLİYORUZ”

Karamollaoğlu konuşmasının devamında referandum sonrasında Türkiye’nin fiili başkanlıkla yönetildiğini belirterek, “Bir referandum sürecini yaşadık. Hükümetin şu andaki tatbikatı tamamen… Başkanlık sistemi şu an da yürüyor. Meclis tamamen devre dışı. Cumhurbaşkanı kararnameleri ile Türkiye yönetiliyor. Ne Başbakan’ın ne de bakanların esamesi bile okunmuyor. Biz fiilen başkanlık sistemi ile yönetiliyoruz. Kimsenin başkanla ilgili, onun aldığı kararlar, çıkardığı KHK’lar ile ilgili hiç bir fikri beyan etmemesi lazım. Ederseniz hapı yuttunuz. Eski bir Cumhurbaşkanlarından birisi KHK’larla ilgili bir konuda ‘bir tereddüt var. Düzeltilmesi gerekir’ demiş. Türkiye bununla çalkalandı. Neredeyse linç ediliyordu. Geçmişte Cumhurbaşkanlığı yapmış birinin iki kelimesine tahammül edilemezse Türkiye yönetilemez” ifadelerini kullandı.

AFRİN OPERASYONU

Karamollaoğlu, Afrin operasyonu hakkında ise, “Orta Doğu’da ki bu hareketlerde kapsamlı bir strateji belirlenmezse sadece mevzi olarak bir yere girip, çıkmanın problemi çözmeyeceği kanaatindeyiz. Biz oraya girer ve ilerleme imkanımız olursa ve o durumda da Amerika bu işe razı değilse emin olun karşımızda sadece Amerikan askerlerini görürüz. Oradaki yerel güçlere de Amerikan üniformasını giydirirler, karşımıza gelirler” diye konuştu.

AKP, MHP İTTİFAKI

Karamollaoğlu, AKP ile MHP arasında kurulan ittifakı ise şöyle değerlendirdi:

Bu ittifak konusunu ben pek zikretmek istemiyorum. Çünkü ittifaklar kutuplaşmayı arttırıyor. Bugün Ak Parti ve MHP bir ittifakın içine girdi. Sayın Bahçeli, ‘Ben her şeyiyle, bütün icraatlarıyla Cumhurbaşkanı’nın arkasındayım’ dedi. Bitti o iş. Bu ittifaka ‘Milli İttifak’ dediler. Ancak diğer taraf gayri milli değil.

“GÜL 2019’DA ADAYIMIZ OLABİLİR”

Karamollaoğlu bir gazetecinin sorduğu ‘Abdullah Gül 2019’da adayınız olur mu? sorusunu şöyle yanıtladı: Abdullah Gül bey kıymetli bir kardeşimiz. Elbette aday olma ihtimali olur. Ama şu anda adayımızdır demek doğru olmaz. Burada iki husus var. İlk olarak kendisi böyle bir noktada ‘böyle bir teşebbüste bulunabilirim’ demesi gerekir. İkinci noktada da onun seçilebileceği noktasında sağlam bir kanaatin oluşması icap ediyor. Bunlar sağlanırsa o da olabilir, başkaları da.