Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dün partisinin İzmit ve Yalova'daki kongrelerine katıldı. Karamollaoğlu yaptığı konuşmalarda AKP'nin belediye başkanlarını istifaya zorlamasını eleştirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP'nin çukura düştüğünü söyleyerek, "Bugün hükümetin geldiği nokta, tam dediğimiz nokta oldu. Çukura düştüler. Telaşa kapıldılar. Nasıl çözeceklerini de emin olun bilemiyorlar. Baktığımız zaman şu Ak Parti 'nin durumuna sevineyim mi, üzüleyim mi bilemiyorum, ama daha çok üzülüyorum. Bu hatalara 15-16 yıldır etmeyin, yapmayın dediğimiz halde, kendi politikalarından sapmadılar. Bugün geldikleri noktada feryat ediyorlar. Üsluplarını da tasvip etmiyorum, böyle meydan okur gibi 'Ey!' diyorlar. Çünkü bu arkadaşlar bizden ayrıldıklarında, milli görüş gömleğini çıkardıklarında ispat için 'Biz artık İslam Birliği'ni değil, Avrupa Birliği'ni medeniyet projesi olarak gördük' dediler. Şimdi ne oldu? Şimdi de bir şaşkınlığın içine düştüler" dedi.
"16 SENE ÖNCE SÖYLEDİK"
Karamollaoğlu, Ak Parti'yi ABD ile stratejik müttefiklik konusunda uyardıklarını belirterek, "Sadece o yetmedi. 'Amerika Birleşik Devletleri'ni ve İsrail 'i stratejik müttefik kabul etmeyin. Bunlar sizin stratejik müttefikleriniz olamazlar. Çünkü sizin ve bizim topraklarımızda gözleri var. Bütün İslam alemini köleleştirmek istiyorlar. Bunlar sömürüyü kendi hakları olarak görürler' dedik. Adamlar da çıktı dedi ki, 'Arkadaş, biz stratejik müttefiksek bize uyacaksınız. Niye, çünkü biz güçlüyüz.' Tamam güçlüsünüz ama biz de terör estiren kesimlere siz, bize verdiğiniz silahlardan daha modernini, daha gelişmişini veriyorsunuz. Bir ordu kurduruyorsunuz onlara. 'Yaparım. Bu benim hakkım. Çünkü ben Ortadoğu'yu bunlarla yöneteceğim' dediler. Şimdi bağırıyorlar, 'bu ne biçim stratejik müttefiklik' diye. Yahu biz onun ne biçim stratejik müttefiklik olduğunu 16 sene önce söyledik" diye konuştu.
"O MAKAMA SİZ GETİRDİNİZ"
Ak Parti döneminin bittiğini, duvara tosladığını, denizin sona erdiğini, bu gemiyi yüzdüremeyeceğini gördüğünü ifade eden Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
"Bundan dolayı da kabahatini, kendi politikalarının yanlışlığında aramıyor. Ben şu yanlışlığı yaptım demiyor, gidiyor gariban belediye başkanlarının tepesine biniyor. Yahu daha 3 sene önce bu belediye başkanlarını siz seçtiniz. Siz o makama getirdiniz. O belediye başkanlarının birtakım hataları varsa, bunu 25 senede göremediniz mi? Hadi 15 sene gitti, 15 senede göremediniz mi? Niye, üst kademenin suçu yok. 'Aldatılmışız, yanlış yapmışız' diyebilmek için bunu yapıyorlar. Şimdi ne olacak. Belediye başkanları, il başkanları, ilçe başkanları, bakanlar, milletvekilleri darmadağın olacak, savrulacaklar. Yerine yenileri gelecek. 'Bak bizi yanıltanlar gitti. Şimdi bu gelenlerle birlikte çalışacağız' diyecekler. Arkadaş, o geriye kalan ne kadar ezilen adam varsa, hepsi bizimle beraber olacak. Hava alacaksınız, hava. 15 yıldır iktidarda kalacaksınız. 15 yıldır insanlara güveneceksiniz, 15 sene sonra diyeceksiniz ki 'Siz bizi aldatmışsınız' Kim güvenecek size bundan sonra?"
OLAĞANÜSTÜ HAL, OLAĞAN HALE GELDİ
Karamollaoğlu, OHAL'in olağan hale geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Olağanüstü hal kararı çıktı. Olağanüstü hal ne demek? Olağanüstü hallerde yetki makamında bulunanlara geniş imkanlar tanınıyor. Siz kanunları tamamen bir tarafa atacaksınız manasına gelmez. Ama gerektiğinde kanunları esneterek öyle icraatlar yapabilirsiniz ki; bunu normal şartlarda yapmanız mümkün olmaz. 'Size bu yetkiyi verdik' dedi Meclis. Ama gel gelelim olağanüstü hal olağan hale geldi. İnsanlar işlerinden atılıyor. Karısı, kocası atıldı mı maaşı kesiliyor, mal varlığına el konuluyor. İş aradığı zaman işe giremiyor. Hiçbir geliri yok, çalışamıyor. Bu zulüm ya. Bunun başka türlü tarifi olur mu? Bizim kendi arkadaşlarımızdan bu konuda maalesef dürüstlüğüne, hakikaten samimiyetine inandığımız insanlar var. Bu insanlar şu anda bir kısmı hapse girdi. 'Efendim kurunun yanında yaş da yanacak. Birkaç tane de hapse girecek.' Olmaz arkadaş. Kime dokunuyorsa, o bağırıyor. Şimdi Ak Parti'ye gönül vermiş, üst makamlara çıkmış, orada görev almış, ama bugün dışlanmış bir kesim var. İşte bu kesim sesini yükseltemiyor. Konuştuğumuz zaman bu iş böyle gitmez diyor. Bu iş böyle gitmez. Ak Parti'ye geçmişte oy veren seçmenlerin en az 15'i bu iş böyle gitmez diyor. Bunlar yarın sandığı gittiklerinde bir tavır koyacaklar. Endişeliler, ben onlara şunu söylüyorum. Arkadaş korkunun ecele faydası yok."
"ENDİŞEYE KAPILDIRLAR, TELAŞ VAR!"
Karamollaoğlu, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ettiklerini söyledi. “Zor bir dönemden geçiyoruz, hepimiz farkındayız” diyen Karamollaoğlu, “En çok farkında olan da şu anda iktidar partisi, çünkü çok ciddi bir telaşın içerisindeler. Kongreler yapıyorlar, belediye başkanlarını görevden alıyorlar, yenilerini atamaya çalışıyorlar. Bir telaş var, bir hengâme var. Herkes endişe içinde. Geleceğimiz nasıl olacak, nasıl şekillenecek, kimse bilmiyor. Özellikle de iktidarda bulunan arkadaşlarımız. Gelecek seçimde acaba iktidarda kalacak mıyız diye bir endişeye kapıldılar” dedi.
'POLİTİKALAR DEĞİŞMİYORSA, HİÇBİR MANA İFADE ETMEZ'
İktidarın hatalarını kabullenmeye başladığını söyleyen Karamollaoğlu, “Bir noktada güzel bir şey yapıyorlar. Hatalarını itiraf etmeye başladılar. Eğitimde çok hata yaptık, dış politikada çok büyük yanlışlıklar yaptık, belediyelerde, İstanbul’da dâhil bütün şehirlerimizi mahvettik. Ne kadar güzel. Daha da gelecek herhalde, ancak mühim olan nokta şu; hatayı itiraf güzel bir şeydir de o hatayı telafi etmek başka bir davranış gerektirir. Hata ettim demek yetmiyor ki. Hata ettim demek hatanın farkına vardım manasına gelir. Ancak eğer bugüne kadar yapılan hataların düzeltilmesi gerekiyorsa, bugünlere kadar uygulanana politikaların tamamını değiştirilmesi manasına geliyor. Yoksa kadroları değiştirmeniz, yeni insanları iş başına getirmeniz eğer sizin politikalarınız değişmiyorsa hiçbir mana ifade etmez. Biz bugüne kadar şahsiyetleri gündemimize almadık. Politikaları gündemimize aldık. Yanlış yapılan işleri dile getirdik. Yanlış politikaları dile getirdik ve hiçbir zaman da sadece yanlışları dile getirmekle kalmadık, doğrusunun ne olduğunu söyledik” diye konuştu.