Danışmanlık şirketi KPMG’nin ilaç sektörü uzmanı Hakan Orhan, karmaşık KDV sistemi nedeniyle özellikle onkolojide yeni buluşların Türkiye’ye gelmediğini belirtti. KDV iadelerinde yaşanan sorunlar ve kamu sağlık kurumlarına verilen ilaçların bedelinin düşük kurla sabitlenmesi nedeniyle oluştuğunu ifade etti.
Yeni nesil ilaçlar ile yenilikçi tedavilerin Türkiye’ye getirilmediğini kaydeden Orhan, ilaç şirketlerinin 140 milyar liralık KDV iadesinin bekletildiğini belirtti.
Orhan şöyle konuştu: “Türkiye ilaçta sürüm ve jenerik ülkesi. Yabancı milyar dolarlık biyoilaçlar geliştiriyor ama Türkiye pazarına eski molekülleri veriyor.”
Türkiye’deki ilaç şirketlerinin pandemi döneminde en çok KDV iadeleri konusunda sürecin hızlanması için kendilerinden danışmanlık talep ettiklerini söyleyen Orhan, şöyle devam etti: “Pandemide nakit önem kazanınca müşterilerimiz KDV süreçlerini hızlandırmamız için talepte bulundular. Devlet ödeyeceğini söylüyor. Yeminli mali müşavirden rapor istiyor. Ancak süreci çok karışık yönetiyor. Naci Ağbal bu sorunu bildiğinden çözmek istedi, basitleştirecek önlemleri de aldı. Ancak gerisi gelmedi. Şimdi 140 milyar liralık KDV iadesi devlette bekletiliyor. Nakit kaynak yok deniliyor.”
Pandemi sürecinde KDV iadesi meselesinin daha da yavaşladığını kaydeden Orhan, şöyle konuştu: “Devlet yabancı ilaç şirketlerini vergi denetimi açısından yakın takibe aldı. Bu, belirsizlik yaratıyor. O kadar çok ilaç şirketinde aynı anda inceleme başladı ki bu piyasada iyi niyetli algılanmadı. Bazı şirketlerin incelenmesi dört yıl arka arkaya sürdü. Bu da yatırımcıyı ürküttü. 2013’teki Mustafa Nevzat satın almasından bu yana yabancı yatırımcı bu sektöre girmiyor.”
Yerli aşı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından nisanda hazır olacağı söylenen yerli ‘corona’ aşısıyla ilgili süreci de yakından takip ettiğini ifade eden Orhan, hiçbir yerli firmanın bu üretimi karşılayacak bütçesi olmadığını ifade etti.
Orhan şöyle konuştu: “Orijinal molekül üretme ihtimalimiz bile uzak. Yerli aşıda da etken maddeyi kendimiz üretmiyoruz. Montaj ülkesiyiz. Bir molekülü bulmak 2 milyar dolar civarında maliyete karşılık geliyor. Hiçbir yerli firmanın böyle bir bütçesi yok.”
Türkiye’deki ilaç Ar-Ge’sinin orijinal molekülü bulmaya değil jenerik üretmeye yönelik olduğunu anlatan Orhan, “Yeni moleküllerin yüzde 60’ından fazlası ABD’den çıkıyor. Çünkü üniversitelerin işbirlikleri çok güçlü. Bizde de Ar-Ge ekosisteminin farklılaşması gerekiyor” diye konuştu.