Kılıçdaroğlu’na dava: 7 Mart’ta hakim karşısına çıkacak

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla dava açıldı. Hakkında siyasi yasak istenen Kılıçdaroğlu, 7 Mart 2024 tarihinde hakim karşısına çıkacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmuş, kazanamadığı ve artık milletvekili de olmadığı için dokunulmazlığı kaldırılmıştı. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in verdiği bilgiye göre, hakkında 28 fezleke bulunan Kılıçdaroğlu’na ilk … Kılıçdaroğlu’na dava: 7 Mart’ta hakim karşısına çıkacak Devamı »

Eklenme Tarihi: 14 Eyl 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 14 Eyl 2023
Kılıçdaroğlu’na dava: 7 Mart’ta hakim karşısına çıkacak

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla dava açıldı. Hakkında siyasi yasak istenen Kılıçdaroğlu, 7 Mart 2024 tarihinde hakim karşısına çıkacak.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmuş, kazanamadığı ve artık milletvekili de olmadığı için dokunulmazlığı kaldırılmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in verdiği bilgiye göre, hakkında 28 fezleke bulunan Kılıçdaroğlu’na ilk dava açıldı.

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, “Kamu görevlisine alenen hakaret” iddiasıyla açılan davanın detaylarını yazdı.

Terkoğlu’nun yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Tarihte ilk kez bir CHP genel başkanı sanık olarak tebligatla mahkemeye çağrıldı.

“Sanık: Kemal Kılıçdaroğlu” yazan tebligat, üç gün önce, 11 Eylül’de gönderildi. Buna göre CHP liderinin yargılaması, 7 Mart 2024’te İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayacak. CHP lideri Kılıçdaroğlu, dokunulmazlık zırhı olmadan hâkim huzurunda savunma yapacak. İlk yargılamada yapılan suçlama ise “kamu görevlisine alenen hakaret”.

Savcı, Kılıçdaroğlu’nun 1 yıl 2 ay ile 2 yıl 4 ay arası hapsini istiyor. Talepleri arasında elbette siyasi yasak da var.

Yargılama nedeni, 9 yıl önce, 26 Kasım 2014’te, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde, CHP İstanbul bölge toplantısı sırasında, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma. Kılıçdaroğlu, o toplantıda şunları söylemişti:

“17 ve 25 Aralık’ta Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluğu oldu, gerçekleşti. Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Sonunda bir soruşturma komisyonu kuruldu. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek mahkemeye başvuruyor. Diyor ki, komisyonla ilgili olarak yayın yasağı getirin. TBMM’de kurulan komisyonla ilgili yayın yasağı getirin, diyor. Ve mahkemeden karar çıkarıyor. Ne zamandan beri TBMM hırsızların hamisi konumuna geldi Sayın Cemil Çiçek, bunu bir açıklar mısın? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görevi bu mudur? Senin görevin başka bir şey. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını korumaktır. Yayın yasağı getirerek kimlere arka çıkıyorsun sen?”

Konuşmada defalarca geçen “hırsız” ifadesi nedeniyle eski Bakan Erdoğan Bayraktar dilekçe vererek şikâyetçi olmuş. Kılıçdaroğlu hakkında 31 Ekim 2016 tarihinde iddianame hazırlanmış. Dokunulmazlığı kalkınca da kamu davası açılmış.

Kılıçdaroğlu mutlu oldu

Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’e tebligatı nasıl karşıladıklarını sordum:

“Dava açıldığı bilgisini genel başkana arz ettiğim sırada mutlu olduğuna tanık oldum. Davaya konu olan olguların tamamının ispatlanması talimatını verdi. İspat hakkı, Türk Ceza Kanunu’nun ve anayasanın verdiği bir hak. Yolsuzluk eleştirilerinin haklı dayanaklarını delil olarak mahkemeye sunacağız, 17-25 Aralık sürecindeki tapelerle ilgili bilirkişi incelemesi talebimiz var. Zaten eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın da ispat hususuna karşı çıkmayacağı dava dosyasında beyan olarak var. Dolayısıyla mahkemenin delilleri toplayacak olması, ses kayıtları hakkında bilirkişi incelemesi yapmak zorunda olması bizi mutlu etti. Bu dava yoluyla, 17-25 Aralık dönemindeki tüm yolsuzlukları ispat etme şansına sahip olacağız.”

CHP liderlik kavgası yaşarken tarihte ilk kez bir CHP genel başkanı, hâkim karşısına çağrılıyor. Demokrasinin gövdesini oluşturan ana muhalefetin lideri, iktidarın yolsuzluğunu eleştirdiği için yargılanacak. Ancak darbe dönemlerinde görülen olay, Türkiye’nin demokrasi tarihine leke olarak geçecek.”