Alaattin Çakıcı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmesi üzerine dile getirilen iddiaları susturmak için "Artık birileri ne sayın devlet başkanımıza ne de sayın Bahçeli’ye Alaattin Çakıcı’yı neden koruyorsunuz diye, malum kişilerin gereksiz gündem yapmalarına gerek kalmamıştır. Artık yargı bu dava ile ilgili soruşturmasını başlatmış” diyerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade verdiğini dile getirmişti.
Alaattin Çakıcı'nın o söz konusu iddiayı Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ortaya çıktı. Kılıçdaroğulu'na karşı 'dürzü' hakaretinde bulunan Çakıcı ifade sırasında müthiş bir dönüş yaparak 'dürzü' ifadesini "İsmailiye mezhebinin bir alt kolu" anlamında kullandığını iddia etti.
"Bakla kazığıyla seni tanıştıracağım"
"Bakla kazığıyla seni tanıştıracağım" şeklindeki tehdi için de:
“Tehdit değil, ikaz mahiyetiyle, 'Bu hakaretlerine devam edersen seni bakla odunuyla tanıştıracağım' cümlesini kullandım. Ama amacım, 'seni devlete şikayet ederim.' Devletin yasalarıyla karşılaştırmaktır. Yani çok sert odun cümlesini kullandım. Adalet anlamında kullandım. Sert odun kırılmaz. Bu anlamda söyledim.”
Çakıcı geri adım attı
Çakıcı'nın verdiği ifadeyi değerlendiren Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çelik, Alaattin Çakıcı'nın savcılığa verdiği ifadede "geri adım" attığını belirtti. İfadesi ne olsursa olsun Çakıcı'nın en ağır şekilde ceza alması için gerekeni yapacaklarını ekledi.
Çakıcı'nın tam ifadesi şöyle:
"Ben yukarıda belirttiğim adresimde ikamet ederim. Ankara Basın Bürosunda gelen talimat evrakını okudum. Tweeterdaki sözler bana aittir. Ben yazdım nerede yazdığımı hatırlamıyorum, tweeterda yazdığım sözler için şimdi huzurunuzda ifade verecem. Cezaevinden çıktığımdan bugüne kadar Sayın CHP Genel Başkanı Cumhur İttifakı lideri sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Devlet Başkanımızın yıpratmak için sürekli gündeme getirerek hakaret ederek ve küçük görerek hem haftalık meclis konuşmalarında hem basın toplantılarında yukarıda bahsettiğim gibi şahsım üzerinden hem sürekli bana hakaret ederken hem de Devlet Başkanımıza ve Cumhur İttifakı'nın lideri Sayın Devlet Bahçeli'yi yıpratmak için sürekli şahsıma hakaret ediyordu. En son hakaret ettiğinde kendilerine şöyle bir açıklamada bulundum. Açıklamamda şu cümleleri kulandım "Dürzü" kelimesinin anlamı İsmailye mezhebinin bir alt kolu olan Cebel Dağı'nda yaşayan Halep bölgesinde yaşayan İslamiyet'in farklı bir kolu olan yani sosyal hayattaki inanıştaki genişlik kavramıdır; dürzü kelimesi. Evet doğrudur halk dilinde dürzüyü farklı anlama da çekebiliyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu'na ben p...vnk demedim. Mezhep anlamında bu kelimeyi kullandım ancak kendi o şekilde algılamış kişinin algıladığına ben ne diye bilirim ki kendisine ikaz mahiyetiyle tehdit değil ikaz mahiyetiyle yine bu hakaretlerine devam edersen bakla odunuyla seni tanıştırım cümlesini kullandım. Ama amacım seni devlete şikayet ederim. Devletin yasalarıyla karşılaştırmaktır. Yani çok sert olan odun cümlesini kullandım adalet anlamında kullandım. Sert odun kırılmaz. Bu anlamda söyledim. Sonra bir daha bana hakaret etti. Bu hakaretin de kendisine bana bu düşmanlığın nedir? PKK ile DHKPC ile ilişki içindesin istersen beni onlara öldürt ben Allah'tan korkarım ihanet edersem devletimden korkarım. Sürekli beni gündeme getirmek kaydıyla Cumhur İttifakına Sayın Devlet Başkanımıza MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'yi sürekli yıpratmak istemektedir. Tek kullandıklar enstrüman da Alattin Çakıcı üzerinden bunu yapmaktadırlar. Devletimizin beka sorunu varken aylardan beri mecliste ve basın yayın organlarında hedef yanlılarının CHP lideri bunu gündeme getirmektedirler. Ömrünce devletimin yasaları hakkımda ne karar verdiyse daha evvelki davalarımda bile devletimin vereceği her türlü karara saygılıyım. Sayın savcılığımıza ve adalet bakanlığımıza saygılarımı arz ederim. Başka bir diyeceğim yoktur. Bütün söyleyeceklerim bundan ibarettir."