Kimsenin Kur’an Öğretme Hakkı Yokmuş!

Alparslan Kuytul Hocaefendi 28 Ocak Cuma akşamı gerçekleştirmiş olduğu tefsir dersi sonrası kendisine yöneltilen “Bir imam arkadaşım imamların bile izin almadan Kur’an eğitimi veremediklerini söyledi. Kur’an eğitiminin bu kadar kontrol altına alınmaya çalışılmasını nasıl değerlendirmeliyiz?” sorusuna “Bakın camideki imama bile engeller çıkarılmaya başlandı. Bu bir proje. “Diyerek cevap verdikten sonra Kur’an öğretiminin yasak olması hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Eklenme Tarihi: 28 Oca 2017
7 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Kimsenin Kur’an Öğretme Hakkı Yokmuş!

Alparslan Kuytul Hocaefendi 28 Ocak Cuma akşamı gerçekleştirmiş olduğu tefsir dersi sonrası kendisine yöneltilen “Bir imam arkadaşım imamların bile izin almadan Kur’an eğitimi veremediklerini söyledi. Kur’an eğitiminin bu kadar kontrol altına alınmaya çalışılmasını nasıl değerlendirmeliyiz?” sorusuna “Bakın camideki imama bile engeller çıkarılmaya başlandı. Bu bir proje. “Diyerek cevap verdikten sonra Kur’an öğretiminin yasak olması hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmalarının devamında önemli noktalara değinen Hocaefendi;

Evet, bende bunu bir imamdan duydum. Hatırlarsanız birkaç hafta önce kız öğrencilerin ve erkek öğrencilerin kaldıkları evlere emniyetten, valilikten, milli eğitimden bazı yetkililerin baskın yapar gibi gittiklerini ve o sırada evlerin birinde birkaç kadının Kur’an okumakta olduğunu görünce, bunu bir tutanakla tespit ettiklerini ve devlete söylediklerini anlatmıştım. Ve bu yasakmış. 1949’da çıkan 5442 sayılı il idaresi ile ilgili kanunda bu yasakmış.

Kimsenin Kur’an Öğretme Hakkı Yokmuş.

Birkaç tane talebenin bir araya gelip bir evde kalması yurt sayılacakmış. Ben bu meseleyi anlatırken o zaman söylemiştim. Kur’an öğretimini yavaş yavaş yasaklıyorlar. Bununla ilgili geçen gün bir imam dedi ki; bir kaç sene evveline kadar imamlar camide isteyenlere Kur’an dersi veriyordu ve teşvik ediliyordu. Fakat şimdi imam her gelenin adını yazmadan ve diyanete teslim etmeden, müftülüğe isimlerinin vermeden Kur’an dersi veremiyor.

Maalesef milletimiz cesur davranmamaktadır.

Bu milletin cesur davranmayacağını bilmektedirler. İmam kaydetmeden, kimliğini falan almadan, götürüp diyanete teslim etmeden Kur’an dersi veremez. Ve millette korkusundan aman adım bir yerlere gitmesin deyip gelmeyecektir. İmamdan da ders almayacaktır. Bunu da bilmektedirler.

Ben bazen hükümeti tenkit ediyorum diye bize engeller çıkarıyorlar. Ama sırf bize değil.

Sadece tenkitlerimden dolayı değil. Bakın camideki imama bile engeller çıkarılmaya başlandı. Bu bir proje! Bu benim tenkitlerinle alakalı değil. Tenkit etmeyen cemaatlerinde kaç tane yurtları kapatıldı.

Cemaatler korkularından konuşmuyorlar.

Sanıyorlar ki konuşmazsak belki bu badireyi kolay atlatırız. Konuşursak daha da üzerimize gelirler. Böyle düşünüyorlar, konuşmuyorlar. Halbuki böyle düşündükçe daha çok üzerlerine gelecekler anlamıyorlar. Kaç tane resmi yurtlar çeşit çeşit bahanelerle kapatılıyor. Manisa’da bir hanım kardeşimiz üniversitede okuyor. Üniversite yurdunun mescidinde kendi gibi namaz kılanlarla namaz kılmış ve namazdan sonra kendi aralarında biraz sohbet etmişler. BİMER’e Başbakanlığa hemen şikayet ediliyor . Oradan da talimat geliyor üniversiteye. Öğrenci hakkında soruşturma açılıyor. Namazdan sonra biraz sohbet etmiş hepsi bu. Bir iki defa böyle olay olmuş. Sen misin sohbet eden? Namazı kıl hemen defol git buradan diyorlar yani. Burada bir dakika bekleme, sohbet etme. Türkiye nereye götürülüyor?

Tüm Cemaatler Bitirilecek Kafaya Koymuşlar! Tüm Yurtlar Kapatılacak Kafaya Koymuşlar!

Demek ki mesele sadece bize yapılan bir zulüm değil. Bu bir proje. Yalnızca bazı yanlışları tenkit ediyoruz. Tenkitlerimizde Allah içindir düşmanca değildir. İyi niyetli tenkit edenle, kötü niyetli tenkit edenin arasını ayıramayanın kafası çalışmıyor demektir. İyi niyetli tenkitlerimizden de dolayı değilmiş demek ki. Evet, tenkitlerde bir sebeptir. Ama asıl mesele o değil. Asıl mesele büyük bir proje yapılmış. Tüm cemaatler bitirilecek kafaya koymuşlar. Tüm yurtlar kapatılacak kafaya koymuşlar. Müslümanlar 80 yıldır ne kadar kazanımları varsa hepsi elimizden geri alınmaya çalışılıyor. Ve Türkiye 30’lu yıllara 40’lı yıllara tekrar döndürülüyor. Türkiye Azerbaycan’a, Kırgızistan’a, Türkmenistan’a benzetiliyor. Suriye’ye benzetiliyor. Kur’an öğretmek halen kanunen yasak. Biz bilmiyorduk. Bu olaylar bu konuşmalar esnasında öğrenmiş olduk. Ben size bazen anlatıyorum. Annem 30’lu yıllarda böyle 7-8 yaşında çocukken köyün hocasından gizli gizli Kur’an öğrenmiş diye bazen anlatıyorum ya. O döneme geri dönüyoruz. Aslında o dönem hep varmış. Kanun değişmemiş. Anayasayı değiştiren hükümet bunu değiştirmiyor. Sistemi değiştiren hükümet bunu değiştirmiyor.

Demek ki biz komşumuza, akrabalarımıza Kur’an öğretemeyeceğiz. Kimse farkında değil. Kanun bu.

Şimdiye kadar demek ki tam uygulanmıyormuş, tehlike görülmüyormuş İslam hareketler. Artık İslami hareketleri tehlike görmeye başlayan derin güçler bir darbe ile artık o darbeyi kendileri mi yaptırdı nasıl olduysa bazı gafilleri ve cahilleri de kullandılar. Şimdi o bahane ile tüm hareketleri bitirmeye çalışıyorlar.

Ve Herkes Suskun Neden?

Çünkü namaz kılan bir başbakan, cumhurbaşkanı var. Bazı bakanlarda öyle. ‘Herhalde bunların bir bildikleri vardır.’ Bir bildikleri mi var, yoksa boğazlarından mı tutulmuşlarda o yüzden mi yapmak zorunda kalıyorlar?

Bildikleri Mi Var Yoksa Açıkları Mı Var?

Derin güçlerde o açıkları biliyor ve şantaj yapıyor olmasın. Bunları bitireceğiz sende seslenmeyeceksin! Diyorlar olmasın. Onları tutuyorlar başta ve onlar varken yapıyorlar. Böylelikle millet seslenemiyor, kimse konuşamıyor. Başka bazı hocaların programlarını da iptal ediyorlar onlardan ses yok, ‘iptal ettik diyor’ sen mi iptal ettin, yoksa tehdit mi ettiler? Konuşsana, konuşmuyor. Aman daha beter olur başım belaya girmesin. Cemaatlerin yurtları kapatılıyor sesleri çıkmıyor. Ne diyorlardı? Tüm dini eğitimi Milli eğitim ve diyanet yapmalı. Şimdi diyaneti de kısmaya başladılar. Diyanete de artık çok müsaade etmeyecekleri belli oldu. Sıra geldi oraya. Önce diyanet ve Milli Eğitim söylemi ile tüm cemaatleri bitirecekler, tüm faaliyetleri durduracaklar, zaten devlet yapıyor sen devlet misin diyecekler. Diyanet var onlar yapıyor diyecekler sonra diyaneti de zayıflatacaklar ona da yaptırtmayacaklar.

Hatırlamazsınız ben size hatırlatayım.1999 ya da 2000 senesi idi o zamanın diyanet başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, TRT 2 ‘de aynen şunu söyledi bakın; '99 yada 2000 yani 28 Şubattan 2 yada 3 sene sonra şimdi de 28 Şubata benzer bir süreç yaşanıyor.' O zamanlar öyleydi tehditler baskılar. Çıktı diyanet başkanı dedi ki “ 6 bin Kur’an kursu var Türkiye’de. Bunun 3 bine küsurunu 4 bine yakınını kapattık.” Diyanet başkanı kendi eliyle kapatıyor. O günlere dönme ihtimalimiz küçük değil. O döneme döndürmek istiyorlar. inşallah Allah oyunlarını bozar ama plan bu. Önce cemaatleri bitirelim “diyanet yapıyor kardeşim siz kimsiniz! Milli eğitim var!” Sanki milli eğitim dini öğretiyor. Hepiniz mekteplerde okudunuz, içinizde öğretmenlerde var bu devletin okullarında din öğretiliyor mu gerçekten. Yok! O milli eğitimin görevi diyor. Senin milli eğitimin dini öğretmiyor, senin milli eğitimin laik devletin milli eğitimi. Öğretmiyor, öğretir mi deli mi öğretsin. Deli midir gerçek İslam’ı öğretsin. ,

Gerçek İslam’a göre devlet Kur’an’a uymak zorundadır. Devlet bunu anlatır mı?

Devlet Kur’an’a uyuyor mu ki bunu anlatsın? Deli midir bunu öğretsin. Devletin milli eğitimi neyi anlatır ana-baba hakkı, vatan millet sevgisi ahlaklı olalım, birbirimizi sevelim. Din dersi dedikleri bu değil mi? Dini milli eğitim ve diyanet öğretirmiş. Bu söylemle tüm faaliyetler bitirilsin diyorlar. Herkes dükkânı kapatsın, faaliyetleri bıraksın biz yapıyoruz zaten diyorlar. Sonra da yapmıyorlar, yapmayacaklar. Hatta bakın diyanete bile baskı başlamış müftü bile korkuyor hayır izin veremem diyor. Hocam on sekiz kişiyi buldum bir apartmanda toplanacaklar ders yapacağım, olmaz diyor. Üniversitenin yurdun da bir sene evveline kadar belediyenin halk eğitimi ile üniversite yurdu protokol yapıyor, anlaşıyorlar bir ilahiyat mezunu hoca geliyor oradaki talebelerden isteyenlere Kur’an öğretiyor en az on kişi olmak şartıyla ve halk eğitim ona da bir miktar para veriyor, böyleydi şimdiye kadar. Ve şimdi kaldırıldı.

Sessiz Sedasız Kimse Korkusundan Konuşmuyor.

Önce cemaatleri bitirelim, faaliyetleri bitirelim nasılsa devletin yaptığı yok. Yapıyor olsa bile bir imza ile iptal ediyor. Nasıl olsa devletin kendi faaliyetleri zaten kendi faaliyetini askıya alır olur biter, iptal eder olur biter o kolay.

Önce Cemaatleri Bitiriyor. Sonra Kendinin Ki Bir İmzaya Bakıyor. Diyaneti De Zayıflatır Olur Biter. Diyanet Bunun Farkında Değil.

Diyanet sanıyor ki cemaatleri zayıflatayım ben güçleneyim, tek cemaat olayım. Diyanet kendini cemaat olarak görmeye başladı. AKP’de kendini cemaat gibi görmeye başladı. Ben yapacağım diyor, İslami eğitimi kendi yapacakmış. Sen parti misin cemaat misin? Yapacağını mı sanıyorsun? Onları da böyle kandırıyorlar siz yapın, devletin eliyle yapın, İmam Hatipleri güçlendirin, Kur’an kurslarını çoğaltın. Milli eğitim olarak yapın diyanet olarak yapın.

Diyanet Olayın Farkına Varmalı!

Diyanet olayın farkına varmalı, artık diyanete de müsaade etmeyecekler çok yakında ve başladı. Müftüye nereden talimat geliyorsa bilmiyorum. Ya diyanetten talimat geliyor ya kaymakamlıktan ya istihbarattan bir yerden talimat geliyor. Müftü izin vermiyor. Hangi belgeye göre böyle konuşuyorsun müftü efendi? Belge yok! Demek ki karanlık bir yerlerden talimat geliyor. Aynı bizim konferanslarımızın iptali gibi belgenizi gösteriri misiniz? Hani vali iptal etti diyorsunuz ,validen izin alınmıştı. Belgenizi gösterir misiniz? Belge yok! Sen devlet misin nesin sen? Lafla olur mu belgeni göster, belge getirmek istemiyor en son çok zorlayınca bir kağıt alıyor getiriyor. Allah bilir o kağıt kayıtlara geçmemiştir. Kayıtlara geçmiyor, kendisi bir kağıt imzalıyor getiriyor. Kayıtlara geçmemiş bir kâğıt, böylece ilerde insanlar diyemesinler. Filan tarihte demek ki böyle engellemeler olmuş diyemesinler. Konferanslar engellenmiş, Kur’an kursları kapatılmış, yurtlar kapatılmış öğrenci evlerine baskın yapılmış. Hiçbiri kayıtlara geçmiyor.

Ben buradan söylüyorum; Buradan tarihe geçsin! Buradan kayıtlara geçsin!

Kayıtlara geçirmiyorlar. Bu şekilde kimsenin haberi olmuyor nasılsa. Ancak bu işin içinde olanlar anlıyorlar. Herkes işinde gücünde kimse olayın farkında değil. Resmen Kur’an öğretimi yasaklanmış durumda. 30’lu 40’lı yıllara döndük. 80 yıllık çalışmalar, emekler hepsini elimizden geri alıyorlar. Ve cemaatler uyuyor, hocalar susuyor. Hocalar! Korkunun ecele faydası yok! Bari hakikati söyleyerek ölün ölecekseniz!