Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Sergiy Korsunsky, Rusların anavatanlarına ve tarihlerine sadık kalanları Kırım'da istemediğini belirtti. Rusya'nın, Kırım Tatarlarına verdiği etnik ve kültürel hakları koruma sözlerini yerine getirmediğini ifade eden Korsunsky, "Bu durum bizim için çok net. Ruslar, anavatanlarına ve tarihlerine sadık insanların Kırım'da yaşamasını istemiyor. Kırım'dan ayrıca Türklük ögesi içeren her şeyi çıkarmak istiyorlar" dedi. Korsunsky, Kırım Tatarlarının, Kırım'da oldukları için değil, Ukrayna'ya sadık kaldıkları için değil, sadece kimliklerinden ötürü yargılandıklarını vurguladı. Rusya'nın uluslararası anlaşmaları sürekli olarak ihlal ettiğinin altını çizen Büyükelçi Korsunsky, "Ukrayna'nın çabalarına rağmen Minsk anlaşması tam anlamıyla uygulanamıyor. Doğu Ukrayna'da düzenli olarak çatışan 7 bin ile 12 bin arası Rus askeri var. Bu durum, bağımsız bir ülkenin işgalidir" dedi. Kırım yerel yönetimi, 11 Mart 2014'te Ukrayna'daki olayların ardından değişen yönetimi tanımadığını açıklayarak tek taraflı özerklik ilan etmişti. 16 Mart'ta Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için referandum düzenlemiş ve ertesi gün Rusya'ya bağlanmak için başvuruda bulunulmuştu. 21 Mart'ta Putin, Kırım ve Sivastopol'ü Rusya'ya bağlayan anlaşmayı imzalayarak yürürlüğe girmesini sağlamıştı. Öte yandan medyaya açıklama yapan Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu, şunları söyledi: "Aldığımız bilgiye göre, Ruslar bölgede gece gündüz inşaat çalışmasında bulunarak yeniden bir nükleer depo yapıyorlar. Kırım şu anda nükleer silah üssüne dönüşmekte. Yalta yakınlarındaki Kızıltaş bölgesinde Sovyetler Birliği zamanında nükleer silahlar vardı. 1994'te bu nükleer malzemeler kaldırılmıştı. Şimdi tekrar aynı bölgeye nükleer silahlar yerleştirildi, roketler nakledildi. Kırım'ın bir bölümü Rusya kontrolünde nükleer silahlara tekrar ev sahipliği yapıyor." Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım'daki işgal ve Kırım Tatarlarının yaşadığı zorluklara ilişkin Birleşmiş Milletler'de basın toplantısı düzenledi. Kırımoğlu, basın toplantısında da Rusya'nın işgal etmesiyle Kırım'a, Sovyetler Birliği dönemindekinden daha baskıcı bir rejimin gelmesine neden olduğunu ifade etti. İşgalden önce bölgenin önemli bir turist destinasyonu olduğunu bildiren Kırımoğlu, Rusya işgalinde Kırım'da hayat şartlarının ve yaşam gereçlerine ulaşmanın da zorlaştığını anlattı. Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının işgalin en kısa sürede sonlandırılması için tüm zorluklara katlanmaya kararlı olduklarını ve ana vatanlarını terk etmeyeceklerini söyledi. Kırım'da halen 280 binden fazla Tatar bulunduğunu vurgulayan Kırımoğlu, evlerini terk edenlerin sayısının 10-15 bin civarında olduğunu belirtti. Kırımoğlu, işgalin sonlandırılması için askeri bir eylem arzu etmediklerini de kaydederek özellikle Rusya'ya uygulanan ekonomik yaptırımların işgalin sonlandırılmasında önemli olacağını dile getirdi. Rusların Sovyetler dönemindekinden daha kötü bir yönetim sergilediklerini bildiren Kırımoğlu, Rusya'nın baskısı nedeniyle Kırım'da durumun uzun süreli çatışmaya dönüşebileceği uyarısında bulundu. Kırımoğlu, "Mevcut rejim, Sovyet rejiminin tüm özelliklerini taşıyor. Bu aynı zamanda baskıcı. Sovyet döneminde en azından insanların zorla ortadan kaybolması yoktu" dedi.