Ankara Kızılay'daki Güvenpark'ta önceki gece bombalı araçla meydana gelen saldırıda 37 kişi hayatını kaybederken onlarca insan yaralandı. Saldırıdan yaralı kurtulanlar saldırı anını, "Her yer alev topuydu. Kıyamet koptu zannettik" sözleriyle anlattı. Bir yaralı da, "Önümde bir insanın yarı bedeni yoktu. Beni tedavi eden doktorlar ağlıyordu" dedi.
Habere göre, Ankara Numune Hastanesi'nde yetkililerin verdiği bilgiye göre dün itibarıyla 16 hasta var. Bu hastaların 6’sının durumu ağır. Saldırının ardından 24 saat geçmiş olmasına karşın hastane trafiği yoğun. Yakınlarından iyi haber alanlar bir nebze olsun gülümsüyor, ancak durumu ağır olanların yakınları ise hastanenin acil servisinde gözyaşları içinde doktorlardan “sevindirici” haber almayı bekliyor. Bekleyiş çoğu kez isyana dönüşüyor, “Yeter artık, bitsin bu acı... Daha ne kadar sürecek? Bir kentte, 5 ay içinde 3 ayrı saldırı yaşanır mı? Ölüm bizim kapımızı ne zaman çalacak?” soruları bahçede yankılanıyor.
Direkte halay çekti
Hasta yakınlarının “üzüntülü ve suskun” bekleyişi sürerken, dün, hastanenin girişinde bir yurttaş elektrik direğine çıktı. Direğin tepesinden önce “Hükümet istifa” diye bağırıp, sonra halay çekmeye başladı. Onun bu davranışlarını gören hasta yakınları ise önce “Aklını oynattı galiba” tepkisini verirken, daha sonra tepkiler öfkeye dönüştü, “İn oradan aşağıya, zaten acımız var, şov mu yapıyorsun?” sözleri birbirini kovaladı. İtfaiye ekipleri müdahale ederken, polisler de apar topar gözaltına aldılar.
"Doktorlar ağlıyordu"
Tam bu arada patlamada başında bilyelerin isabet etmesiyle yaralanan Cantek Engin Karakaş taburcu oldu. Karakaş’ı anne ve babası sarılarak, hastanenin kantinine getirdi. Karataş da orada, gördüklerini şöyle anlattı:
“Sinemaya gitmiştim, metrodan çıktım, bir iki adım attım ki patlama oldu. Kıyamet koptu zannettim, her yer kıpkırmızıydı. Oradaki işyerlerinin kırılan camları başıma yığıldı. ‘Misket’ dedikleri bombanın saçmaları başıma isabet etti. O halde taksiye binip gitmek istedim, ama hiçbiri beni almadı. İnsanlık öldü mü? Sonra ambulansa götürdüler, oradaki hemşireler ağlayarak, müdahale etti. Sonra Güven Hastanesi’ne gitmek istedim, ancak yol kapalı olduğu için Numune’ye getirdiler. Doktorların hepsi ağlayarak müdahale etti. ‘Hakkını helal et’ dediler. 18 yaşındaki bir insanın yarı bedeni yoktu önümde. Küçük bir kız çocuğunun kolu bacağı yoktu. Başlar paramparçaydı... Başka ne denir ki?”
İlk kez otobüse binmiş
Hastanenin kapısında sürekli yaralıların listesi yenileniyor. Taburcu olanlar ayıklandıktan sonra yenilenen her bir listeye yeniden bakıyor yakınlar. Kimisi de hastasını görmek için hastane görevlilerinden izin almaya çalışıyor. Hastanenin acil girişine ise sedyeler sıralanmış... Gözyaşları içinde telefonla konuşan bir kadın yurttaş telefonda anlatıyor, “İyi olacak inşallah, dua edelim” diyor. Yanına yaklaşıp sorduğumuzda, ağır yaralı olarak hastaneye getirilen 29 yaşındaki Kübra Pekgenç’in teyzesi olduğunu söylüyor; “Annesi Kübra’nın yanında şimdi... Sargılar içinde. Biliyor musunuz, hiç o numaralı (284) otobüse binmezdi. Hemen eve gelmek istemiş, o otobüs gelince binmiş. Hiç binmezdi yavrum o otobüse” diyor.
Yaralı genç 14 saat sonra bulundu
Görgü tanıkları ve yaralıların anlatımı, bombalı saldırının boyutunu ve dehşetini gözler önüne serdi. Polisin olay yerinin etrafında yoğun güvenlik önlemleri alması, saatlerce olay yeri incelemenin bölgeyi taramasına karşın ODTÜ öğrencisi Hasan Gürsel, yaralı olarak Adalet Bakanlığı’nın bahçesinde 14 saat sonra baygın bir şekilde bulundu. Saldırıda yaralanan Gürsel’in, yaralı olarak bölgeden uzaklaşmaya çalıştığı öğrenildi.
Patlama alanından 100 metre uzaklıktaki Adalet Bakanlığı bahçesine kadar yaralı halde ilerleyen 22 yaşındaki genç, burada baygınlık geçirdi. Bölgeden tek başına uzaklaştığı için saatlerce fark edilemeyen ODTÜ öğrencisi, bakanlık bahçesinde saatlerce baygın kaldı. Sabah mesaiye gelen bakanlık personeli tarafından fark edilen genç, hastaneye sevk edildi. Bir bakanlık görevlisi, “Adalet Bakanlığı ek binası bahçesinde sabah iş başlangıcında bulduk. Gece güvenlikçiler fark edememiş. Şu an durumu iyi, kendisi bile yaşadığına inanamıyor” dedi.
"Kızımı kapıp koştum"
Saldırıda, annesiyle birlikte eve gitmek için Kızılay’daki durakta bekleyen 4 yaşındaki Nisanur Alımcı yaralı kurtuldu. Anne Yıldız Alımcı, bomba patladığında kızını kucağını alarak koşmaya başladığını anlattı. Oğluyla olay yerinden uzaklaşmaya çalışan 7 aylık hamile kız kardeşiyle birbirlerini kaybettiklerini belirten Alımcı, daha sonra kardeşi ile oğlunun başka bir hastaneye kaldırıldığını ve iyi olduklarını öğrendiğini söyledi.
"Alev topundaydık"
Saldırıda hurdaya dönen otobüsün şoförü Necati Yılmaz, yaralarına aldırmadan önünde bulunan halk otobüsündeki vatandaşların çıkarılmasına yardım etti. Saldırıda yanan otobüsünün şoförü Necati Yılmaz, yaralı kurtulanlar arasında. Yüzünde, el ve bacaklarında yanıklar oluşan Yılmaz’ın genel durumu iyi. Kullandığı Esertepe-Kızılay- Bakanlıklar seferini yapan 284 numaralı otobüste 10’un üzerinde yolcu bulunduğunu belirten Yılmaz, dehşet anlarını “Işıkları geçtikten 50 metre sonra büyük bir patlama oldu ve alev topunun içinde kaldık. Otobüs sol şeride doğru savruldu. Patlamanın etkisiyle otobüsün havaya fırladığını hissettim. Camdan dışarı fırladım. Yaralılara yardım ettim” diye anlattı.