YSK, bugün yapılan seçimde oy kullanılan 738 sandığın tümünün sonuçlarını duyurdu.
UBP adayı Ersin Tatar yüzde 51.74 oy oranı ve 67 bin 385 oyla seçimin galibi oldu.
Bağımsız aday ve şimdiki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise yüzde 48.26 oy oranı ve 62 bin 858 oyda kaldı.
199 bin 29 bin seçmenin 133 bin 953’ü sandığa gitti. Katılım oranı yüzde 67.30 oldu.
Kuzey Kıbrıs cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, Başbakan ve Ulusal Birlik Partisinin (UBP) cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı yarıştı. 11 Ekim'de yapılan ilk turunu Tatar, oyların yüzde 32.34'ünü alarak birinci, Akıncı ise yüzde 29.80'ini alarak ikinci sırada tamamladı.
Kıbrıs Türk halkı, 1974'ten bu yana 10. kez cumhurbaşkanını seçmek üzere sandığa gitti.
YSK'den yapılan açıklamada, saat 17.00 itibarıyla ülke genelinde seçime katılım oranının yüzde 61,03 olduğu belirtilmişti.
KKTC'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını yazılı açıklama ile değerlendiren Tatar, "Bu sınavda son sözü halkımız söyledi, notunu verdi ve “yeni bir geleceğe” bizimle birlikte yürümek istediğini ortaya koydu. Öncelikle halkımıza, en derin sevgi, saygı ve takdirlerimi sunarım. Teşekkür ederim" dedi. "Kıbrıs Türkü her şeyin en iyisini, en güzelini hak ediyor. Bugün tüm dünyaya güzel, anlamlı bir mesaj verildi" diyen Tatar, şöyle devam etti:
"Onlara verdiğim her sözü tutacağım; Herkesin Cumhurbaşkanı olmayı, birleştirici, uzlaşmacı bir anlayışla hareket etmeyi, halkımızın içinde, yanında olmayı hep sürdüreceğim.
Bir teşekkür de, aileme, beni aday yapan Ulusal Birlik Partisi’ne, destek veren tüm diğer partilere, bana katkı sağlayan gönüllü arkadaşlarıma, ekiplerimize etmek istiyorum. Onlara da şu sözü veriyorum: Vefalı davranacağım, asla nerden geldiğimi unutmayacağım, elbette herkesle bütünleşmeye çalışacağım ama yola kiminle çıktığımı, kiminle bu yollarda yürüdüğümü asla unutmayacağım."
“KKTC DÜNYADA HAK ETTİĞİ YERİ BULACAK”
Tatar, "Yaşam kalitesi yüksek bir Kıbrıs Türk Halkı, daha ileri bir demokratik yaşam, ertelenen ekonomik ve sosyal reformlarını yapmış, çağdaş bir devlet yapısı, dünyada hak ettiği yeri alma yolunda emin adımlarla ilerleyen güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için tüm makamlarla el-ele, gönül-gönüle çalışacağım" sözlerini kullanan Tatar, "Türkiye ile ilişkilerimizin daha da ileri taşınmasına, Doğu Akdeniz’deki haklarımızın korunmasına, ekonomik anlamda daha ileri gitmemiz için Türkiye’nin bize desteğinin var olandan iler noktaya taşınmasına, KKTC’nin dünyadaki yerini alması için Türkiye’nin ağırlığını ortaya koymasına özel bir önem vereceğim. Kıbrıs Rum Halkı’na barış elini, dostluk elini bu geceden uzatıyorum" ifadelerini kullandı.
“MASAYA OTURACAĞIM, ADİL OLUN”
"Masaya oturmaya, Kıbrıs konusunu gerçeklere dayalı olarak bir sonuca bağlamaya hazırım" diyen Tatar, "Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasının bölgemize, dünyaya örnek olacağına, her iki halka ve Devlet’e büyük yarar sağlayacağına inanıyorum. Kıbrıs konusunun sonuca bağlanması ile birlikte Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin gelişeceğine yürekten inanıyorum. Eğer Rum-Yunan dostlarımız bölgemizdeki, stratejik, ekonomik ve sosyal dengeleri geleceği göz önünde tutarak doğru okurlarsa ben masaya oturup bir anlaşamaya varmamızın zor olmayacağına inanıyorum. Yok öyle yapmayacaklar, uzlaşmaz tavırlarını sürdüreceklerse bilsinler ki, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Gereken adımları atacak, halkımızın haklarını soruna kadar koruyacağız. Buradan, bu anlamlı gecede Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’ne sesleniyorum: Adil olunuz" diye konuştu.
“YEMİNİME SADIK KALACAĞIM”
Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
"Kıbrıs Türk Halkı hiçbir zaman kendi kendini idare etmekten, egemenliğinden vazgeçmeyecektir. Atık kalıpların dışına çıkınız. Farklı düşününüz. Bugüne kadar izlediğiniz yol Kıbrıs’ta bir anlaşma olmasını sağlamadı, tam tersine engelledi. Ben ve ekibim sizlerle birlikte çalışmaya hazırdır. Yeter ki, Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını göz ardı etmeyiniz. Seçim sürecinde de belirttiğim gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın Anayasal görevlerini gereği gibi yerine getirmek için çalışacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla, devletin ve toplumun birliğini ve bütünlüğünü temsil eder. Bunu asla aklımdan çıkarmayacağım. Yeminime sadık kalacağım; devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağım hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağım."