ABD Konut ve Kentsel Gelişim Bakanı Ben Carson'ın "kölelerle göçmenleri aynı kefeye koyan" ifadesi büyük tepki topladı.
Senatodan geçen hafta onay alan Carson, bakanlık personeline ilk hitabında ABD'deki göçmenlerin emek ve katkılarına vurgu yaparak, "Kendileri için değil gelecek nesiller için çalışıyorlar ki onların bu ülkede tutunmak için fırsatı olsun." dedi.
Carson, ABD'nin bir hayaller ve fırsatlar ülkesi olduğunu söyledi.
ABD'li siyahi bakan, "Buraya köle gemileriyle gelen başka göçmenler de vardı. Onlar daha da çok çalıştı ve daha az kazandılar." sözleriyle Amerika kıtasına zorla getirilen ve yüzyıllarca hak ve hürriyetlerden yoksun yaşayan köleleri "göçmen" şeklinde tanımladı.
SOSYAL MEDYADA TEPKİLER
Ben Carson'ın "tarihsel gerçeklikten uzak" sözleri özellikle sosyal medyada geniş tepki buldu.
Son seçimde Demokrat Partiden başkan adayı olan eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın kızı Chelsea Clinton, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Bu gerçek olamaz. Köleler göçmen değildiler ve olamazlar." değerlendirmesinde bulundu.
Tecrübeli siyahi aktör Samuel L. Jackson'ın, "Ben Carson, inanamıyorum! Göçmenler mi? Köle gemilerinin dibinde mi? Yapma lütfen." yorumu, sosyal medya platformunda on binlerce kez retweet edildi.
Irkçılığa karşı mücadele stratejisti Tarık Naşid ise yine Twitter'da, "Ben Carson, 'Köleler buraya gelip daha az paraya çalışan göçmenlerdi' demiş. 'Gelmek' derken sürüklenmek ve 'daha az para' derken zırnık demek istiyorsun herhalde." mesajını paylaştı.
BAKANLIK: YORUMLAR ART NİYETLİ
Açıklama yapmak durumunda kalan Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı, konuyla ilgili sosyal medyadaki yorumları, "Bakan'ın sözlerinin en art niyetli yorumu." ifadesiyle eleştirdi.
Eski başkan aday adayı ve emekli beyin cerrahı Ben Carson, geçen hafta Senatoda 41 ret oyuna karşı 58 kabul oyu alarak Başkan Donald Trump'ın kabinesine girdi.
Devlet deneyimi olmayan Carson, Cumhuriyetçi Partinin başkan aday adaylığı için yarışmıştı. Carson, bu yarıştan çekildikten sonra da Trump'ı desteklediğini açıklayan ilk isimlerden olmuş ve onu "sessiz halkların sesi" olarak nitelendirmişti.