Barış Mutlu | Moskova
Ukrayna krizi nedeniyle Suriye meselesine uzun süredir eskisi kadar ağırlık veremeyen Kremlin, ağustos ayında çok yönlü diplomatik hamlelerine başladı. Devlet başkanı Putin'in Suriye'de siyasal çözümü öngören tasarısını kamuoyuna sunan Ruslar, içerikteki eski yaklaşım nedeniyle bekledikleri etkiyi yakalayamadı. Yeni dönemde Esad'ı dışlamayan öneriler bütünü, dışişleri bakanı Lavrov tarafından "kimyasal silahların imhası sürecinde meşru sayılan suriye lideri şimdi neden aynı tavrı göremiyor" ifadesiyle savunuldu. Önerilerin değerlendirilmesi gerektiğini savunan birkaç Avrupalı lider ise sesini fazla duyuramadı.
Batıyla en azından aşırı gruplarla mücadele başlığında ortak noktalar yakalayabileceğini düşünen Kremlin, başlattığı sürecin ikinci safhasında, karşıt bloka ait surlarda bir gedik açma uğraşına girdi. Önce Suudi Arabistan'la bir ucu petrol piyasasına dayanan bir diyalogun kapısı açıldı. Doha'daki toplantıda ABD dışişleri bakanı Kerry ile birlikte üçlü görüşme gerçekleştiren taraflar, Moskova'da daha daraltılmış bir buluşma için anlaştı. Fakat Suudi Arabistan dışişleri bakanı Adil el Cubeyr'in Moskova ziyareti, Suriye meselesi adına umut ışığı vermedi. Taraflar pozisyonlarının birbirine uzak olduğunu bir kez daha teyid etmekten ötesine geçemedi.
Ardından gelen suriye ulusal muhalefeti heyeti, lider konumdaki Halit Hoca ve Bedri Camus, Rus dışişleriyle gerçekleştirilen görüşmelerde uzlaşı noktalarının neredeyse sıfır olduğunu açıkladı. Suriye muhalefeti, isteklerini aşamalar halinde rus yetkililere sunmuştu. Buna göre Esad'ın görevden uzaklaştırılmasıyla başlayacak olan dönemde, yargı adaleti sağlanacak ve işlenen suçların cezalandırılması gerçekleştirlecekti. Eşgüdümlü olarak ekonomik iyileştirme ve yıkımın tamiratını öngören planda, siyasi temsiliyet de ülke genelindeki grupların adil katılımıyla sağlanacaktı. Esad'ın geleceği, taraflar arasındaki görüşmeleri başından itibaren çıkmaza sokarken, aşırı gruplarla mücadele konusunda uzlaşı arayışının beklenti dahilinde olduğu belirtildi. Dışarıdan müdahaleye karşı olduğu tezini öne çıkaran Rusya, Suriye içinde mücadele veren devlet dışı aktörlerin önemli bir bölümünü terörist gruplar olarak sınıflandırıyor. Bu yaklaşımına Suriye'nin kuzeyi için istisna getiren Kremlin, Kürt bölgelerinde yaşanan çatışmaları da yakından takip ediyor. Suriye muhalefetinin Moskova'da ağırlandığı günlerde PYD lideri Müslim'i, özel temsilcisi Mihail Bogdanov'la görüştüren Putin aşırı gruplarla mücadelede kürtlerin desteğinin alınmasını hayati buluyor. PYD'nin Esad güçleriyle birlikte aşırı gruplara karşı savaşma önerisini Rus yetkilerle tartışan Müslim, net bir sonuca varılamadığına işaret ettiği konuşmalarında kapıları tamamen kapatmadığını da kamuoyuna hissettirdi. Rusya'nın Suriye'yi merkezine alan diplomatik hamlelerinde Tahran yönetimi kilit bir rolde. Ortadoğu'da kendisiyle aynı pozisyonda sayılan İran'ın Kafkaslar ve Hazar dahil Rusya sınırları içinde potansiyel etkileri olduğu tahminine değer veren Kremlin, özellikle nükleer anlaşmadan sonra adımlarını daha dikkatli atmak zorunda. Suriye'de ısınan hava ve sıklaşan diplomatik temaslar Rusya ve İran dışişleri bakanlarının görüşmesinin önemini birkaç kat daha arttırdı. Rusya'da iç kamuoyu enerji fiyatlarındaki düşüşle alakalı bir gelişme beklerken, uluslararsı medyanın ilgisi nükleer anlaşma ve Suriye meselesindeydi. Neredeyse hiçbirinde heyecan verici bir ifade gelmedi ikiliden. Suriye'deki yönetimi sahiplenen, sivil ölümlerini gözardı eden ve meseleyi bir asayiş sorununa indirgeyerek kanı durdurmak için harekete geçilmesini zorlayan çevreleri dışarıdan müdahalecilikle suçlayan çizginin korunduğu mesajı verildi. Rusya, tekrar ısınmaya başlayan Ukrayna krizine rağmen, diplomatik imkanlarını Suriye için devreye sokmaya devam ediyor. Ağustos'un son haftasında Suriye'nin sistem içindeki muhalefetini ağırlamaya hazırlanan Rus Dışişleri, Şam yönetiminden bir heyete de evsahipliği yapacak. Görüşmelerin ağır yükünü çekecek olan özel temsilci Bogdanov, ekim ayında kurulacak olan temas grubunun sağlık, güvenlik, adalet ve idare başlıklarında çalışmalar yürüteceğini belirtti. BM özel temsilcisi Mistura'nın aşırı gruplarla mücadele, şehirlerdeki blokajın kaldırılması, politik süreç ve sivillerin korunması olarak dört aşamada formüle ettiği yeni öneriyi destekleyen Rusya, Suriye'deki mevcut durumun sürdürülemez olduğunu da kabul ediyor. Fakat çözüm önerilerine gerçekleştirdiği diplomatik temaslarda aldığı cevaplar ülkedeki şiddetin durdurulması adına fazla bir umut olmadığını ortaya koyuyor.