1187’deki Hıttin Zaferi’nde Haçlıları târumar edip Kudüs’ü yeniden fetheden Selâhaddin Eyyûbî, 1193’te 56 yaşında iken Şam’da vefat etmişti. Ölüm döşeğindeyken, emri gereğince şehre dağılan münâdiler, mızrağa geçirilmiş kefenini göstererek şu ibret yüklü sözü haykırmışlardı: “Ey ahâli!.. Bilin ki, Şarkın hâkimi Sultan Selâhaddin ölmek üzeredir. Ahirete ancak şu bez parçasını götürebilecektir. Öyleyse, Allah’a kullukta gevşeklik göstermeyin!..” Vasiyeti sorulduğunda da, kelimesi kelimesine şu kısa beyanda bulunmuştu: “Vasiyetim, ümmetin saâdet ve huzurunu dilemekten başka bir şey değildir.” Şanlı İslâm Mücâhidi vefat ettiğinde ise, yanındaki komutanlardan Mahmut Han, elinde tuttuğu kılıcı havaya kaldırıp şöyle bağırmıştı: “Ey Cemaat-i Müslimîn! İşte hükümdarınızın bütün serveti bu kılıçtan ibârettir!..”
Allah azze ve celle yeniden Selahattin Eyyubiler gibi öncü bir nesli yetiştirmeyi bizlere nasip eylesin.