Baskılar Arttı
Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Yahudilerin Hamursuz (Pesah) Bayramı sırasında artan baskınlarla bir kez daha gerilimin odağı haline geldi. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, kutsal mabede yönelik bu müdahalelerin Müslümanların dini özgürlüklerine ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Müslümanları Girişi Engellendi
Yapılan açıklamada, sadece dün 189 fanatik Yahudi’nin Aksa'ya baskın düzenlediği, bugün ise bu sayının 1149’a çıktığı bilgisi paylaşıldı. Baskın sırasında dini ritüeller gerçekleştiren fanatik grupların, Aksa girişlerinde toplanarak Müslümanların içeri girişini engellemeye çalıştıkları, avluda dans edip şarkılar söyledikleri kaydedildi.
Kurban Kesme Çağrıları
İhlaller bununla da sınırlı kalmadı. Fanatik Yahudi grupların Mescid-i Aksa çevresinde kurban kesme çağrıları yaptığı ve bu durumun, yalnızca bölgede değil, dünya genelindeki Müslümanlar arasında büyük tepkiye yol açtığı aktarıldı.
Dini, Tarihi ve Yasal Statü İhlal Edildi
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, İsrail yönetiminin Aksa’nın dini, tarihi ve yasal statüsünü koruma yükümlülüğünü ihlal ettiğini vurgulayarak, mescidin sadece Müslümanlara ait olduğunun ve hiçbir şekilde bölünmeye veya ortak kullanımına açık olmadığının altını çizdi. Ayrıca İsrailli yetkililerin, Mescid-i Aksa çalışanları ve vaizlerine yönelik baskı ve yıldırma politikalarına da tepki gösterildi.
Ürdün'e çağrı
Açıklamada Ürdün Kralı 2. Abdullah’a da bir çağrı yapılarak, İslam dünyasının en kutsal üç mescidinden biri olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü koruma konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesi istendi.
Uluslararası anlaşmalar ihlal ediliyor
Bilindiği üzere Ürdün, 1994 yılında İsrail ile imzalanan Vadi Araba Anlaşması kapsamında Kudüs’teki kutsal yerlerin koruyucusu olarak tanınıyor. Bu çerçevede, Mescid-i Aksa da Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin himayesinde bulunuyor.
Ancak 2003 yılından bu yana İsrail, fanatik Yahudi yerleşimcilere polis koruması altında Mescid-i Aksa’ya girmelerine izin veriyor. İsrail mahkemesi, 2021 yılında aldığı bir kararla Yahudilerin Aksa’da “sessiz ibadet” etmesini yasal bulmuştu. Bu karar, hem Filistin halkı hem de İslam dünyasında büyük tepkiyle karşılanmıştı.
Ayrıca Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Ürdün Kralı 2. Abdullah arasında 2013 yılında imzalanan bir başka anlaşmayla Kudüs’teki kutsal mekanların korunması ve vesayet hakkı resmen Ürdün’e devredilmişti.
