Kudüs Niçin Bu Kadar Değerli?

Furkan Nesli Dergisi "Yalnız Kudüs Değil, Tüm Filistin Müslümanlarındır" kapak konulu Aralık 2017 sayısında "Kudüs Niçin Bu Kadar Değerli?" başlıklı bir yazı ile ilk peygamberlerden bugüne kadar Kudüs'ün durumunu ele aldı.

Eklenme Tarihi: 17 Oca 2018
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Kudüs Niçin Bu Kadar Değerli?
  • Kudüs; Allah Azze ve Celle tarafından, etrafıyla birlikte kutsal kılınan Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu kutlu şehir. Yeryüzünün en eski ikinci ve en mukaddes üçüncü mescidinin mekânı. Semâlara uzanan nebîlerin, bağrında dinlenen velîlerin beldesi. Her karış toprağında, nice peygamberlerin hatırasını ve izlerini taşıyan kutsal belde Kudüs.
  • Üç dinin atası Hz. İbrahim, hanımı Hz. Sârâ ile Kudüs yakınlarındaki Sebu’da yaşamıştı. İkinci oğlu Hz. İshak burada doğdu ve 160 yaşında Kudüs yakınlarında vefat etti. Babası Hz. İbrahim’in el-Halil kasabasındaki mezarının yanına defnedildi. İshak, Yakup, Yusuf peygamberlerin ve Sârâ Annemizin kabirleri de burada.
  • Hz. Lut’un gençliği, Hz. İbrahim’le birlikte Kudüs’te geçmiş, daha sonra Lut Gölü yakınındaki kavme elçi olarak görevlendirilmişti.
  • Hz. Musa ve Hz. Harun İsrailoğullarıyla Mısır’dan çıkıp Kızıldeniz’i geçince Yüce Allah, Kudüs’e gitmelerini emretti. Hz. Muhammed Mekke’den Medine’ye, Hz. Musa ve Hz. Harun Kâhire’den Kudüs’e hicret etmişti. Hz. Musa, mezarının Mescid-i Aksâ’ya yakın olması için niyazda bulunmuş ve duası kabul olunarak Mescid-i Aksâ yakınlarında vefat etmişti.
  • Hz. Davut, sapanıyla zalim Câlut’u öldürdü. Muzaffer bir asker olarak şehre girdi. (Günümüzde de Filistinliler İsrail’e karşı sapanla mücadele veriyorlar) Hz. Süleyman, cinlerden ve insanlardan oluşan ordusu ile kurduğu hâkimiyeti, muhteşem bir saraydan yönetiyordu. Babasından aldığı taht şehrini yeryüzünün başkenti yaptı.
  • Hz. Süleyman’ın devâsâ mâbedi, Hz. Süleyman’ın emriyle cinler tarafından inşâ edildi. Hz. Süleyman’ın mâmur ettiği bu kutlu şehir, Bâbil kralı tarafından yakıldı, yıkıldı, yağmalandı, talan edildi. Yıllarca isyanlara, işgallere, ihtilâllere ve kanlı savaşlara mâruz kaldı. Halkı defalarca sürgüne gönderildi.
  • Hz. Zekeriya testerelerle doğrandı Kudüs’te, Hz. Yahya’nın başı kesildi.
  • Hz. Meryem, Mescid-i Aksâ’nın doğu tarafındaki hücresinde îtîkafa çekildi. Odasındaki mihrapta Rabbinin meleklerle gönderdiği cennet meyvelerinden rızıklandı.
  • Selçukluların Kudüs’e hâkim oldukları 25 yıl içerisinde, Dünyanın dört bir yanından çok sayıda âlim, şehre akın akın gelmeye başladılar. İmam Gazzâli derslerinin bir kısmını burada verdi.
  • Hz. İsa, komşu kent Beytüllahim’de bir mucize olarak babasız doğdu, daha bebekken konuştu. Evvelâ Celile’de sonra Kudüs’te insanları hak dine dâvet etti. Hem bedenlere hem gönüllere hekim oldu. 33 yaşına gelince de tıpkı Rasûlü Ekrem’in mîrâcı gibi O’da bu kutlu şehirden semalar ötesine, Rabbinin katına yükseldi.
  • Peygamber Efendimiz hicretten sonra 17 ay boyunca, namaz kılarken Mescid-i Aksâ’yı kıble edindi. Yüzünü Kudüs’e döndü.
  • Efendimiz Miraç yolculuğunda Burak’a binip Mekke’den Kudüs’e, Kudüs’ten arş-ı âlâya yolculuk yaptı. Medine’den önce, Kudüs’e hicret etmişti. Kudüs, İsrâ mucizesinin ikinci durağı, Miraç mucizesinin birinci durağı oldu.
  • Efendimiz Kendisini sırtına alıp ufuk ötesine uçuran, gözünün gördüğü yere adımını atan Burak’ını Mescid-i Aksa’nın bir duvarına bağlamıştı. Ve yine Peygamberimizin, Nebîler Nebîsi olup tüm enbiyaya rehber olduğu yer de Kudüs’tü.
  • Bizans imparatoru Constantin, Hıristiyanlaştırdı bu şehri, annesi Helen ile birlikte, putları yıktı, Kutsal Mezar kilisesini yaptırdı. Hz. İsa’nın bebekken yıkandığı taş beşiği; İstanbul’a, Beşiktaş’a taşıdı.
  • Asırlar sonra Halife Hz. Ömer’in tayin ettiği İslam orduları başkumandanı Ebû Ubeyde b. Cerrah fethetti bu şehri. Patrik Sophronios şehrin anahtarlarını, Ebû Ubeyde’nin dâvetiyle Medine’den Kudüs’e gelen Hz. Ömer’e teslîm etti.
  • Kudüs fâtihi olarak şehre giren Halife Hz. Ömer, bir çöplük haline getirilmiş Mescid-i Aksâ’nın etrafını temizletti. Rasulullah’ın ayak izinin bulunduğu o kutsal taşı (Hacer-i Muallak) bulmak için eteğinde taş taşıdı, işçilerle beraber çalıştı.
  • Emevi halifesi Abdülmekil b. Mervan, Peygamberimizin Miraç’a çıkarken bastığı kaya (sahra) üzerine, Kubbetüs-sahra’yı inşâ ettirdi. O gün bu gündür çoğu kişi onu Mescid-i Aksâ zannetti. Oğlu Velid b. Abdülmelik ise Mescid-i Aksâ’yı yeniden inşâ eden halife oldu.
  • 1185 yılında Kudüs krallık ordusunun Kahire’den Şam’a giden bir Müslüman kervanına saldırmasıyla başlayan harekât, Selahaddin Eyyûbi’nin iki yıl sonra Kudüs’le birlikte 52 şehri fethetmesiyle sonuçlandı. Miraç kandilinde Selahaddin Eyyûbi Kudüs’e girdi.
  • Memlûk sultanı Muhammed b. Kalavun, 40 yıldan fazla hüküm sürdüğü için, şehri yeniden imar etti. Memlûkler Kudüs’ü değil, kendilerini bile koruyamaz olunca 1517 yılında Kahire’deki Memlûk hâkimiyetine son veren Yavuz Sultan Selim, Kudüs’e de hâkim oldu.
  • 1870’lerden sonraki Yahudi göçleri, Kudüs’ün dengesini bozdu. Sultan 2. Abdülhamid, siyonizmi ve Filistin’e Yahudi göçünü engellemek için yoğun çaba sarf etti. Bu arada şehri bir kez daha yeni baştan imar etti.
  • Görüldüğü gibi asırlardır Yahudiler; Kudüs’ün ve orada yaşayan birçok peygamberin başının belası olmuş ama 1917, Kudüs için bu son felâketin başlangıcı oldu. 11 Aralık’ta İngiliz askerleri Kudüs’e girdi. Maalesef 1948’de Yahudiler Filistin topraklarına bir kez daha musallat oldu. Böylece “Bizim Topraklarımız”da büyüyen bir çıban gibi büyüdü ve Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren işgalci yahudiler ile Kudüs davasına sahip çıkan Filistinlilerin mücadelesi Müslümanların kanayan yarası oldu.