Feshane'de ilk kez düzenlenen Burdur Günleri'ne katılan Kurtulmuş, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Nevruz öncesi mesajı sorulan Kurtulmuş, "Biz 1100 senedir bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Kardeşçe yaşıyoruz. Ve kıyamete kadar yaşayacağız. Silah susacak. Horlama, aşağılama devri geride kaldı. Bunun bütün kalıntılarını ortadan kaldıracağız. Bu memleketteki bütün yurttaşlarımız, eşit yurttaşlar olarak yaşamaya devam edecek" diye konuştu.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Kanaatimce, çözüm sürecinde çok büyük mesafe kat edilmiştir. İşin yüzde 80'i bitmiştir. Azgın bir nehirde karşıdan karşıya geçiyoruz. Yüzde 20'si kaldı. Hiç kimse 'Dönelim geriye' diyemez. Bundan sonra geri kalan yüzde 20'lik kısmın adımlarını atacağız. Zor bir kısım kalmıştır. Onun farkındayım. Karşıya geçmenin bir tane yolu var. El birliğiyle, kolkola gireceğiz ve bu akıntıya kapılmadan karşıya geçeceğiz. Ve bir daha bu memleketin bir tane insanı ölmeyecek. Bir daha bu ülkede silahlar kıyamete kadar susacak."
"KİMSENİN HADDİ DEĞİL"
ABD Senatosu'nun Türkiye'ye basın özgürlüğü konusunda duydukları kaygıyı dile getiren bir mektup yazmasını da değerlendiren Kurtulmuş, "Hiçbir senatonun veya meclisin Türkiye'ye herhangi bir uyarı yapma hakkı yoktur. Dışarıdan gelecek uyarı mahiyetinde herhangi bir şeye itibar etmeyiz, ciddiye almayız" dedi.
İyi niyetle söylenmiş, Türkiye'ye katkısı bulunacak sözleri dinlemeye hazır olduklarını belirten Kurtulmuş, "Uyarı kısmını düzeltmemiz lazım. Böyle bir uyarı yapmak kimsenin hakkı da, haddi de değildir. Algı operasyonu yönetiliyor. Sanki Türkiye'de basının üzerinde büyük bir baskı varmış ve basın mensupları cezaevine atılıyor gibi bir algı oturtulmaya çalışılıyor" diye konuştu.
"TAMAMI TERÖR SUÇU İDDİASIYLA YARGILANIYOR"
Yabancı bir heyetle görüşmesinden önce bu konuyla ilgili dün güncel bilgilere baktığını anlatan Kurtulmuş, Türkiye'de Sarı Basın Kartı olmayan 7 basın kimliği sahibinin mahkemelerle muhatap olduğunu ve bunların da tamamının terör suçundan yargılandığını söyledi.
