Kuzey Kore, G7’nin burnunu diğer ülkelerin işlerine sokmaması ve ‘varlığını tamamen sona erdirmesi gereken bir Soğuk Savaş kalıntısı’ olduğunu söyledi.
Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı G7’ye ateş püskürerek Batı ekonomilerinden oluşan G7’yi, burnunu diğer ülkelerin işlerine sokmaması ve ‘varlığını tamamen sona erdirmesi gereken bir Soğuk Savaş kalıntısı’ olarak nitelendirdi.
Kuzey Kore Uluslararası Örgütler Departmanı Genel Direktörü Jo Chol Su, 8 Kasım’da Tokyo’da yapılan dışişleri bakanları toplantısının ardından yayınlanan G7 bildirisine cevaben gazetecilere yaptığı açıklamada, “G7 dışişleri bakanları toplantısının, Kuzey Kore’nin onuruna ve egemenliğine ciddi şekilde tecavüz eden asılsız ve mantıksız suçlamalarla dolu ortak bildirisini reddediyor ve en güçlü şekilde kınıyorum” dedi.
G7’yi ‘sadece birkaç ülkenin çıkarlarını’ temsil eden bir blok olarak niteleyen Jo, varoluş gerekçesini yitirdiğini ve mevcut uluslararası krizi yatıştırmak ve küresel barışı yeniden tesis etmek için ilk adım olarak derhal dağıtılması gereken bir ‘Soğuk Savaş mirası’ olduğunu vurguladı.
Jo, üyeleri arasında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, İtalya, Japonya, Fransa, Almanya ve Kanada’nın yanı sıra Avrupa Birliği’nin de bulunduğu G7’yi Ukrayna ve Ortadoğu’dan Tayvan Boğazı, Güney Çin Denizi ve Kore Yarımadası’na kadar bir dizi küresel krize neden olmak ve bunları körüklemekle suçladı.
Kuzey Koreli üst düzey diplomat, G7’nin Kuzey Kore gibi bağımsız, egemen devletlerin eylemlerinde ‘hata bulmaya’ çalışmasının adalet ve hakkaniyet peşinde koşan uluslararası toplumla alay etmek ve ona hakaret etmek anlamına geldiğini söyleyerek, “Bence G7 başkalarını suçlamadan önce uluslararası toplumun gözündeki imajına baksa iyi olur” dedi.
Jo açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Şu anda bile ABD, kullanımı uluslararası hukuk tarafından tamamen yasaklanmış misket bombaları ve seyreltilmiş uranyum bombaları ile diğer ölümcül silahları ve devasa ölümcül savaş teçhizatlarını, Avrupa bölgesinde barış ve istikrarı kasten baltalamak için Ukrayna’ya sevk ediyor. Ortadoğu’da ise Gazze Şeridi’nde ayrım gözetmeyen askeri saldırılara göz yumuyor ve bu saldırıları körüklüyor. İsrail’in sivillere yönelik korkunç katliamını ‘savunma hakkı’ olarak gayretle savunuyor.
Jo, G7 müttefiklerini gerilimi tırmandırmakla ve uluslararası barış ve güvenliğe ciddi zararlar veren utanç verici sicillere sahip olmakla suçlayarak, İngiltere’nin Ukrayna’ya seyreltilmiş uranyum tank mermileri ve uzun menzilli füzeler sağlamasını, Asya-Pasifik’e deniz kuvvetleri konuşlandırmasını ve ABD ile Avustralya arasındaki AUKUS Antlaşması yoluyla Pasifik’te nükleer gerilimi tırmandırmaya yönelik hamlelerini örnek gösterdi.
Genel Direktör açıklamasında, “Tüm bu gerçekler, G7’nin dünya genelinde güvensizliği, çatışmayı, karşı karşıya gelmeyi ve silahlı çatışmayı körükleyen, barış ve istikrarı bozan ve ihlal eden çatışmacı bir grup olduğunu açıkça kanıtlamaktadır” diyerek G7’nin adil bir uluslararası düzenin kurulmasının önündeki başlıca engel olduğunu da sözlerine ekledi.