Lastikten, aküye, camdan, işçilik maliyetlerine kadar tüm yedek parçalara yüzde 50 zam geliyor

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği Başkanı Ziya Özalp, otomotiv sektöründeki yedek parçalara önümüzdeki üç ayda yüzde 50 zam geleceğini belirterek, "Lastiğinden aküsüne, camından işçiliğine tüm yedek parçalarda bu yansımayı göreceğiz" dedi.

Eklenme Tarihi: 05 Tem 2021
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Lastikten, aküye, camdan, işçilik maliyetlerine kadar tüm yedek parçalara yüzde 50 zam geliyor

Otomobil fiyatlarında kura bağlı fiyat artışları sürerken, yedek parçaya da zam gelmesi bekleniyor.

Dünya'dan Aysel Yüce'ye konuşan, Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Başkanı Ziya Özalp, hammadde ve navlundaki fiyat artışlarından dolayı otomotiv yedek parçalarına önümüzdeki üç ay içerisinde kademeli olarak yüzde 50 zam yapılacağını açıkladı. İlk zamlar geçen hafta yapıldı, yedek parça fiyatları yüzde 15 arttı. Özalp, "Toplam enflasyona etki edecek bir ‘otomotiv enflasyonu’ kapıda" yorumunu yaptı.

Özalp, yedek parça sektörünün uzun süredir maliyet artışlarına katlanmaya çalıştığını ve zamları minimumda tuttuğunu vurgulayarak, “Ancak hem hammadde hem de navlun maliyetleri tolere edilemez boyuta geldi. Önümüzdeki üç ay zamlar kaçınılmaz olacak” dedi.

Yedek parçaların ağırlıklı olarak Asya pazarlarından geldiğini hatırlatan Özalp, son bir buçuk yılda konteyner navlunundaki artışın 4 kata ulaşarak 13 bin dolarlara kadar çıktığını söyledi. Bazı parçalarda navlunun ürün fiyatına yaklaştığını, bu nedenle ithalatı durduran firmalar olduğunu aktaran Özalp, “Örneğin bir firma filtre getirecek diyelim. Bir konteynerin navlun maliyeti zaten 12-13 bin dolarken, o ekipmanın içerisinde getirdiğiniz filtrenin değeri ise 10-15 bin dolar. Bazı firmalar, Uzakdoğu’daki üreticilere ‘ben sana ürünün ödemesini yapayım ama nakliyeyi sonra navlun düşüşe geçtiğinde yapayım’ diyor. Sadece navlun değil, çelik ve plastik gibi hammaddelerdeki yüzde 100'ü aşan fiyat artışları da katlanılamaz boyuta geldi" dedi.

Ziya Özalp, son yapılan yüzde 15 elektrik zammının da sanayicinin maliyetlerini önemli oranda artıracağına işaret etti. Tüm bunların tüketiciye zam olarak yansımasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Özalp, “Bizim ürünlerimizde aynı çarşıda, pazarda gördüğümüz gibi bir enflasyon söz konusu. Yani sosyal hayata girdiğinizde birçok zamla karşılaşmaya başladınız, buna ister bir gıda ürünü ister tekstil ürünü olarak bakın, temel bir ihtiyacınızı almaya gittiğinizde karşılaştığınız fiyat artışı maalesef yedek parçada başladı. Yedek parça fiyatları; ağırlıklı ithal ürünler olduğu için ciddi bir şekilde artıyor. Buradaki en büyük avantajımız şu; biz dernek ve sektör olarak alternatif parçalara ulaşabiliyoruz. Yani alternatif parçalarla bu enflasyonu aşağıda tutmaya çalışıyoruz, aslında yaşanan zamlar çok daha yüksek. Zaten yılın başından bu yana artan yüze 25 civarında kurdan başlayıp, onun üzerine de navlun maliyetlerini koyduğunuzda ciddi bir şekilde yüzde 50’ye yakın bir fiyat görüyor olmanız lazım. Biz bunu alternatif parçalar koyarak, farklı markalar oluşturarak, stok seviyelerimizi doğru yönetmeye çalışarak, gerçekten de daha az hissettirmeye çalışıyoruz. Ama inanın bizlerin de bu konuda bir şey yapacak fazla gücü kalmıyor. Temmuzda yüzde 15 zam yapıldı, eylül sonuna kadar bu oran yüzde 50’ye çıkacak. Lastiğinden aküsüne, yedek parçasından camına, işçiliğine kadar biz bu yansımayı göreceğiz” dedi.

Özalp, gelecek zamlar öncesi tüketicilerin bu dönemi fırsat olarak değerlendirebileceğini, alternatif parça bulunabilirliği ile araçlarının tamir ve bakımlarını çok daha az bütçeyle yaptırabileceğini ifade etti.

Sektörün bazı ürünleri Türkiye’de üretmeyi de gündeme aldığını açıklayan Özalp, ancak bunun için teşviklerin güncellenmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Özalp, “Devletin uyguladığı teşvikler çok olumlu. Ancak makine gibi bazı teşviklerin süresi 2022’nin sonunda doluyor. Eğer bu dönemdeki bu teşvik yapısı biraz daha devam ederse, yatırım artar. Çünkü bugün herhangi bir makineyi almanız, getirmeniz minimum bir yıl" dedi.

Avrupalı büyük yedek parça dağıtıcıları ile navlun konusunda ortak sıkıntı yaşadıklarını belirten Özalp şöyle konuştu:

  • Avrupalı firmalar, 'neden Türkiye’den daha fazla almayalım?’ diyerek bize sürekli tedarikçi ismi, ürün soruyorlar. Türkiye’den neler alabileceklerini soruyorlar. Bu noktada Türkiye adına ciddi avantajlar gözüküyor. Ancak, bunu Türkiye’de bir bütün olarak ele almamız lazım. Katma değerli, uzun vadeli yatırımlar ve gerçekten de teknolojinin, Ar-Ge mekanizmalarının kullanılacağı yatırımlar çok daha değerli. Otomotiv için birçok Avrupalı üreticinin tesisini buraya taşıyabileceğine inanıyoruz, kapıdalar. Biraz da zorundalar aslında. Umarım politik yaklaşımlar da buna çanak tutar.