Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesine ABD ve bölgedeki ülkelerce yöneltilen askeri tehditlere ilişkin, "Eğer Venezüella patates ya da muz üretseydi, emperyalist kasırganın içinde olmazdı. Şunu kabul edelim ki bir ABD imparatorluğu var ve gözlerini Venezüella halkının zenginliklerine dikmiş durumda." ifadelerinde bulundu.
Maduro, başkent Caracas'taki devlet başkanlığı sarayı Miraflores'te düzenlenen basın toplantısında, ülkesindeki siyasi krize, ABD ve bölge ülkelerinin askeri tehditlerine, insani kriz iddialarına ve ekonomik yaptırımlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD ve bazı bölge ülkelerinin, Venezüella'ya yönelik askeri tehditlerinin, ülkesinin petrol, maden ve diğer zenginliklerini kontrol etme isteğinden kaynaklandığını anlatan Maduro, şu ifadelerde bulundu: "Eğer Venezüella patates ya da muz üretseydi, emperyalist kasırganın içinde olmazdı. Şunu kabul edelim ki bir ABD imparatorluğu var ve gözlerini Venezüella halkının zenginliklerine dikmiş durumda. Bizi aşağıda, arka bahçesi olarak görüyor ve bizim zenginliklerimizi istiyor. Venezüella'da güç sahibi olmak için de bütün bu baskıyı oluşturuyor. Bu yüzden onlar seçim değil, darbe istiyorlar."
Maduro, Venezüella'nın içinden geçtiği süreçte "Demokrasi, halkın özgürlüğü, egemenlik, toprak bütünlüğü ve barışın tehdit altında” olduğunun altını çizdi. Kendini geçici devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido ve etrafındaki muhalifleri eleştiren Maduro, "Anayasanın hiçbir yerinde yazmayan paralel ve sanal bir hükümet kendini demokrasinin üzerine koyuyor." dedi.
Venezüella Devlet Başkanı Maduro, şu şekilde devam etti:
"Venezüella'nın ulusal egemenliğine, 'insani yardım' adı altındaki bir şovla zayıf gösterilerek saldırmak isteniyor. Barış, Venezüella'yı askeri işgalle tehdit eden ABD Başkanı Donald Trump'un tehditleri altındadır. Dünyanın en büyük ve en agresif askeri gücünün başındaki Trump'ın 'Venezüella için askeri seçenek' kullanmaktan bahsetmesi çok tehlikelidir."
Venezüellalıların, "Barışçıl bir hükümeti, askeri müdahale ile tehdit etmek ne ile açıklanabilir?" soruna cevap aradığını dile getiren Maduro, ABD'nin Venezüella'da uyguladığı politikaların Libya, Irak, Suriye ve Afganistan gibi ülkelerde uyguladığı politikalara benzediğini anlattı.
Maduro, "Libya'da ulaştıkları noktaya, yani silahlı muhalefete Venezüella'da ulaşamadılar. Denediler ama biz izin vermedik ve hiçbir zaman izin vermeyeceğiz." dedi.
Yıllardır Venezüella'yı teslim almak için yürütülen operasyonlara dikkat çeken Maduro, bütün planların boşa çıkarıldığının altını çizerek, "Venezüella, bağımsızlığı, haysiyeti, tarihi var olma hakkı, barış uğruna savaşmak amacıyla bugün hiç olmadığı kadar kararlıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Maduro, Venezüella güvenlik güçlerince "darbecilik" suçlamasıyla yakalanan ve daha önce Miraflores'te çalışan emekli albay Garcia Palomo'ya da değindi.
Palomo'yu köstebek olarak niteleyen Maduro, geçen sene ağustos ayında bomba yüklü drone ile düzenlenen suikast girişiminin arkasında bu kişinin olduğunu ve bu terörist grubun Kolombiya tarafından finanse edildiğini söyledi.
Venezüella'da ABD ve bölge ülkelerinin askeri tehditlerine karşı düzenlenen "Venezüella'dan ellerini çek" imza kampanyasına da değinen Maduro, şimdiye kadar 2 milyona yakın imzanın toplandığını duyurdu.