İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 31 Mayıs 2010'da Mavi Marmara gemisine saldırarak, 10 Türk vatandaşının şehit edilmesine, pek çok aktivistin de yaralanmasına neden olan İsrailli askerler için takipsizlik kararı verdi. İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşma karara gerekçe gösterilirken savcılık kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı , operasyon talimatını veren İsrailli dört üst düzey komutan hakkında 9'ar kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açmış, kırmızı bülten çıkartılmasına karar vermişti. Ancak kırmızı bülten kararları Interpol'e gönderilmedi. Anlaşma imzalandıktan sonra da İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava düşürüldü. Fakat saldırıyı gerçekleştiren ve kimlikleri belirlenemeyen askerlerle ilgili soruşturma ayrı yürütülüyordu. Başsavcılık isimleri bile belirlenemeyen askerler hakkındaki soruşturmanın da kapatılmasına hükmetti. Takipsizlik kararında davanın da aynı anlaşma gereğince düşürüldüğü hatırlatıldı.
MAHKEMENİN TAKİPSİZLİK KARARI MAĞDURLARA GÖNDERİLDİ
İsrail ile Türkiye arasındaki anlaşmada saldırı ‘konvoy hadisesi' olarak tanımlanırken anlaşmanın 4'. maddesinde "Her halükarda bu anlaşma İsrail'in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır" ifadesi yer almıştı.
Mahkemenin takipsizlik kararı hayatını kaybedenlerin yakınları ve tüm mağdurlara gönderildi.
İlgili Haberler;
Bu Anlaşmanın Her Tarafı Facia Türkiye Dostuz Dediği İçin İsrail Zulmünü Rahatlıkla Arttırıyor Türkiye, İsrailli katilleri affetti “Vicdana göre değil, Talimata göre karar veriyorlar”