Türkiye’de, ilköğretim ve ortaöğretimde hangi kitapların okutulacağı hep tartışma konusu oldu. Bu konuda yakım tarihte vuku bulan en önemli tartışma ise 100 Temel Eser çerçevesinde gerçekleşti. İlk zamanlar bu listeye karşı çıkan sol yayıncılar dahi zamanla bunu kabullendiler. Hatta Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarında olduğu gibi kitapların reklamlarında ve kapaklarında “MEB Onayı”na ve “100 Temel Eser” ifadesine yer verir oldular. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı, 100 Temel Eser listesinde bulunan ve telif sorunu olmayan eserler için herhangi bir yayıncıya onay vermiyor. Çünkü Talim ve Terbiye Kurulu, serbest okuma kitaplarında daha evvelki ‘tekçi’ politikalarını terk etti. Buna rağmen pek çok yayıncı en doğru tercüme bizde böbürlenmesiyle kendi yayınlarını “MEB Onaylı” diye pazarlamaya çalışıyor.
Jules Verne, Robert Louis Stevenson, Mark Twain, Johanna Spyri, Lafontaine, Oscar Wilde, James Matthew Barrie, Hans Christian Andersen, Carlo Colladi Howard Pyle, Eleanor H. Porter, Lewis Carrol, Alphonse Dudet, Anton Çehov, Jonathan Swift gibi yazarların eserlerinde bu yöntem izleniyor. Telifli olan eserler içinse “100 Temel Eser” stikerı yapıştırıyor bazı yayıncılar.
İşin tuhafı şu Ömer Seyfettin ve Nasreddin Hoca Fıkraları kitapları için de “Orijinal dillerinden kısaltılmamış, deneyimli çevirmenlerin yaptığı en doğru çeviriler” ifadesinin kullanılmış olması. Oysa bunlar tercüme değil. Birinde sadeleştirme diğerindeyse derleme durumu söz konusu.